Bizim 'Atom Karınca' başkanımız Tunç Soyer gerçekten ilginç biri...
Bunu bir kez daha anladık...
6 Şubat'ta 11 ilimizi yıkan depremler oldu. Tunç Başkan da sağ olsun İzmir'den hemen yardıma koştu. Gerçekten de Büyükşehir Belediyesi'nin tüm imkanlarını seferber etti. Afet bölgesine defalarca gidip geldi... Biz de yaralar sarılmaya başlayınca kendisine "Başkan yardımlar güzel... Devam et. Ancak asli görevini de yap ve 17 diri faya sahip İzmir'i depreme hazırla. Bak belediye 2012'den bu yana 33 bin konutu dönüştürmesi gerekirken yerinde saydı. Bu işe artık el at" dedik...
ŞEHİR ARKASINDAN GELİYORDU!
Nitekim 'Atom Karıncamız' da geçen hafta deprem bölgesinden kente öyle bir kararlılıkla döndü ki...
Önce, İzmir Afet Planı Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları Bilgilendirme Toplantısı'nı düzenledi. Sivil toplum kuruluşlarını topladı. Yaptıkları daha doğrusu şu ana kadar yapıyor gözüktükleri depreme hazırlık çalışmalarını anlattı.
Hatta hızını alamadı, önümüzdeki yıldan itibaren belediye bütçesinin yüzde 10'unu depreme karşı dirençlilik çalışmalarına aktaracağını açıkladı. Ayrıca "İzmir'de 900 bin bina var bunun yüzde 80'ini dönüştürmemiz" lazım çıkışında bulundu. Biz her ne kadar "O zaman bunları 4 yıldır neden yapmadın Başkan?" diye sorsak da 'Atom Karıncamız' kitlesini yine mest etmeyi başarmıştı bile.
Öyle bir hava oluşturdu ki kitlesi üzerinde...
Büyük Başkan Tunç Soyer yürüyor ve bir şehir arkasından geliyordu!
Hatta "Yürü be başkan kim tutar seni!" nidalarını bile duyar gibi olduk.
"ACABA" DEMEYE BAŞLADIK
Bu kararlı söylemler karşısında biz bile kendisini çok iyi tanımamıza rağmen tereddüde düştük. "Acaba, Soyer gerçekten bu defa kente kalıcı bir şey yapacak galiba" demeye başladık.
Ne de olsa atalarımız, "Bir musibet bin nasihatten iyidir" sözünü boşuna söylememiştir diye düşündük. Belki 30 Ekim 2020'deki İzmir depremi musibetinden ders almadı ama 11 ilimizde meydana gelen ve on binlerce canımızın yitip gitmesine neden olan afetten artık ders çıkarmıştır diye düşündük... Tüm İzmirliler gibi Başkan Soyer'den İzmir'in depreme karşı savaşında büyük bir adım beklemeye başladık... Belediyenin bu yönde çıkacağı kentsel dönüşüm ihalelerini görmek için sabırsızlanıyorduk... Hevesle belediyenin internet sitesinde duyurduğu ihaleleri takip etmeye başladık...
HEYKEL ONARMA İHALESİNE ÇIKTI
Dün de yine aynı hevesle siteye girdik.
Hay girmez olaydık! Gördüğümüze inanamadık...
Biz kentsel dönüşüm ihaleleri beklerken Soyer, kentin çeşitli bölgelerindeki 11 heykel için 'bakım ve onarım hizmet alımı işi' için ihaleye çıkmıştı.
İhale ilanında yaklaşık maliyet tespiti için ilgililerden 1 Mart'ta rakam alınacağı belirtiliyordu... İzmir, Soyer'den icraat bekleyedursun o 'Keman Heykeli'ni ve 'Özgür Kadın Heykeli'ni onaracakmış.
'Yunuslar Heykeli'ni elden geçirecekmiş.
'Eşitlik, Karşıtlık Birlik Sempozyum Heykeli'ne isimlik yaptıracakmış. Yine 'Pegasus Heykeli'ne isimlik montaj ettirecekmiş. 'Yürüyüş Heykeli'ni elden geçirtecekmiş. Karşıyaka'daki 'Dağıt Saçlarını"(*) ile 'Uyuyan Güzel Heykeli'ne de isimlik koyduracakmış...
Bu ihale ilanını okuyunca başımızdan kaynar sular döküldü desek yeridir. "Soyer bu defa işi anladı, İzmir'i kurtaracak" diye beklerken o gitti yine heykel peşine düştü.
Yani anlayacağınız, 'Atom Karıncamız' depremle savaş işini de çok yanlış anlamış!
Ne diyelim 'Dağıt Saçlarını' Soyer!
