CHP, soğuk rüzgarlar dinmiyor. CHP lideri Özgür Özel tarafından yeniden aday gösterilmeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için bu kente gitmesinin ardından patlayan kriz dün yeni bir boyut kazandı. Özel'in Büyükşehir adayı yaptığı Cemil Tugay, Soyer'e "Benim yanımda bir dakika bile durmadı ama başka kentlerin adayına desteğe gitti. Benimle fotoğraf çektirmek bile istemedi" diyerek sitem etmişti.
YARIDA BIRAKIP GİTTİ
Soyer de belediye hakkında birifing vermek için Tugay'la iki kez randevulaştıklarını ancak bu görüşmelerin Tugay tarafından iptal edildiğini ifade etmişti. CHP lideri Özel de Soyer'i Tugay'a destek verme konusunda uyararak adeta CHP'liliğini sorgulamıştı. İşte günlerdir süren bu tartışmanın 3 aktörü, dün İzmir iş dünyasının düzenlediği toplantıda bir araya geldi ve yan yana oturdu. Bu arada ortaya çıkan tablo, İzmir'deki internet sitelerinde "Krizi bitiren fotoğraf" başlıkları ile yayınlandı. Ancak bu kriz bitmemişti öyle 5-10 dakika yan yana oturmakla da bitecek gibi de değildi.
ULUSAL SİYASET VURGUSU
Nitekim, bu fotoğraftan kısa bir süre sonra Soyer, Özel'in konuşmasının daha başlarında çekip gitti. Özel, Soyer'in ayrılışını, "Toplantı başlamadan önce bana söylemişti, Tunç Başkanımızın halası rahatsızlandı, kendisi Kütahya'ya doğru yola çıkıyor" ifadeleriyle açıkladı. Ancak, CHP lideri anlamasa da bu çok belli ki, Soyer tarafından Özel'e verilmiş çok ağır bir mesajdı.
Bilmiyoruz, belki halası gerçekten hastadır ve oraya gitmiştir ama Soyer, saatlerdir durduğu, konuşma yaptığı ve üzerine Cemil Tugay'ın konuşmasını dinlediği yerde gerekirse 15-20 dakika daha durup partisinin liderini dinleyip öyle ayrılabilirdi. Ancak Soyer, bu şekilde ayrılarak, Özel'in anlatacaklarının artık kendisi için çok bir anlam ifade etmediği mesajını vermiş oldu. Soyer, zaten toplantıda yaptığı konuşmada da "Dilerim ve umut ederim değişim sloganı ile başlayan süreç doğada olduğu gibi dönüşümle devam eder" diyerek Özel'e üstü kapalı eleştiri de getirdi. Ayrıca "Ben demokrasinin kalesi olan İzmir'de bu şanlı mirası ileriye taşımak ve tüm yurda yaymak için son nefesime kadar çalışmaya devam edeceğim" diyerek daha önce açıkladığı gibi artık yerel değil ulusal siyaset yapacağının mesajını da vermiş oldu.
İzmir iş dünyası ve CHP arasında zihniyet farkı
İzmir iş dünyası dün CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay'ı ağırladı. Peki CHP ile İzmir iş dünyası, aynı düzlemde buluşabilir mi? Bu konuda kafalarda soru işareti oluşturacak çarpıcı bir örnek vermek istiyoruz... Dünkü toplantıda İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir'deki tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinden övgüyle bahsetti. Kestelli, "İzmir'in tarımda barındırdığı büyük potansiyeli değerlendirmek için kardeş odalarımızla yürüttüğümüz ve alt yapı çalışmalarını tamamladığımız 3 milyon metrekare alana sahip Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi, 1.2 milyon metre kare ile Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Bitkisel Üretim Bölgesi ve 890 bin metre karede kurulu Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Sera Projelerimizde toplam 15 milyar Türk Lirası yatırımla 8 bin kişilik istihdam yaratmayı hedefliyoruz" dedi.
İL BAŞKANI ELEŞTİRDİ
Peki CHP, bu tür organize sanayi bölgelere nasıl bakıyor? İşte burada İzmir iş dünyasıyla arada çok ciddi bir zihniyet farkı ortaya çıkıyor. Cumhur İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, Bergama'da geçtiğimiz günlerde tarımla ilgili projelerini açıklamış ve bu bölgedeki tarıma dayalı OSB'leri kısa sürede tamamlayacaklarını söylemişti. CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da ertesi gün Dağ'ı eleştirirken İzmir iş dünyasının üzerine titrediği bu OSB'leri yerden yere vurdu. Aslanoğlu, "Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımın kurtuluşu olarak lanse edilen ancak, hiçbir küçük çiftçi ve kooperatifin yer alamadığı, tamamen şirket tarımına yönelik proje. Nasıl küçük sanayi esnafı OSB'lerde yer alamıyorsa küçük çiftçi de bu alanlarda yer alamıyor. Hem tarımı destekleyeceğiz diyeceksiniz hem de köylünün merasını yok edeceksiniz. Akılları fikirleri inşaat rant" ifadelerini kullandı. Bu örnek de gösteriyor ki, İzmir iş dünyası ile CHP arasında birçok konuda uçurum var.
Korku siyaseti ayıbı
CHP, bu seçimde de ısrarla 'korku siyasetine' sarılıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bayraklı'da dün düzenlenen halk buluşmasındaki konuşmasında "AK Parti zihniyetinin yönettiği şehirlerde özgürlük yok, belli saatten sonra zabıta, polis karışır" dedi.
Ana muhalefet partisi lideri tabii ki, hükümeti eleştirecek ancak her şeyden önce vicdanlı olmak lazım. Bugüne kadar bu ülkede hükümet eliyle yaşam tarzına söz söylendiğini, hele hele polis ve zabıta ile müdahale edildiğini gören var mı? Bunun somut bir örneği varsa Özgür Bey göstersin de bilelim. Ama sırf siyaset uğruna İzmirlilerin hassasiyetleriyle oynamak da artık çok ayıp olmaya başladı. İzmirli olarak bizler trafik sorundan körfez kokusuna kadar kentte artık kangren olmuş sorunların çözümü konusunda bir şeyler duymak istiyoruz. İnanın artık bunu en koyu CHP'liler de istiyor ve bekliyor. İzmirlinin oyunu bu korkutmalarla değiştireceğini sanmak bizce büyük bir gaflettir.