Pes doğrusu...
Kötü kokudan İzmirlinin günlerdir burnunun direği kırıldı. 'Akdeniz'in incisi olmasını' istediğimiz şehrimiz maalesef Türkiye'nin diline düştü.
Üstüne son yılların en büyük çevre skandalı patladı: İzmir Büyükşehir Belediyesi, dünyanın uzay çağına geçmeye hazırlandığı bir dönemde Körfez'e hala kanalizasyon akıttığını itiraf etti.
Durum böylesine vahimken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, en iyi yaptığı iş olan 'mağdur edebiyatı'na sarılarak İzmirlileri yine kandırmaya yöneldi.
Körfez'e hala kanalizasyon akıttıklarını bizzat kendisi itiraf etmesine rağmen çıkıp "Olay 2008'deki arsenik olayı gibi.
Seçim arifelerinde böyle şeyler başlar.
Yarın başka şeyler çıkarabilirler" şeklinde açıklama yaptı.
Yazıklar olsun!
İZMİRLİYE YUTTURAMAZSIN
Yahu Başkan!
Ayıp olmuyor mu? Körfez'e kanalizasyon akıtmaya devam etmene rağmen yıllarca 'Yüzülebilir Körfez' sloganlarıyla, "Maldivler değil İzmir" şeklindeki basın bültenleriyle İzmirliyi kandırdın. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün Üçkuyular'da deniz suyundan aldığı numuneler üzerinde yaptığı testlerle suçüstü yakalanınca bunu da bizzat kendi ağzınla itiraf etmek zorunda kaldın. O testler yapılmasaydı bizi yalanlarla kandırmaya devam edecektin.
Suçüstü yakalanmana rağmen bu işi 'gurur meselesi' yapıp istifa etmeyeceğini biliyoruz ama en azından İzmirlilerden samimi bir özür dileyebilirdin. Fakat sen, yine oyun peşine düştün. 2008'de İzmirlilere arsenikli su içirmene rağmen 'mağdur rolü' oynayarak işin içinden sıyrıldığın gibi yine aynı oyunla İzmirlileri kandırmaya çalışıyorsun.
Başkan!
İzmirli artık senin bu oyunlarından bıktı.
Senin bu rollerin artık kabak tadı verdi.
O yüzden bu defa o mağdur edebiyatını hiçbirimiz yutmadık yutmayacağız da...
OYUN İÇİNDE OYUN
Bu arada bu söylemle başka bir kurnazlığın peşinde olduğunu da fark etmediğimizi sanma. 'Seçim öncesi benimle uğraşıyorlar' diye yalan söyleyerek bir anlamda 1 Ekim'de yeniden ilan edeceğin belediye başkan adaylığına zemin hazırlamaya çalışıyorsun. Çıkıp diyeceksin ki, "Benimle uğraşıyorlar, o yüzden CHP beni yeniden aday yapmak zorunda"...
Ama merak etme nasıl İzmirli senin bu oyununun farkındaysa CHP de gayet net farkında.
24 Haziran seçimleri sonrası 'değişim' isteyerek Genel Merkez'e ilk başkaldıranlardan biri sen oldun. Kılıçdaroğlu'na karşı bayrak açan Muharrem İnce'nin yanında saf tuttun. Senin kader arkadaşların olağanüstü kurultay için imza toplanmasına öncülük etti. O da yetmedi, Muharrem İnce'yi İzmir'in 9 Eylül'deki kurtuluş törenlerinde ağırladın ve birlikte selfieler çektirdin. Şimdi mağdur rolü oynayarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na bunları unutturacağını mı sanıyorsun?
Bence artık ağzınla kuş tutsan da yeniden adaylık vizesi alman imkansız.
Senin devrin geçti Başkan!
İzmirliler seni hep bu kötü kokuyla birlikte hatırlayacak...