Yeni Asır olmasa İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde dönen dolapları yazacak basın kuruluşu da neredeyse yok. İşte size, İzmir tarihinin en büyük vurgun hikayelerinden biri, hatta belki de en büyüğü: "Tam adaptif trafik yönetim, denetim ve bilgilendirme sistemi"...
Yüzlerce milyon lira harcanmasına rağmen hala temel birçok eksikliği nedeniyle sağlıklı çalıştırılamayan ve bu nedenle İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün yıllardır devralmadığı bu sistemdeki skandallarla ilgili Yeni Asır olarak onlarca haber yaptık.
SİSTEMİN BİRÇOK BÖLÜMÜ EKSİK
Örneğin, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2012 yılında Çek AZD Praha S.R.O - Cross Zlin A.S. iş ortaklığına 53 milyon 874 bin liraya verdiği işte, ihale kapsamında parası ödenen birçok imalat kalemlerinin teknik şartnamelere uygun yapılmadığının tespit edildiğini ortaya koyan Sayıştay'ın 2021 yılı denetim raporunu haberleştirdik. 2 Haziran 2022 tarihinde haber yaptığımız rapora göre, bu eksik imalatlar nedeniyle kamunun uğradığı zarar tam 22 milyon 434 bin lira...
YENİ ASIR'DAN YİNE BOMBA HABER
Bugün de Yeni Asır olarak bu sistemle ilgili yine bomba bir haberle karşınızdayız.
Sayıştay 5. Dairesi, bu skandal işle ilgili çok konuşulacak bir karara imza attı.
Meğer, ana ihale kapsamında eksik imalatlar nedeniyle oluşan 22.4 milyon liralık kamu zararının yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi, ana yüklenici olan Çek firmaların garantisi altındaki işler için de 2018-2020 yılları arasında "doğrudan temin" yöntemiyle ihaleler yapmış. İhale sözleşmesinde verdiği garantiler gereği yüklenici Çek firmaların yapması gereken işler, çeşitli firmalara tamamlatılmış. Bu şekilde 19 milyon 962 bin lira ödeme yapılmış...
Sayıştay 5. Dairesi, bu 19 milyon 962 bin liralık kamu zararının denetime konu 2020 yılı içinde ödenen 2 milyon 297 bin lirasının 8 bürokrata faiziyle birlikte ödettirilmesine hükmetti.
KALANI İÇİN DE HAREKETE GEÇİLDİ
5. Daire, kalan 17 milyon liranın üzerindeki paranın tahsilatı için ise, sorumluların savunmalarının alınması ve yeni rapor hazırlanması için konuyu denetim grubuna havale etti. Yani eninde sonunda o kalan paranın da tahsili yönünde karar çıkacağı değerlendirilebilir.
İki ayrı raporla ortaya konan kamu zararı 40 milyon liranın üzerinde. Ancak, bu 40 milyon liranın bugünkü karşılığının dolar kurları üzerinden değerlendirildiğinde 150-200 milyon liradan aşağı olmadığını söylemek de mümkün.
SİYASİ SORUMLULAR DA HESAP VERMELİ
Yani, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki bu büyük vurgunda, fatura kesilmeye başlandı. Şimdilik bu fatura belediyenin 8 bürokratına kesildi. Ancak gözden kaçmaması gereken bir başka unsur da var. O da siyasilerin de bu skandalla ilgili hukuken olmasa da siyasi sorumlulukları olduğudur. Bu sorumluların başında da hiç şüphesiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu geliyor. Ondan sonra ise, yine döneminde bu sistemle ilgili kamu zararına imza atıldığı öne sürülen Tunç Soyer'dir.
Tabii onlar da CHP'li oldukları için bu skandalın parti bazında siyasi sorumlusu da bizzat CHP'nin kendisidir. Neticede "basiretli" olması gereken belediye başkanları bu skandalı çok önceden tespit edip, duruma el koymalıydı. Ama bunu yapmadılar veya yapamadılar. O yüzden onlar da hesap vermeli. Biz Türk vatandaşları olarak bu kamu zararının son kuruşuna kadar ilgililerden tahsil edilmesini istiyoruz. Ayrıca tüm sorumlular da A'dan Z'ye ortaya çıkarılmalı ve en ağır cezaya çarptırılmalı. Yeni Asır bu işin sonuna kadar takipçisi olacak, bu böyle bilinsin.