Kurban olduk yine yollarda
"Bir Kurban Bayramı'nı daha acısıyla tatlısıyla geride bıraktık" derken, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden 4 günlük bayramda meydana gelen trafik kazalarının bilançosu geldi. Maalesef yine bayram yapmamışız da savaştakinden daha büyük telefat vermişiz, kurban kesecekken, kurban olmuşuz yollara: 93 ölü, 485 yaralı.
***
Her bayram dile getiriyoruz, yine kazalardaki artışın nedenlerini bir kez daha sıralayalım: Otobüs ve minibüslerde şoförlere bırakın fazla mesai yaptırmayı, durmaksızın üstüste şehirlerarası sefer yapmalarını istiyoruz. Adam yorgun mu, dikkati dağılır mı önemli değil. Özel araçlarımıza da çoğu kez içkili bindiğimiz ve "Trafiğe yakalanmam" diye böyle durumlarda gamsız davrandığımız da kesin.
***
Her zaman söylüyoruz, bir kez daha dile getirelim: Türkiye'nin neresinde olursa olsun otobüs ve minibüsler fazla yolcu almamalı. Takometreler ciddiyetle incelenmeli, arife gününden başlanarak trafik kontrolleri sık sık yapılmalı. Ve trafik cezaları eğer ihmal varsa, en yüksek şekilde uygulanmalı. Özellikle trafikte bayramın birinci günü, "Millet bayramını yapsın" anlayışından kesinlikle vazgeçilmelidir.
Çünkü şehirlererası seyahatlerde, otel veya diğer konaklama tesislerine ya da akrabalarına bir an önce varabilmek için yapılan hız, kazalara davetiye çıkarıyor.
Seferihisar'dan
Salyangoz yumurtladı ve ilk kez görüntülendi...
Salyangoz, 50 adeti aşkın yumurtayı üç biraderler bitkisinin köküne bıraktı. Bu yumurtlama yaklaşık bir saat sürdü. Daha sonra salyangoz yumurtaları terk etti.
Çevreci yazar kardeşimiz Ümit Bora, anne salyangozu ve mercimek tanesinden biraz büyük plastik yumuşak bilye gibi yumurtaları bir yoğurt kabının içine aldı. Bitki yaprakları ve küçük dallarla takviye edip su ile rutubetli bir ortam yarattı.
Şimdi Ümit Bora'yı dinleyelim:
"Sıcak olmayan bir ortamda tam 15 gün yumurtaları izledim. Bu ara anne çok yorgun olarak uyudu. Zaman zaman kutuda kısa gezintiler yaptı. 2 hafta içinde yumurtalar renk değiştirip sarı ve krem rengine dönmeye başladı. 2 haftanın sonunda yumurtalar sertleşip salyangoz şeklini almaya başladı. Sonra tek tek kabuklar oynamaya ve minik salyangozlar yürümeye başladı. Bu minik salyangozlar şeffaf beyaz renkteydiler. 24 saat sonra da yavru salyangozlar gelişmelerini tamamlayıp bir bir yürüdüler."
* * *
Ancak 50 civarındaki yumurtalardan 4-5 kadarı gelişmelerini tamamlamadığı için yumuşak ilk doğumdaki gibi kaldılar. Bu beyaz yumurtalar açılmadı.
hayattan
Öğretmen ve hatırlattıkları
Anne kollarından sonra bizi aynı sıcaklıkla saran, sevgiyle bakan gözlerin sahibidir. İlk harfi yazmayı, resim yapmayı, kitap okumayı öğretendir.
Öğretmen...
***
Politikacının oğlu da sanatçının kızı da birdir onun için. Şefkatle yaklaşır ayırt etmeksizin.
Öğretmen...
***
Ödevlerini yapmayan öğrenciyle de uğraşır, kendisine saygısızlık yapanla da. Çoğu kez onu küçük düşürücü şakalar yapan öğrencilerin yaptıklarına karşılık yine sevgiyle yaklaşır.
Öğretmen...
***
Aile terbiyesi almamış öğrenciler ise, bazen çok zorlar onu. İnatları, sınıf düzenini bozucu hareketleri üzer onu. Ve birçok kez ailesini bu konuda uyarmasına rağmen ailenin, "Çocuğumu özgür yetiştiriyorum boyutu ne" tepkileri ile şaşkınlık yaşasa da, o yine doğruları öğretmeye devam eder.
sapan taşı
Özür dilerim
Arabasıyla durağa dalan ve durakta bekleyen 5 kişinin ölümüne neden olan sürücü, ölenlerin yakınlarından özür dilemiş.
7 yaşındaki kardeşinin kazada öldüğünü söyleyip, "Onları anlıyorum" demeyi de ihmal etmemiş.
Onları zaten tek sen anladın, onu da yanlış anladın be adam! Anlamaya çalışacağına adam gibi araba kullansaydın ya...
Muhittin Akbel
küpe
İnsanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir.
Sophokles
günün fıkrası
Mendil
Adamın biri karısını yumruklamak suçundan mahkemeye çıkartılmıştı.
Hakim sordu:
"Sen karını dövmüşsün, doğru mu?"
"Hayır efendim... Ben ona mendilimle şöyle bir dokundum."
Karısı hemen atıldı:
"İnanmayın... Onun mendil dediği şey yumruğudur. Çünkü burnunu hep eliyle siler..."
***
Her bayram dile getiriyoruz, yine kazalardaki artışın nedenlerini bir kez daha sıralayalım: Otobüs ve minibüslerde şoförlere bırakın fazla mesai yaptırmayı, durmaksızın üstüste şehirlerarası sefer yapmalarını istiyoruz. Adam yorgun mu, dikkati dağılır mı önemli değil. Özel araçlarımıza da çoğu kez içkili bindiğimiz ve "Trafiğe yakalanmam" diye böyle durumlarda gamsız davrandığımız da kesin.
***
Her zaman söylüyoruz, bir kez daha dile getirelim: Türkiye'nin neresinde olursa olsun otobüs ve minibüsler fazla yolcu almamalı. Takometreler ciddiyetle incelenmeli, arife gününden başlanarak trafik kontrolleri sık sık yapılmalı. Ve trafik cezaları eğer ihmal varsa, en yüksek şekilde uygulanmalı. Özellikle trafikte bayramın birinci günü, "Millet bayramını yapsın" anlayışından kesinlikle vazgeçilmelidir.
Çünkü şehirlererası seyahatlerde, otel veya diğer konaklama tesislerine ya da akrabalarına bir an önce varabilmek için yapılan hız, kazalara davetiye çıkarıyor.
Seferihisar'dan
Salyangoz yumurtladı ve ilk kez görüntülendi...
Salyangoz, 50 adeti aşkın yumurtayı üç biraderler bitkisinin köküne bıraktı. Bu yumurtlama yaklaşık bir saat sürdü. Daha sonra salyangoz yumurtaları terk etti.
Çevreci yazar kardeşimiz Ümit Bora, anne salyangozu ve mercimek tanesinden biraz büyük plastik yumuşak bilye gibi yumurtaları bir yoğurt kabının içine aldı. Bitki yaprakları ve küçük dallarla takviye edip su ile rutubetli bir ortam yarattı.
Şimdi Ümit Bora'yı dinleyelim:
"Sıcak olmayan bir ortamda tam 15 gün yumurtaları izledim. Bu ara anne çok yorgun olarak uyudu. Zaman zaman kutuda kısa gezintiler yaptı. 2 hafta içinde yumurtalar renk değiştirip sarı ve krem rengine dönmeye başladı. 2 haftanın sonunda yumurtalar sertleşip salyangoz şeklini almaya başladı. Sonra tek tek kabuklar oynamaya ve minik salyangozlar yürümeye başladı. Bu minik salyangozlar şeffaf beyaz renkteydiler. 24 saat sonra da yavru salyangozlar gelişmelerini tamamlayıp bir bir yürüdüler."
* * *
Ancak 50 civarındaki yumurtalardan 4-5 kadarı gelişmelerini tamamlamadığı için yumuşak ilk doğumdaki gibi kaldılar. Bu beyaz yumurtalar açılmadı.
hayattan
Öğretmen ve hatırlattıkları
Anne kollarından sonra bizi aynı sıcaklıkla saran, sevgiyle bakan gözlerin sahibidir. İlk harfi yazmayı, resim yapmayı, kitap okumayı öğretendir.
Öğretmen...
***
Politikacının oğlu da sanatçının kızı da birdir onun için. Şefkatle yaklaşır ayırt etmeksizin.
Öğretmen...
***
Ödevlerini yapmayan öğrenciyle de uğraşır, kendisine saygısızlık yapanla da. Çoğu kez onu küçük düşürücü şakalar yapan öğrencilerin yaptıklarına karşılık yine sevgiyle yaklaşır.
Öğretmen...
***
Aile terbiyesi almamış öğrenciler ise, bazen çok zorlar onu. İnatları, sınıf düzenini bozucu hareketleri üzer onu. Ve birçok kez ailesini bu konuda uyarmasına rağmen ailenin, "Çocuğumu özgür yetiştiriyorum boyutu ne" tepkileri ile şaşkınlık yaşasa da, o yine doğruları öğretmeye devam eder.
sapan taşı
Özür dilerim
Arabasıyla durağa dalan ve durakta bekleyen 5 kişinin ölümüne neden olan sürücü, ölenlerin yakınlarından özür dilemiş.
7 yaşındaki kardeşinin kazada öldüğünü söyleyip, "Onları anlıyorum" demeyi de ihmal etmemiş.
Onları zaten tek sen anladın, onu da yanlış anladın be adam! Anlamaya çalışacağına adam gibi araba kullansaydın ya...
Muhittin Akbel
küpe
İnsanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir.
Sophokles
günün fıkrası
Mendil
Adamın biri karısını yumruklamak suçundan mahkemeye çıkartılmıştı.
Hakim sordu:
"Sen karını dövmüşsün, doğru mu?"
"Hayır efendim... Ben ona mendilimle şöyle bir dokundum."
Karısı hemen atıldı:
"İnanmayın... Onun mendil dediği şey yumruğudur. Çünkü burnunu hep eliyle siler..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.