İngiltere'nin ünlü futbol takımı Arsenal'in Türk yıldızı Mesut Özil, Londra'daki evini gazetecilere tanıtırken duvardaki 3. Selim portresini gösterdi ve "O Osmanlı padişahıydı, İstanbul'u fethetti" dedi.
Ortalık yıkıldı. Özil, bu sözleriyle sosyal medyada trend topic oldu. İnternet sitelerinde Mesut Özil'le dalga geçildi.
Vay efendim, 3. Selim ile Fatih Sultan Mehmet'i nasıl karıştırırmış.
Yahu, Mesut Özil Almanya'da yetişti, Almanya'da eğitim aldı.
Karıştırabilir...
Siz kusur arayacağınıza Özil'in ömrü vatanından uzak geçmesine rağmen tarihine olan bağlılığını ve Osmanlı padişahının tablosunu evine asmasını övün.
Bu ülkede daha birkaç gün önce, ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hem de eğitim çalıştayında Osmanlı padişahlarını karıştırarak büyük bir gafa imza attı.
Üniversite mezunu olan ve yıllarca kamu yöneticiliği yapan Kılıçdaroğlu, Osmanlı'nın bilim adamlarına önem vermediğini kendince ispatlamak için yıkılan İstanbul'un ilk rasathanesinden bahsetti. Kılıçdaroğlu 16. yüzyıl İslam dünyasının meşhur astronomu ve İstanbul'un ilk rasathanesinin kurucusu Takiyüddin'i anlattı. Takiyüddin'i 3. Selim'in müneccimbaşılığa getirdiğini söyledi. Ancak 1526'de doğan Takiyüddin 1585'te vefat etmişti. 3. Selim ise Takiyüddin'den tam 2 asır sonra 1761'de doğdu.
Takiyüddin'i müneccimbaşılığa 2. Selim getirmişti.
Kılıçdaroğlu aynı çalıştayda sinüs, kosinüs ve tanjantı matematikçi ve astronom Kopernik'ten önce Takiyüddin'in kullandığını söyledi. Oysa ki, Kopernik Takiyüddin'den tam 47 yıl önce 1473'te doğmuştu.
Özil'le dalga geçenlere soruyorum:
Yurtdışında yetişmiş bir Türk futbolcunun yaptığı mı, yoksa ömrü Türkiye'de geçmiş, burada üniversite bitirmiş ve şimdi Türkiye'yi yönetmeye talip olmuş Kılıçdaroğlu'nun yaptığı mı daha büyük cahillik?
CAN DÜNDAR'A İHANET VE SATIŞ NOBEL'İ
Almanya'da yaşayan firari Can Dündar, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiş...
Nobel Barış Ödülü adaylarının belirlenmesinde rol oynayan Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü, 2017 ödülleri için belirlediği 5 kişilik listesinin 3. sırasına Can Dündar'ı almış.
Breh, breh..
Türkiye'nin Suriye'de zulme uğrayan Türkmenlere yardım için gönderdiği MİT TIR'larını Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet yapıp dünyaya deşifre ederek ülkesine ihanet eden Dündar'a bence de Nobel Ödülü verilmeli. Ama, 'Barış' değil 'ihanet' alanında.
Ha Dündar'a bir de 'satış' dalında da Nobel verilebilir.
Çünkü, Dündar kendisine MİT TIR'larının görüntülerini FETÖ'cülerden alıp verdiği kaydedilen CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nu da deşifre etmişti.
Yani suç ortağı Berberoğlu'nu satmıştı.
Bugün Can Dündar, Türkiye'ye karşı hasmane bir tutum sergileyen Almanya'da el üstünde tutuluyor hatta Nobel'e bile aday gösteriliyor. Berberoğlu ise, cezaevinde cezasını çekiyor.
O yüzden Can Dündar'a 'satış' Nobel'i de yakışır yani...
KILIÇDAROĞLU DA ALABİLİR
Bu arada Dündar'ın Nobel'e aday gösterilmesi, yıllar önce Orhan Pamuk'un 'Türkler, Ermenileri katletti' sözlerinin ardından Nobel Edebiyat Ödülü almasını da akıllara getirdi. O yüzden şimdi ülkesine ihanet eden Can Dündar'a Nobel verirlerse şaşırmamak lazım...
Öte yandan, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da sözde adalet yürüyüşü nedeniyle bazı sivil toplum kuruluşları tarafından Nobel'e aday gösterildiğini söylemişti. Ama arkası gelmedi. FETÖ'yle söylem birliği yapan, kentlerde hendek kazan PKK'lılara 'arkadaşlar' diyen ve Kandil'deki elebaşılarının da övgüsüne mazhar olan Kılıçdaroğlu'na da Nobel verilirse 'neden' diye hiç sormayın!
'GUGUK KUŞU' ÇELİŞKİSİ
İnternette bir haber okudum.
Yılmaz Özdil'in CHP yönetimini çok sert ifadelerle eleştirdiği "Guguk Kuşu" başlıklı yazısını sosyal medyada paylaştığı gerekçesiyle Derya Çelebi isimli CHP'li partiden atılmış.
Yazısında CHP'yi yönetenlere "Tıpış tıpış değil... Defolup gideceksiniz" diyen Yılmaz Özdil, buna rağmen CHP'liler tarafından adeta bir filozof gibi görülüyor...
Özdil el üstünde tutulurken onun yazısını paylaşan partili gerçekten bu nedenle atılmışsa birilerinin bu yaman çelişkiyi CHP'lilere izah etmesi lazım...