Genelkurmay eski Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) FETÖ'cüleri neden atmadığıyla ilgili soruya verdiği yanıtı okuyunca hayrete düştüm. Çünkü, Özkök'ün "Benim görev yaptığım dönemde 'Cemaat' olan Fetullahçılık, kanunen suç değildi. Kanunun suç saymadığı bir konumda olan kişiye 'Ordudan atmak' gibi ağır bir ceza verilebilir mi?" sözü bana hiç inandırıcı gelmedi.
İŞTE ATILAN FETÖ'CÜLERİN SAYISI
Neden mi? Çünkü, Özkök'ün söylediği doğru olsa O'nun öncesinde de hiç kimsenin FETÖ'cülük yüzünden ordudan atılmamış olması gerekirdi. Oysa, Özkök'ten önce birçok FETÖ'cünün TSK'dan atıldığı biliniyor. İşte size 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden sonra hazırlanan Genelkurmay Çatı Davası İddianamesi'nde bu konuda verilen net bilgiler... İddianamede, 1985 yılından darbe girişiminin olduğu 2016 yılına kadar, otuz yıllık sürede FETÖ'ye mensup oldukları iddiasıyla toplam 400 personelin TSK ile ilişiği kesildiği belirtiliyor. Bunların yıllara göre dağılımı da şöyle anlatılıyor: "1987 yılında 7 subay 17 astsubay, 1988'de 7 astsubay, 1989'da 40 astsubay, 1990'da 2 subay, 43 astsubay, 1991'de 1 subay, 21 astsubay, 1992'de 2 astsubay, 1994'de 2 subay, 1995'de 2 subay, 1 astsubay, 1996'da 11 subay 10 astsubay, 1997'de 59 subay, 73 astsubay, 1998'de 42 subay, 31 astsubay, 1999'da 7 subay, 8 astsubay, 2000'de 5 subay, 6 astsubay, 2001'de 1 subay, 2003'te 2 astsubay."
2003 SONRASI İNİSİYATİF FETÖ'DE
İddianame, "TSK, 2003'ten sonra FETÖ'cü olduğunu bildiği hiç kimsenin ilişiğini kesmemiştir. Oysa bu süreçte dini inançlarından ötürü atılanların sayısı birkaç bin rakamına ulaşmıştır" gibi çarpıcı ifadelerle devam ediyor. 2003'ten sonrası için ise, darbe girişimine nasıl gelindiğini de anlatan şu değerlendirmeye yer veriliyor: "Bundan sonra inisiyatif örgüte geçmiş ve TSK içinde bu örgütten olmayan veya muhalif olan herkesi tasfiye etmeye başlamıştır. Ergenekon ve diğer askeri davalar sivil siyaset üzerindeki askeri vesayetin kaldırılması için değil, örgütün TSK üzerinde egemen olması için gerçekleştirilmiştir."
SONRASINDA NELER OLDU?
Yani 2003'te ne olduysa FETÖ'cülerin ihracı bıçak gibi kesilmiş...Ancak, dini hassasiyetleri olan ve hatta sırf eşleri türbanlı diye birçok subayın TSK'dan uzaklaştırılmasına devam edilmiş. Bu da yetmezmiş gibi FETÖ, TSK'yı ele geçirmeye başlamış... Kritik her noktaya FETÖ'cüler yerleştirilmiş... Özkök'ün görev yaptığı 28 Ağustos 2002 ile 28 Ağustos 2006 arasındaki dönemde askeri vesayetin gerilemesi açısından önemli gelişmeler oldu. Özkök'ün TSK'nın sivil siyaset üzerindeki baskısının azalması noktasında kendisinden öncekilerden farklı bir tutum sergilediği doğru. Ancak, hem kendisinin söyledikleri hem de söz konusu iddianamede verilen bilgiler ortada. O yüzden Sayın Özkök'ten 2003'ten sonra TSK içinde neler olmaya başladığı konusunda daha net açıklamalar beklemek hakkımız...