Seçimi kaybetti ama her gün Bayraklı'da
Bayraklı, Türkiye'nin elli ilinden büyük bir ilçe...
Mehmet Topbaş, Bayraklı'da gerçekleştirilen ilk Belediye Başkanlığı seçiminde 21 bin 400 oy aldı.
Ve, üçüncü oldu...
***
Aradan tam bir yıl geçmiş olmasına rağmen, Mehmet Topbaş Bayraklı'dan bir gün olsun kopmadı.
Topbaş hergün bu ilçeye gidiyor, halkın arasında karışıyor, dert ve dileklerini öğrenip, ilgili makamlara aktarıyor.
Topbaş'ın bu çalışmalarında en büyük yardımcısı da, Bayraklı MHP İlçe Başkanı Aşkın Işık...
***
Aşkın Işık'ın bir yıl önceki seçimler için değerlendirmesi şöyle:
"Bu seçimlerin üzerinden tam bir yıl geçti. Kazanamadık ama, bu süreç bize çok şeyler öğretti. Bizim ilik seçim denememizdi. Eksiğimizi, gediğimizi gördük. Nasıl önlemler alınacağını yaşayarak öğrendik.
İlk seçimin galibi biz olacağız..."
***
Mehmet Topbaş genç bir mali müşavir.
"Bayraklı'nın en önemli sorunu nedir?" dedik, Yanıtı şöyle oldu:
"Çarpık yapılanma..."
Topbaş'a göre, Bayraklı halkı deniz ile barışık değil. Bunda, ilçe ile deniz arasındaki Altınyol ile hızlı tren hattının etkisini vurgulamak gerek.
Bütün bunlara rağmen Topbaş devam ediyor:
"Denizii görüp de, denizi bilmeyenler kentidir, burası."
Topbaş'ın verdiği bilgilere görea, Bayraklı'da gençlerin yararlanacağı bir spor salonu yok.
Bütün bu gelişmelerini ışığında, MHP kadro çalışmalarını da sürdürüyor.
Örneğin, yeni kurulan MHP Kadın Kolları'nın başkanlığına Seda Banu Akyüz getirildi.
Akyüz genç bir avukat.
Ve, son bir not...
MHP İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun günlerdir beklenen "Bayraklı turu" bugün...
bir soru
Atatürk Beşiktaşlı mıydı?
Ünlü yapımcı Birol Güven'in Beşiktaşlılığı malum.
Tüm dizilerinde Kara-kartal var. Forma ile söylem ile.
Geçenlerde Birol Güven'in yapımcılığını üstlendiği, senaryosunda ünlü yazar ve tarihçi Turgut Özakman'ın imzası bulunan "Dersimiz Atatürk" adlı filmin İzmir galası vardı.
Birol Güven aralarında filmin başrol oyuncusu Halit Ergenç'in de olduğu bir grup arkadaşı ile La Cigalle restoranda yemek yedi.
Yemeğin konukları arasında yine Beşiktaşlı sevilen siyaset adamlarından Yılmaz Karakoyunlu da vardı. Önce filmden konuşuldu, sonra konu döndü dolaştı, futbola geldi.
Ve o arada da Beşiktaş'a elbette.
Birol Güven, ulu önder Atatürk'ün de Beşiktaşlı olduğunu söyledi ve bir örnek verdi:
"Hatta Atamızın yaşadığı evin hemen yanında imiş Beşiktaş Kulübü. Bu da Atatürk'ün Beşiktaşlılığının bir göstergesi".
Katılanlar oldu, karşı çıkanlar da... Bu konuya son noktayı ise Halit Ergenç koydu o hoş yemekte, bir espri ile:
"Doğru, Atatürk'ün evi BJK Kulübü'nün yanında imiş. Ama Atatürk de sırf o yüzden evin önündün geçmez, hep arkadan dolaşırmış!".
Biraz da kahkaha.
Sanatçı dostlar katkısı ile.
anılar
Orhan Erkmen'in Transferi
Geçtiğimiz günlerde Karşıyaka Spor Kulübü Onur Kurulu Üyeleri ilginç bir toplantıda bir araya geldiler.
Tahir Türetken, Orhan Erkmen (Huni) için KSK Tenis Kulüp'te bir düzenlediği buluşmanın mönüsü su böreği ve baklava idi.
1956 yılında Genel Kaptan Tahir Türetken döneminde Karşıyaka'nın en büyük transferi gerçekleşti. Huni Orhan, KSK'den Fenerbahçe Spor Kulübü'ne tam 9.000.- TL bedelle gitti. 3000.- Tl sini Huni Orhan aldı. 6.000.- TL sı da Karşıyaka kulübüne kaldı. Bu rakam da KSK'nin 6 aylık bütçesini karşılıyordu.
* * *
Orhan Erkmen daha sonra 1959 yılında Karagümrük kulübüne 37,500 liraya transfer oldu ve bu rakam o dönem büyük ses getirmişti. Huni Orhan bu astronomik transfer ücreti ile İstanbul Bağdat Caddesinde lüks bir konut almıştı.
Tahir Türetken, Lemi Yerli, Tahsin Bor, İbrahim Bilgetekin, İlhan Karadayı, A. Rıza Güçlü, İbrahim Yegül, Mehmet Gönlübol, Bülent Buda, Bedii Tuaç, Tayyar Eraslan, Gökhan Nil, Ruhi Hepsarsar, Sermet Molay ve Tufan Atakişi'nin katıldığı bu toplantı, piyanist Muzaffer Çellek'in çaldığı ve onur kurulu üyelerinin yaş ortalamasına uygun şarkılarla sona erdi.
fıkra
Mübalağa
Süvari alayına yeni tayin edilen bir teğmen bölüğünün katırlarını teftiş ediyordu. Biraz fazla sokulmuş olacak ki, hayvanlardan biri çifte attı. Acemi teğmen
evvela havaya fırladı, sonra baygın yere serildi. Derhal bir sedyeye yerleştirip revire yolladılar. Yarı yolda ayılan teğmen, sedyeden elini sarkıtıp yere dokunamayınca hayret ıslığı çaldı. "Vay canına , hala yere inmemişim" dedi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.