CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve birçok isim daha önce "Milli güvenlik sorunu haline geldi" ifadesini kullanmıştı. Evet, gerçekten de öyle... Hatta, giderek daha büyüyen bir milli güvenlik sorunu... Kılıçdaroğlu ve ekibinin hazırladığı seçim beyannamesinde PKK ve HDP'nin talepleriyle paralel vaatlerde bulunulan maddeleri okuyunca böyle düşünmemek mümkün değil. Maalesef, beyannamenin birçok maddesi PKK ve siyasi uzantısı HDP'nin ağzıyla yazılmış. Manşet haberimizde yer verdiğimiz detayları okuyunca siz de CHP'nin nasıl bir noktaya sürüklendiğini net bir şekilde göreceksiniz.
PKK ve HDP'nin talep ettiği, "eşit yurttaşlık", "özerklik", "ana dilde eğitim" gibi vaatlerde bulunulan birçok madde var beyannamede. Nevruz Bayramı için bile PKK ağzıyla "Nevroz Bayramı" ifadesi kullanılıyor... İş o noktaya kadar vardırılmış... Zannediyorlar ki, bu maddeleri beyannameye koyunca HDP'ye oy veren Kürt seçmen, fikrini değiştirecek ve sandıkta CHP'yi tercih edecek. Ama, bunu yaparken eldeki CHP tabanının oyunu kaybedecekler farkında değiller. Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklar. Açıkçası, bu maddeleri okuduktan sonra "Ben Atatürkçü'yüm", "Ben ulusalcıyım" diyen hiçbir CHP'linin oyunu CHP'ye vereceğine ihtimal vermiyorum.
TAZMİNAT VAADİ
Beyannamede açıkça ifade edilmese de PKK'yla mücadele ile Dersim Olayları sırasında mağdur olduğunu iddia edenler için tazminat ödenmesi vaadinde bulunuluyor. Beyannamenin "Güven ve Huzur İklimi" başlıklı bölümünde "Geçmişte yaşanan ve kamu vicdanında ağır yaralar açan hak ihlallerinin ve toplumsal travmaların tüm boyutlarıyla açığa çıkması için Meclis Araştırma Komisyonu kuracağız.
Mağduriyetlerin giderilmesini ve zararların tazmin edilmesini sağlayacağız" deniliyor. Ayrıca, yine aynı bölümde "Zorunlu göçe tabi tutulan ve evlerini terk etmek zorunda kalan yurttaşlarımızın evlerine geri dönüşlerinin sağlanması ve zararlarının tazmini için gerekli adımları atacağız" ifadesi kullanılıyor.
ARITMAN'IN İDDİASI
Dün görüştüğüm CHP'nin İzmir eski Milletvekili Canan Arıtman'ın bu tazminat olayıyla ilgili çok konuşulacak bir değerlendirmesi oldu. Arıtman, Kılıçdaroğlu'nun Tuncelili olduğuna gönderme yaparak, "Dersim olayı aslında Cumhuriyet'e karşı Cumhuriyet rejimine karşı oluşan bir etnik başkaldırıydı, isyandı.
Bu onun bastırılmasıdır. Ama buradan birilerine mağduriyet yaratmak istiyorlar. Herhalde Kılıçdaroğlu, burada ailesiyle beraber tazminat talep edenlerin başında gelecek" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Tunceli'de Kureyşan aşireti mensubu. Doğru mu bilmiyorum ama daha önce çıkan bazı haberlerde Dersim İsyanı'na Kılıçdaroğlu'nun dedesinin de bizzat katıldığı öne sürülüyor.
Yani, Arıtman'ın bu değerlendirmesi ayakları yere basmayan bir değerlendirme değil. İster mi ister...
