Türkiye Değişim Hareketi, Genel Başkan Mustafa Sarıgül'ün katılımıyla, siyasete start verdi ve bu girişimin adını da "İktadar Yolunda İzmir Buluşması" koydu.
Hemen belirtelim, Bornova İçzmir siyasetinin odak noktalarından biri ve belki de en önemlisi...
Bornova'da iki büyük üniversite var.
Çeşitli sektörleri temsil eden fabrika sayısı asi yüzü
bulur.
Buna bir de kalabalık bir cihet-i Askeriyeyi eklerseniz Bornova'nın önemi ortaya çıkar.
İşte son günlerin iddialı siyasetçisi Mustafa Sarıgül
ilk büyük buluşma için böyle bir Bornova'yı tercih etmişti.
***
Organizasyon kusursuzdu.
Her tarafta bir sarı vardı.
Sarı sarı kaşkollar boyunlardaydı.
"Başbakan Sarıgül" yazılı bayraklar herkesin elinde sallanıyordu.
Bazılarında da şöyle bir yazı vardı:"Çare Sarıgül..."
Uçurulan güvercinler de sarıydı, yakalara takılan güller de.
Yağmur ihtimaline karşı tedbir de alınmıştı.
Her katılımcıya sarı naylondan yapılmış yağmurluk...
Yıllar boyunca bu tür siyasi toplantıları, mitingleri izledim.
Tanık olduğum en önemli gerçek, mitingglere katılan insan sayısında yazılanların veya yapılan tahminlerin birbirini tutmadığıdır.
Şimde bana:
"Dün Bornova'da toplanan kitle kaç kişiydi?" diye soracak olursanız, bence en doğru cevap şu:
"O meydananın alacağı kadar"
İnanmayan gidip ölçsün, baksın...
***
Mustafa Sarıgül,uzun uzun konuştu.
Konuşmasının bir yerindeki "Bizde başı açık, kapılı ayrımı yoktur. Her kul bizim için kutsaldır" sözleri uzun uzun alkışlandı.
Sarıgül bir de Türkiye, idare edilir ama yönetilmez tezini vurguladı ve ekledi:
"Biz Türkiye'ye yönetmeye talibiz."
***
Akif Solmaz, Bodrum'dan gelmişti...
"Nasıl buldun ağam" dedim.
Cevap şöyle oldu:
"Ötekilerden başka geldi bana. Denemekte fayda var."
Sevindik Acar, Ege Üniversetesi öğrencisi...
"Geçiyordum, şöyle bir dinleyeyim, dedim" diye başladı ve ekledi:
"Dediklerini yaparsa malı götürür."
hayattan
60 yıllık YETO mezunlarına çağrı...
Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu, İzmir'in önemli eğitim kurumlarından biriydi. Hem de ilk yüksek öğrenim kurumu...
Bu eğitim kurumu 27 Mayıs 1960'tan sonra önce İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi adını aldı.
Son ismi de İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi.
Bu eğitim kurumundan binlerce genç mezun oldu, önemli mevkilere de yükseldi.
***
İsmet Sezgin, Türk siyasi hayatının simge isimlerinden bir devlet adamı.
O da YETO, yani Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu döneminin bir ürünü.
İsmet Sezgin Aydın Belediye Başkanlığının ardından milletvekili oldu, bunu Maliye, ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TBMM Başkanlığı izledi.
O şimdi Ankara'da anılarını hazırlıyor.
İsmit Sezgin'in şu günlerdeki bir projesi de, YETO'dan 60 yıl önce mezun olmuş arkadaşlarını bir araya getirmek.
Bu projede İsmet Sezgin'in yanısıra Halit Şarlak, Hayri Özmeriç, Metin Odabaşı,Şefik Yaman,Lem'i Yerli, İsmet Elbirlik yer alıyor.
İsmet Sezgin ulaşamadığı "60 yıllık YETO mezunları"nın en kısa süre içinde bu isimlere başvurmalarını rica ediyor ve ekliyor:
"Buluşmamız 2010 baharında Kuşadası Adakule Oteli'nde..."
duvardan
Dünya'ya farklı iki açıdan bakma yeteneğine şaşılık derler!
kentten
Konak Belediyesi'ne teşekkür geldi
Okurumuz Adnan Ateş geçtiğimiz günlerde POTA'ya başvurmuş, Levent, Boğaziçi, Ferahlı ve Mehtap mahallelerine yeterince Belediye hizmeti götürülmediğini yazlış, biz de bu şikayeti yayınlamıştık.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan duyarlı bir davranış sergiledi ve gelişmelyere el koydu.
Şimdi o mektup sahibi okurumuz Adnan Ateş'i dinleyelim:
" Yayınınız üzerine Konak Belediyesi yetkilileri beni telefonla aradılar ve bu mahallelerde bulunan acil sıkıntıları sordular. Ben de mahallemizde sokakların kaldırımsız olduğunu bildirdim, hiç olmazsa en işlek hattımız olan Barbaros Hayrettinpaşa caddesinin ele alınmasını istedim. Yetkililer bu konuda söz verdi."
küpe
Her gecenin kendine özgü bir sofrası vardır.
Balzac
günün fıkrası
Esnemenin sonu
İki sirk sanatçısı konuşuyordu. Birisi "Alfredo'nun başına gelenleri sorma..." dedi.
"Ne oldu zavallıya?"
"O gün pek üzgündü. Bir ara esneyeceği tutunca, bacağını kırdı, bir omuzu da yerinden çıktı."
"Allah, Allah, sırf esnediği için bütün bunlar mı oldu?"
"Evet!.. Tam o sırada dişlerinden trapeze asılıydı."
