İstanbul üzerinden provokasyon!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 31 Mart yerel seçimleri öncesi "Mart'ın sonu bahar" sloganını dilinden düşürmemesinden huylanmıştım. Çünkü, bu slogan Ortadoğu'da birçok ülkede halk ayaklanmalarının yaşandığı 'Arap Baharı'nı çağrıştırıyordu. Ayrıca FETÖ elebaşı da örgüt militanlarına "Ülkeye egemen olacağız" dediği dönem için 'bahar' şifresini kullanıyordu. Yine FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan militanlarını "Baharda çıkacaksınız" yalanıyla kandırıyordu.
CHP'nin, FETÖ'cülerin şifresi olan bir kelimeyi slogan olarak seçmesi düşündürücüydü.
ÇOK 'BARİZ' HATALAR GÖRÜLDÜ
İşte bunun üzerine, 31 Mart seçimlerinin ardından İstanbul'daki seçim sonuçlarıyla ilgili yaşananlar, işi daha ilginç kıldı. İstanbul'da ilk etapta Millet İttifakı adayı CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun 20 binden fazla oyla seçimi önde bitirdiği açıklandı. Ancak, ardından yapılan incelemelerde birçok usulsüzlük tespit edildi. Burada dikkat çeken konu ise, bu usulsüzlük ve hataların 'ilk bakışta hemen fark edilebilecek' bir şekilde yapılmasıydı. Örneğin, bir sandıkta AK Parti'nin ilçe belediye başkan adayına 100'ün üzerine oy çıkarken Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'a hiç oy çıkmadığı görülüyordu.
AMAÇ HALKI SOKAĞA DÖKMEK
Dün bunları konuştuğumuz Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ'un söyledikleri bana "Acaba, bu 'bahar' sloganıyla bir şeyler mi çevrilmek isteniyor' şeklindeki kuşkuya boş yere kapılmadığımı bir kez daha düşündürttü. Başbuğ, bu hataların seçim sonrası hemen fark edilmesi amacıyla bilerek ve bariz bir şekilde yapıldığını düşündüğünü söyledi.
Amacın Türkiye'yi karıştıracak bir oyuna altyapı oluşturmak olduğunu dile getiren Başbuğ, "Tabi, bu usulsüzlükler doğal olarak hemen fark edildi.
Bence ortaya sonucu 'haklı' olarak değiştirecek bir durum çıkacak.
İşte bunun ardından CHP tabanı ve CHP'ye destek veren kesimler 'Hakkınız elinizden alınıyor' denilerek tahrik edilip sokağa dökülmeye çalışılacak" diye konuştu.
İLK AKŞAMDAN BAŞLADILAR
Zaten bunun altyapısının daha seçimin ilk akşamı oluşturulmaya başlandığını ifade eden Başbuğ, "Bir takım güçlere hizmet eden ve kuyrukları dışarıda olan bazı TV kanalları ve yorumcular, 'Eğer, bir itiraz olur ve İstanbul'daki sonuç değişirse bu vicdanları yaralar' şeklinde yorumları ön plana çıkarmaya başladılar. Halkımıza büyük görev düşüyor. CHP'liler ön yargıya kapılmadan, İstanbul'da yapılan usulsüzlüklerle ilgili delilleri dikkatli incelemeli.
Ortada net deliller varsa ve bunlar sonucu değiştiriyorsa, bu durum sokağa çıkma bahanesi olarak kullanılmamalı.
Sağduyulu olmalıyız" ifadelerini kullandı.
Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor.
Her geçen gün yeni bir oyunla karşılaşıyoruz.
Darbe girişimlerinin, ekonomik saldırıların ardından şimdi de önümüzde 'İstanbul imtihanı' var. Başbuğ'un da dediği gibi bu süreçte tahriklere kapılmadan sağduyulu hareket etmekte büyük fayda var.
NOT: Ekrem İmamoğlu'nun daha mazbata almadan Anıtkabir'e gitmesi ve 'başkan' sıfatını kullanarak deftere imza atması da halkı sokağa dökme planı yapanların ekmeğine yağ sürecek bir adım değil mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.