İzmir’e de kayyum atansın
İzmir'in kentsel yatırımlar anlamında neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Trafik içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Birçok kentte çöpler modern bertaraf tesisiyle ekonomiye kazandırılırken İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin çöpünü hala vahşi depolama yöntemiyle biriktiriyor.
Heryerden altyapı eksikliği fışkırıyor.
Bugünkü manşetimiz güzel kentimizin hizmete ne denli aç olduğunu bir başka açıdan daha net bir şekilde ortaya koyuyor.
40-50 milyon lira bütçeli Tunceli Belediyesi, kentte klimalı durakları hizmete sokarken 8.5 milyar lira bütçeli İzmir Büyükşehir Belediyesi ise, İzmirlilere açık duraklarda eziyet çektiriyor. Maalesef Kocaoğlu, İzmirlilerin klimalı durak talebine yıllardır kulaklarını tıkıyor.
DAHA KÖTÜSÜ OLAMAZ
Anadolu'nun birçok kenti uçup giderken Kocaoğlu, İzmir'i yerinde saydırıyor. İzmirlilerin çok büyük bölümü, Kocaoğlu'ndan ümidi kesti artık. Açıkçası Güneydoğu'da belediyesine kayyum atanan Tunceli gibi çeşitli kentlerden kentsel gelişim konusunda gelen güzel haberleri gıptayla okuyorum.
İzmir'de böyle bir şeyin olması mümkün değil biliyorum ama içimden zaman zaman "Keşke İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne de bir kayyum atansa" diye geçirmiyor değilim. Şu an kentsel yönetim anlamında en kötüsünü yaşıyoruz.
Kim gelirse gelsin İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni bundan kötü yönetemez.
ŞIMARIKLIK YAPMAYACAKSIN!
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu çeşitli konulardaki tutumu nedeniyle eleştirdiğim zamanlar oluyor. Ancak, ABD'yle yaşanan son yaptırım kriziyle ilgili tavrı nedeniyle kendisini tebrik ediyorum. Feyzioğlu, sosyal medyada yayınlanan videosunda ABD'nin Türkiye'nin İçişleri ve Adalet Bakanlarına yaptığı yaptırımlarına karşı her Türk vatandaşının alması gereken tutumu çok güzel özetledi. "Dünyanın bir süper gücü Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit etmektedir. 81 milyonun yüzde yüzü Türkiye Cumhuriyeti'nin arkasında kenetlenmek zorundadır. Türk Milleti çözecek bu işi. Türkiye Cumhuriyeti devleti çözecek bu işi" diyen Feyzioğlu, bu söylediklerine itiraz eden bir takipçisine de "O yüzden şımarıklık yapmayacaksın" diyerek haddini bildirdi.
PRANGALARI PARÇALAYAĞIZ
Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Adalet Bakanı bizim Adalet Bakanımızdır, İçişleri Bakanımız bizim İçişleri Bakanımızdır. İçeride yanlış yaptığı zaman kendisine söyleriz, hiç de kimseden çekinmeden söyleriz. Ama Adalet ve İçişleri Bakanı üzerinden Türkiye Cumhuriyeti devletinin başını yemeye kalkanlara, sözümüz çok sert olur. Bu böyle anlaşılsın. Netiz." Tabii, 'içimizdeki Amerikalılar, bu açıklamaları üzerine Feyzioğlu'nu hemen hedefe koydu. Ama o 'içimizdeki Amerikalılar' ne yaparsa yapsın, ne derse desin biz Feyzioğlu gibi düşünen on milyonlar olarak kenetlenip Türkiye'ye vurulmak istenen prangaları parçalamayı sürdüreceğiz.
GÜNÜN SÖZÜ
Bu güzel millet, sandıkta onların istediğini seçmedi diye doların yükselmesine sevinecek kadar yabancılamış vahşileri haketmiyor. Bu topraklar da öyle...(Dr.Barış Ertem)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.