‘Tam adaptif’ skandalının peşindeyiz
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2014'ten bugüne kadar 57 milyon dolar (478 milyon lira) harcadığı "Tam Adaptif Trafik Denetim, Yönetim ve Bilgilendirme Sistemi"nin düzgün olarak çalıştırılamadığını ortaya koyan haberlerimiz büyük yankı uyandırdı. Daha önce yazdığımız gibi İzmir Emniyet Müdürlüğü, 2016 yılında çıkan ilgili yönetmeliğe uygun kurulmadığı gerekçesiyle bu sistemi belediyeden devralmayı kabul etmiyor. Bu nedenle belediye, sistemin bu yönetmeliğin öngördüğü standartlara uygun olarak revize edilmesi için formül arıyor. Bugüne kadar harcanan yüzmilyonlarca liranın üzerine yeni ihaleler ve yeni harcamalar yapılması planlanıyor.
KIRMIZI IŞIĞI TESPİT EDEMİYOR
Sistem şu an kırmızı ışık ihlallerini bile tespit edemez halde. Plaka tanıma sistemi de istenen standartların uzağında. Sadece Emniyet'in "Bunu bize tamamen ayrı bir sistem olarak devredin" talebinin karşılanması için bile onlarca milyon lira harcaması gerektiği belirtiliyor.
Belediyenin işin içinden çıkmak için Türkiye'nin savunma sanayii açısından da çok önemli işlere imza atan büyük bir teknoloji şirketi ile görüşmeler yaptığı gelen duyumlar arasında.
KİMSE UNUTMAMIZI BEKLEMESİN
Haberlerimizin ardından konuyla ilgili çok sayıda telefon aldık. Arayanlar ve bilgi verenler sistem işletilmediği için kentteki trafik ihlallerinin bu sistemdeki kameralarla tespit edilip ceza kesilememesi nedeniyle bugüne kadar oluşan yüz milyonlarca liralık zarara da dikkat çekiyor. Öte yandan belediyede bu haberlerin bize nereden sızdırıldığını bulma konusunda ciddi bir arayış ve tedbir alma çabası var. Ancak uğraşları nafile... Bu işlerle uğraşacaklarına bu sistemi nasıl ayağa kaldırırız da kamunun zararını en azından bir nebze azaltırız diye çalışsalar çok daha iyi olur. Biz doğruları yazdığımız müddetçe bize içeriden ve dışarıdan bilgi akışı devam ediyor ve edecektir de...
Kimse bu işi takip etmeyi bırakacağımız veya unutacağımız hayaline kapılmasın.
Unutmadık, takip etmeyi sürdüreceğiz.
Önümüzdeki günlerde bu sistemle ilgili yeni bilgiler aktaracağız ve belediyeye bazı sorular yönelteceğiz... Bu işin üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz...
ÇAĞLA KUBAT'I KİM KOLLUYOR?
Ünlü sörfçü, oyuncu ve sunucu Çağla Kubat, Alaçatı'daki sörf okuluyla birçok sporcu yetiştirdi.
Ancak gelinen noktada Kubat'ın sörf okulunun Hazine'ye ait SİT kapsamındaki bir arazide olduğu belirlendi. Ayrıca, Kubat'ın buradaki yapılarından 4'ünün imar barışından yararlanmak için aldığı yapı kayıt belgesinin İzmir İl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından iptal olduğunu, hatta Kubat hakkında 'yalan beyanda bulunmaktan' suç duyurusunda bulunulma kararı alındığını geçtiğimiz günlerde haberlerimizle gündeme getirdik. Kubat, burada sörf sporuna katkı sağlıyor ancak neticede buradan bir gelir de elde ediyor. İyi bir şeyler yapmak kişilere hukukun dışına çıkılabilme hakkı verir mi? Bu arada durum böyleyken Çeşme Belediyesi, bu okulda önümüzdeki günlerde düzenlenecek bir yarışmaya sponsor oldu. Burada eğer bir hukuka aykırılık varsa, bunu düzeltmesi gereken kurumlardan biri de belediye değil mi?
Öyleyse bu sponsorluk da nedir?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.