Türkiye'de halk ferasetini bir kez daha gösterdi. Seçim öncesi kurgulanan oyunlar, halkın oylarıyla yerle bir oldu. AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi sandıktan galip çıktı.
OYUNLAR TUTMADI
Bu seçimlerde Türkiye'ye kurgulanan oyun belliydi. Amaç, terör örgütleriyle mücadeleden taviz vermeyen, dış politikada Türkiye'yi bağımsızlık çizgisine getiren Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın gücünü zayıflatmaktı. Bunun için de Cumhur İttifakı'nın oylarının geriletilmesi gerekiyordu.
Böylece, 31 Mart'ın hemen ardından bir erken seçim talebi gündeme getirilecek ve ülkenin önünü açan Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmaya açılacaktı. Erdoğan'ın gerek iç, gerekse dış politikada köşeye sıkıştırılması hedefleniyordu.
SALDIRI PÜSKÜRTÜLDÜ
Oyunu kurgulayan güçler, bu amaçla birbirine hiç benzemeyen partileri kirli bir ittifakta buluşturdu. Atatürk'ün kurduğu ancak sonrasında kaset darbesiyle ele geçirilen CHP ve sözde milliyetçi İP, çok açık bir şekilde terör örgütü PKK'nın uzantısı HDP ile ittifak halinde seçime sokuldu. Bunlara sözde muhafazakar SP de katıldı. Öte yandan aylar önce başlatılan ekonomik saldırı seçime günler kala bir kez daha denendi.
Fakat, Türkiye'nin akılcı politikalarıyla bu saldırı püskürtüldü. Dün de sandıkta halk, kurgulanan bu kirli oyuna geçit vermedi ve Erdoğan ile Cumhur İttifakı'na güvenoyu verdi. Terör örgütünün temsilcisiyle yapılan kirli ittifak sandığa gömüldü.
Bu seçim sonucuyla Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde oluşturulmak istenen tereddütler de artık tarihe karıştı.
İZMİR İÇİN KAYGILIYIM
İzmir, 2014 seçimlerinde dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Binali Yıldırım fırsatını kaçırmıştı. Dün de Nihat Zeybekci fırsatını değerlendiremedi.
HDP'nin açık desteğini alan ve yaptığı açıklamalarla terör örgütünün uzantısına her platformda destek veren CHP'nin adayı Tunç Soyer, İzmir'in yeni Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
İzmir için bundan sonraki süreç konusunda kaygı duyuyorum. Terör örgütünün kentte daha fazla güçlenecek bir ortam bulmasından endişe ediyorum.
KOCAOĞLU'NU BİLE ARARIZ
Ayrıca kent yönetimi anlamında da kaygılıyım. Çünkü, Tunç Soyer'in Seferihisar'daki performansı ortada. İlçede satmadığı belediye arsası bırakmayan Soyer, buna rağmen belediyenin borcunu da 20 milyon liradan 150 milyon lira civarına çıkardı. Soyer'in ilçede kalıcı tek bir eseri de olmadı. Yarın öbür gün İzmir'de de belediye mallarını tek tek satmaya başlar ve kurumun bütçesini Sefehisar'da yaptığı gibi bol keseden harcarsa kaybeden İzmir olur. Açıkçası, kentsel yönetim anlamında fiyaskoya imza atan Aziz Kocaoğlu'nu bile mumla arayacak hale gelebiliriz.