Tehditlerinizden korkmuyoruz
Her konuşmasında demokrasiden dem vuran ancak Türkiye'nin yüzde 52'lik halk oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "diktatörlükle" suçlayabilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuştukça batıyor.
Kılıçdaroğlu ve çevresindeki bazı isimler, fırsatını bulduklarında içlerinde nasıl bir "diktatör" barındırdıklarını gösteriyor.
Daha önce CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP Genel Sekreteri ünvanını taşıdığı Şubat 2015'te İzmir'de CHP olarak basın üzerinde nasıl bir baskı kurmayı hedeflediklerini açık etmişti. Tekin, iktidara geldiklerinde ilk işlerinin bazı gazetelere el koymak olduğunu söylemişti.
Bu sözleriyle yerli ve milli medyayı açıkça hedef almıştı.
ÇITAYI YÜKSELTTİ!
Görünüşte demokrasi havarisi rolleri kesen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da milli basına tehdite çıtayı yükseltti.
Kılıçdaroğlu, 17-25 Aralık kumpasından sonra o tarihte hiçbir hüküm giymemiş, hakkında dava bile açılmamış Rıza Sarraf'la röportaj yapan A Haber ve Atv'ye saldırdı. Kılıçdaroğlu, "Sen vatan hainisin. Ben senin boynuna neyi takacağımı çok iyi biliyorum" diyerek açıkça Turkuvaz Medya çalışanlarını, boyunlarına "yağlı urgan" takmakla tehdit etti.
Sayın Kılıçdaroğlu...
Biz Turkuvaz Medya çalışanları olarak işimizi yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'ye kumpas kuranların, terör örgütlerinin sözcüsü değil Türkiye'nin ve Türk milletinin sözcüsü olacağız.
Sizin gibi bazı kişi ve odakların hoşuna gitmese de yerli ve milli duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Bizi değme diktatörlere taş çıkartır bir şekilde tehdit edemezsiniz.
Buna hakkınız yok.
Sizin bu içi boş tehditlerinizden korkmuyoruz, korkmayacağız.
Bu arada, Bu "yağlı urgan" tehditinde bulunduktan sonra "demokrasi" diyerek bu milleti kandırmaya çalışmayın. Çünkü, sizin içinizde beslediğiniz zihniyeti artık tüm Türkiye gördü...
BU DAVA BİTMİŞTİR
FETÖ'yle işbirliği yaparak Rıza Sarraf'a attırılan iftiralarla Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışan Amerikalılar, boşuna uğraşmasınlar. Bu dava zaten baştan sakattı ama önceki gün davanın tutuklu sanığı Hakan Atilla'nın avukatlarının yargıç Berman'a yazdığı mektup bu davayı tamamen bitirdi. Berman'a yazılan mektupta Zarrab ile Ahad isimli şahısla 15 Eylül 2016'da geçen bir telefon görüşmesine yer verildi. Söz konusu telefon görüşmesinde, Zarrab'ın ihtiyaç durumunda hapisten dışarı çıkmak ya da daha az bir ceza almak için yalan söylemeyi Ahad isimli kişiyle konuştuğu aktarıldı. Savunma avukatları tarafından yazılan mektupta, "Zarrab, daha az ceza almak için bir ifade uydurmak konusunda istekli olduğunu ifade ediyor" cümlesi kullanıldı. Türk halkı zaten Sarraf'a söyletilenlerle hedefin Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu biliyordu. Bu mektuptan sonra dünya da oynanan oyunu gördü. Amerikalılar artık hiç boşuna uğraşmasınlar. Bu saatten sonra o yalanlara kimse kanmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.