Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'u tebrik ediyorum... Çünkü adeta partisinin 'Doğrucu Davut'u gibi hareket ediyor ve bazılarının suya sabuna dokunmadığı yerde doğruları dobra dobra konuşuyor. Biliyorsunuz daha önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gönderilen müfettişlerle partilerine bağlı belediyelere nefes aldırılmadığı iddiasını ortaya atmış ve buna İzmir Büyükşehir ve Çeşme belediyelerinden örnekler vermişti. Batur ise, bu açıklamadan kısa bir süre sonra çıktığı TV programında, AK Partili belediyelere de CHP'li belediyelere de müfettişlerin geldiğini belirterek, "Bir müfettiş yığılması var, her tarafta baskı var diye bir şey yok. Biz şu ana kadar müfettiş baskısı görmedik" diyerek tartışmalara noktayı koymuştu.
CHP'NİN LİSTE YANLIŞI NET
Bu seçimde CHP'nin İzmir'deki milletvekili aday listesi çok yanlıştı. Birinci bölgede başa Atatürk'e 'ırkçı' diyen Yüksel Taşkın'ı koydular, diğer bölgede de LGBTİ aktivisti Gökçe Gökçen'i... Bu iki ismin daha önce İzmir'e kaç kez geldikleri bile belli değildi.
Diğer yandan toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden isimler de listede kendilerine yer bulamadı. Örneğin, Roman vekil Özcan Purçu'nun üstü çizildi. Hadi onu beğenmediniz, listeye koyacak başka bir Roman isim de mi bulamadınız? Yine listede Mardinliler gibi kentte geniş kitlesi bulunan kesimler de görmezden gelindi. AK Parti'nin İzmir listesi ise, bu açılardan çok daha dengeliydi.
Bunu herkes gördü. Ancak, CHP'nin o anlı şanlı isimleri, bu yanlışı ucundan kıyısından bile gündeme getirecek cesareti gösteremedi.
Neticede CHP, iki bölgeden 8-9'ar vekil hedeflerken 7'şerde kaldı.
"YANLIŞLAR KUMLA ÖRTÜLEMEZ"
İş, yine partinin 'Doğrucu Davut'u Abdül Batur'a kaldı. Batur, listelerdeki yanlışı, "Nasıl oldu, kim/nereden geldi? Bir gecede kimsenin haberi olmadan karar verildi.
İzmirli ne ister? Bu kentte listelerde kendisini görmek isteyen kimlikler var. Temsil olarak muhakkak yer alması lazımdı. Listelerde görmelilerdi kendini. Bazı kesimler ciddi bir güç... Romanlar, Mardinli hemşerilerimiz var. Onlar da kendilerini görmek istediler.
Yıllardır İzmir'de yaşayan ve partimize destek veren insanlar bu insanlar. Tartışmak lazım bunları. Yanlış varsa yanlışın üzeri kumla örtülmez. Nerede yanlış yaptık, bakacağız.
Hep pembe tablo yaparsak olmaz. Özeleştiri yapmamız lazım" sözleriyle ortaya koydu.
SEN YANMAZSAN BEN YANMAZSAM...
CHP içindeki işleyiş ve klikleşme dikkate aldığında Batur, aslında parti içi siyaset açısından kendisinin aleyhine kullanılabilecek bir çıkış yapmış oldu. Ancak Nazım Hikmet'in de "Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?" diyerek işaret ettiği bir gerçek var. O yüzden CHP'nin ağababaları gerçekleri söyleyen Batur'a bu sözleri nedeniyle hiç kızmasın, asıl kızılması gerekenler bu yanlış listeyi hazırlayanlar...
İZMİRLİ İŞADAMI MADENİNİ SATIYOR
Adını bir dönem ünlü spiker Ece Erken ile yaşadığı aşkla duyuran İzmir'in kurutulmuş domates devi AVOD Kurutulmuş Gıda A.Ş'nin patronu Nazım Torbaoğlu, Çorum'daki bakır madenini satışa çıkardı. AVOD Gıda, bu maden sahasının haklarını elinde bulunduran AVOD Altın Madencilik A.Ş'nin satışı için İsviçre merkezli AFK Enterprise AG Holding ile görüşmelere başlandığı duyurdu. Şirket daha önce bu madende 2,5 milyon tonu belirlenmiş kaynak olmak üzere toplamda 7.5 milyon ton kaynak belirlediğini duyurmuştu.
AVOD Gıda hisseleriyle ilgili zaman zaman Sermaye Piyasası Kurulu ile de sorunlar yaşayan Torbaoğlu'nun gerçekleşmesi halinde bu satıştan gelecek kaynakla yeni bir yatırım yapıp yapmayacağını göreceğiz.
