İstanbul'dan gelip CHP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na talip olan Buğra Gökce ile bir alıp veremediğimiz yok, olamaz da. Kendisi yıllarca bu belediyede üst düzey bürokrat olarak çalışmıştır ve aday gösterilir de seçilirse, elbette başkan olmak da hakkıdır.
GAZETECİ OLARAK GÖREVİMİZ Ancak, kendisinin hem ilk çıktığı yer olan Ankara'da ve sonradan geldiği İzmir'deki bir takım grift ilişkilerini kaleme almak ve İzmir'i yönetmeye talip olan bu kişinin ilişkiler ağına ışık tutmak da gazeteci olarak bizim görevimiz.
HER AKŞAM BULUŞMA Dün, kendisinin arkasındaki gölge patronun CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan olduğunun ifade ettik... Bugün ise, İzmir'deki ekibini yazacağız. Gökce, İzmir'deki yıllarında Üçkuyular ve Narlıdere'deki Boğaziçi Restoranlarının müdavimiydi.
Boğaziçi Restoran'ın sahibi Cem Kocatoros ile olan dostluğunun aslında bir ortaklık ilişkisi olduğu iddiaları bile zaman zaman konuşuldu. Belediye ile ilgili birçok önemli konunun burada konuşulup karara bağlandığı belirtiliyordu.
NASIL BİR İLİŞKİ AĞIDIR BU! Söylendiğine göre Boğaziçi'ndeki üçlünün diğer ismi de Burkay İnşaat'ın sahibi olduğu belirtilen Yaşar Erdem'den başkası değil.
O yılları hatırlayanlar şimdi de eğer aday olur ve seçilirse Gökce'nin akşamları yine bu restorana mı gideceği ve önemli kararların yine burada mı alınacağını merak ediyor.
Bu arada Gökce'ye ait Narlıdere'deki ikiz villaların birinde Yaşar Erdem'in oturduğu da kulislerde konuşulan iddialar arasında ancak öyleyse bile bizi ilgilendirmez. Ancak, şunu buradan bir kez daha belirtelim ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin nasıl ve hangi ilişkiler ağı ile yöneticileği bizi yakından ilgilendirir. Bunun için araştırmaya ve yazmaya devam edeceğiz.
Parisli Ayşen'den CHP'ye gözdağı İnsanoğlu maalesef böyledir, çıkarı neredeyse onun türküsünü söyler.
Örneğin, CHP'den Bergama Belediye Başkan aday adayı olan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu, yıllarca kendisine 3 ayrı yerden maaş aldıran Soyer'i öve öve bitiremedi.
"Soyer'le ölüme bile giderim. Efsane bir başkan olmaya doğru gidiyor" diye demeçler verdi durdu. Bugünlerde ondan bayrağı Soyer'in Paris'te yaşamasına rağmen yıllarca belediye şirketinden maaş ödediği Prof. Dr.
Ayşen Uysal yani namı diğer "Parisli Ayşen" devralmış gözüküyor.
MAAŞLARIN BEDELİ Prof. Dr. Uysal, bir gazetede kaleme aldığı köşe yazısında, "Onun gibi çalışan kaç belediye başkanı tanıdı şu ülke?" diyerek yere göğe sığdıramadığı Tunç Soyer'in adaylığına bir türlü yeşil ışık yakmayan CHP yönetimine "bedeli olabilir" diyerek göz dağı bile verdi.
Prof. Dr. Uysal, "İzmir'i ve Tunç Soyer'i bu kadar tartıştırmak, hırpalamak, yıpratmak neden?" ifadelerini kullandı.
E, siz Fransa'da yaşayıp belediyeden yıllarca maaş alırsanız şimdi de böyle konuşmak zorunda kalırsınız.
İki başkanın farkı! Kent sosyolojisi alanında önemli çalışmalara imza atan Engin Önen, dün bu iki fotoğrafı yan yana koyarak güzel bir analiz yaptı. Siz de burada görüyorsunuz. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, belediye bütçesinden astırdığı bu afişlerde hizmeti değil kendisini aşırı bir şekilde öne çıkarıyor. Diğerinde ise Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin'in fotoğrafı bile yer almıyor. İşte üslup farkı. Bravo Ali Engin Başkan, sen de ayıp ediyorsun Serdar Başkan!