Türkiye'nin en karanlık dönemlerinden biriydi 28 Şubat süreci...
Atanmış askerler, seçilmiş sivil hükümete ve mütedeyyin insanların üzerine kabus gibi çökmüştü. Nice zulümler oldu. Başörtülü genç kızlar üniversitelere alınmadı, üzerine ikna odalarına sokuldu.
Ancak Allah büyük. Keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü. O günler çok geride kaldı. Şimdi o acıları Türk insanına yaşatan dönemin generalleri hapis cezasına çarptırıldı. Haklarındaki karar kesinleşti ve şimdi teker teker cezaevine konuldular. 28 Şubat'ın askeri kanattaki en etkin ismi Çevik Bir paşaydı.
O da dün İzmir Buca Kırıklar F Tipi Cezaevine konuldu. Ancak Buca'daki bir cezaevinde darbecilik suçundan yatan Çevik Bir'in ismi hapiste yattığı o ilçenin en önemli meydanında duruyor.
Böyle çelişki olur mu?
DEĞİŞİKLİK CHP'YE TAKILDI
Bu aşamadan sonra hemen yapılması gereken 1997'de Buca Belediyesi tarafından o meydana verilen Çevik Bir isminin bir an önce oradan silinmesidir.
İzmir ve Türkiye bu utancı kaldıramaz.
Bu meydanın isminin değiştirilmesi şimdiye kadar birçok kez gündeme geldi. AK Parti bunun için mücadeleler verdi. Ancak CHP buna geçit vermedi.
2015'teki değişiklik talebi Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu'na ve Büyükşehir'in CHP'li meclis üyelerine takıldı. Artık hakkındaki yargı kararı kesinleşip kendisi hapse konulduğu için bu ismin değiştirilmesi şart. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'a büyük görev düşüyor.
KILIÇ: ATATÜRK MEYDANI OLSUN
Erhan Kılıç ile görüştüm. İsim konusunda yetkinin Büyükşehir Belediyesi'nde olduğunu söyledi. Ancak şunu da ekledi:
"Çevik Bir, 28 Şubat döneminin en önemli aktörlerinden biri olarak görülüyor.
Bizler demokrasiye gönül vermiş, halkın oylarıyla gelmiş insanlarız. Çevik Bir Meydanı'nın karşısında bir stat var. Burası bize devredilsin. Biz burayı normal planlarda öngörüldüğü şekliyle park, meydan ve kentlinin nefes alabileceği bir bölge haline getirelim. Böyle bir yer yaratıldığında, burası Çevik Bir Meydanı'nın olduğu bölgeyle birleşecek ve buranın aslında artık ismi de yeni yapılacak park veya meydanın yeni verilecek ismiyle anılmaya başlanılacak. Benim gönlümden geçen orada bir park ya da meydan olduğunda, ismi Atatürk Parkı, Meydanı olması."
KULAĞIMA GELENLER
KAMERA SKANDALINDA KONTROLÖRLER SÜRÜLDÜ
Yeni Asır olarak geçtiğimiz haftalarda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki sahillere güvenlik kamerası yerleştirilmesi işinde yaşanan vurgunu ortaya koyduk. Sayıştay'ın 5.9 milyon liraya ihale edilen işte 2.6 milyon lira kamu zararı tespit ettiğini belgeleriyle haberleştirdik. Belediye içindeki kaynaklarımdan gelen bilgiye göre bu skandalda fatura işin kontrolünü yapan Üst Yapı Şube Müdürlüğü'ndeki yapı denetim ekibinde yer alan teknik elemanlara kesilmiş.
Buna göre, kontrol teşkilatı üyelerinden bir teknisyen ve bir inşaat mühendisi 90 gün görevden uzaklaştırılmışlar. Şef sözleşmeli bir inşaat mühendisinin de Yapı İşleri Dairesi başkanlığına, sözleşmeli bir makine mühendisinin de projeler dairesi başkanlığına sürüldüğü belirtiliyor. Umarız bu üzücü olay, kamunun en az zarara uğramasını sağlayacak şekilde çözülür ve en üstten en alt makama kadar tüm sorumlulura gerekli yaptırım uygulanır.
