Türkiye, seçimlerin 24 Haziran'a çekilmesiyle kaos planları yapan küresel akla karşı çok akıllı bir manevra yaptı. Türkiye'de Kasım 2019'daki seçimlere ayarlı bir kaos planının ilmekleri adım adım işleniyordu. Hedef belliydi, küresel güçler ne yapıp edip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Kasım 2019'da yeniden seçtirmemeyi hedefliyorlardı.
Çünkü, Erdoğan küresel aklın Türkiye üzerindeki planlarını bozuyordu.
Bu hedef doğrultusunda bir yandan Türkiye'nin giderek siyasi ve ekonomik anlamda bir çıkmaza sürüklendiği algısı oluşturulmaya çalışılırken diğer yandan Gezi benzeri olayların çıkması için altyapı çalışmaları yürütülüyordu. CHP'nin geçtiğimiz günlerde görünürde OHAL'e karşı yapıldığı belirtilen eylemleri de hep bu hedef doğrultusunda atılmış adımlar olarak değerlendiriliyordu. CHP'nin, OHAL'in sokaktaki vatandaşa hiçbir olumsuz etkisi sözkonusu olmamasına rağmen Türkiye çapında koordineli bir eylem yapması çok manidardı. CHP'de bir çok isim sık sık 'sokağa inme', 'Meclis'ten çekilme' gibi lafları boşuna etmiyordu.
DÖRTLÜ İTTİFAK PLANI
Kasım 2019'daki seçimler öncesi toplumsal gerginlikler oluşturulacaktı. Bu şekilde Türkiye'nin mevcut iktidar tarafından yönetilemediği algısı zihinlere işlenecekti.
Küresel akıl, diğer yandan da CHPHDP- İyi Parti ve Saadet Partisi'ne Cumhurbaşkanlığı seçimi için ittifak kurdurup tek başlarına Erdoğan karşısında hiçbir etkileri olmayan bu partileri bir araya getirecekti. Bu yönde yoğun girişimler yürütülüyordu.
CHP öncülüğünde kurulacak ittifakla Cumhurbaşkanlığı seçimine ortak bir adayla gidilecekti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda bu aday etrafında birleşilecekti. Adaylık için üzerinde durulan isimlerin başında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül veya Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ yer alıyordu.
Bu arada piyasalarda Türkiye'nin güçlü ekonomik yapısına rağmen zihinlere bir 'belirsizlik' algısı yerleştirilmek isteniyordu.
Bunda da kısmen yol alınmaya başlamıştı.
Öte yandan Türkiye, Zeytin Dalı Harekatı'yla Suriye'de yaptığı PKK/ PYD temizliğini Münbiç ve Fırat'ın doğusunda da sürdürmek istiyordu. Bu arada Suriye'de kartların yeniden karılmasını sağlayan gelişmeler yaşanması Türkiye'nin daha seri kararlar almasını gerektirir hale getirmişti.
SON GÖREV MİLLETİN
İşte tam bu hesaplar ve gereklilikler arasında 'devlet aklı' çok isabetli bir karar verdi ve Türkiye'ye tuzak kurmak isteyenlerin tüm hesaplarını bozacak erken seçim kararı alındı. Bu tarih mümkün olduğunca erken bir tarih olan 24 Haziran'a çekilerek, Türkiye'ye yönelik kaos planlarını yapanlara tabiri caizse çok iyi bir gol atıldı. Şaşkınlar... Bu kadar erken bir seçim kararının alınabileceğini hiç ummuyorlardı.
Bu küresel akla çekilmiş bir şah hamlesiydi. Onu mat edecek son hamle de 24 Haziran'da millet tarafından yapılacak.
Millet, Türkiye'nin önünü bir kez daha açacak....