• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Böyle muhaliflik olmaz olsun! ERHAN GÜLENÇ

Böyle muhaliflik olmaz olsun!

erhan.gulenc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Ağustos 2019, 22:41

Demokrasilerde tabii ki, eleştiri haktır ve muhalefet de olmazsa olmazdır. Ancak, muhaliflik adı altında devlete ve kurumlarına düşmanlığa varacak ölçüde cephe almak, halkın bu kurum ve kuruluşlara karşı güvenini sarsmaya çalışmak olmaz ve olmamalıdır.
İzmir Barosu'nun da içlerinde bulunduğu birçok baronun Yargıtay'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenleyeceği adli yıl açılış törenine katılmayacaklarını açıklamaları buna örnektir. Muhaliflik görüntüsü altında Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan 'yargı erkine' karşı böyle bir tutum izlemek bu ülkeye iyilik getirmez.

ÇIRAY, KAMPANYAYI BALTALADI
Diğer bir örnek de İP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray'ın dünkü açıklaması...
İzmir'in önde gelen sivil toplum kuruluşları, kentte yanan orman alanlarının ağaçlandırılması için 1 milyon fidan hedefiyle bağış kampanyası başlattı. Çıray ise bu güzel girişime katkıda bulunmak yerine, "Bağışlarımız Orman Bakanlığına gidecekmiş.
O yüzden ben para yatırmaktan vazgeçtim" diye bir açıklama yaparak kampanyayı baltalamaya çalıştı.
Muhalif olabilirsiniz ama devletin temel kurumlarından birini böyle hedef gösterip, vatandaşın devlete olan güvenini zedelemeye çalışırsanız bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne de zarar vermiş olursunuz.
Başkanların boynunun borcu!
İzmir'de birçok ilçe belediyesi borç batağında...
Geçmiş dönemlerde bakkal dükkanı işletilir gibi yönetilmelerinin faturasını ödüyorlar. Örneğin, Karşıyaka, Çiğli ve Buca Belediyelerinin borcu yüzmilyonlarca liralarla ifade ediliyor.
Birçok belediye borç ödemekten doğru düzgün hizmet yapamıyor. Hatta bazıları bankalardan borç bile alamaz duruma gelmiş haldeler...

GEÇMİŞİN HESABI SORULMALI
Ama buna rağmen, Ankara'dan İçişleri Bakanlığı'ndan belediye hesaplarını inceletmek üzere müfettiş getirten Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy dışında kimsenin aklına geçmişi sorgulamak gelmiyor.
Hiçbir başkan, "Yahu şu belediyenin borçları neden bu kadar şişmiş? Bu paralar nereye, nasıl harcanmış? Yoksa birilerinin cebine mi transfer edilmiş?" diyerek harekete geçmiyor.

YETİMİN HAKKI VAR
Bugün borçlar yüzünden saçını başını yolan yeni belediye başkanları, sırf kendilerinden önceki başkanlar da CHP'li olduğu için geçmişin üzerine sünger çekiyorlar.
Oysa, belediyelerin parasında tüyü bitmemiş yetimin de hakkı var.
O yüzden eğer varsa geçmişte yapılmış bazı yanlışların ortaya çıkarılması yeni belediye başkanlarının boynunun borcu...
Başkan Soyer'e küçük bir soru...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, makam odasını bir internet sitesine açmış.
Büyük makam koltuğu ve masasını kaldırdığını, yerlerine ise yeşil renkte küçük bir koltuk ile yine küçük bir yuvarlak masa kullandığını gösteren fotoğraflar çektirmiş. Böylece 'mütevaziliğini' ortaya koymuş. Sözümüz yok...

O ZAMAN NEDEN ŞATO?
Doğru yapmış, ancak insanın aklına ister istemez şu soru da gelmiyor değil:
Peki Sayın Başkan, aynı mütevaziliği neden kalacak konut seçerken göstermediniz de, eşsiz bir deniz manzarasına sahip, botanik parkını andıran 4 dönüm bahçesi bulunan tarihi Şato Restoran binasını lojman yaptınız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.