CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir TV programında, seçimler sonrası CHP'nin yeni yapılanmasının temel taşlarını ortaya koydu.
Kıstas, il ve ilçelere göre alınan oy sonuçları.
"Özgür Şafak (ege ekonomi), Şule Bayrak (tıp), Salih Uysal (tıp), Süreyya Bağcı (iktisat), Muzaffer Birgi (hukuk), Asiye Kitin (hukuk), Özge Şenol (halkla ilişkiler) ve isimlerini yazsam bu sütunlara sığdıramayacağım 34 kişi.
Bunların derdi, seçim öncesi aktif olmak istiyorlar. Ama ne kantinlerinde ne de dışarıda arayan soranları olmayan üniversite öğrencileri.
Son "barınak" toplantısından sonra "CHP'deki Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil'in aktardığı notlar bunlar.
* * *
Kadıbeşegil ayrıca gençlerin gözlemlerini şöyle sıralıyor.
"Aziz Kocaoğlu, Abdülbatur Batur, Mehmet Ali Çalkaya, Hakan Tartan, Tunç Soyer, Tahir Şahin, Metin Solak, ile Aliağa ve Kemalpaşa belediye başkanlarının da ev ev dolaştıkları belirtiyorlar. Bunlardan başka 'araziye' inen yok. Diğerleri nerede?
Herkes seçimi 'çantada keklik' görüyor."
* * *
Ve yeterince çalışmıyor.
Yüzde 50'yi 60'ı az görenler böyle devam ederse sonuçta 'şok' yaşarlar. Bu durum ise çalışmaları iyi izleyenler için süpriz olmayacak. Yayınlanmayan anketlerde CHP'yi birinci parti olarak gösterenleri İzmir hayalkırıklığına uğratabilir.
kentten
Böyle ayrıcalık var mı?
Hayatının önemli bir bölümünü İzmir İtfaiyesi Çankaya'dayken orada itfaiye eri olarak geçirmişti. Büyük yangınlara kelle koltukta koşturmuş, insanları alevlerin arasından kurtarmanın doyumsuz zevkini yaşamış, yitirdiklerinin acısını da...
Biliyorsunuz itfaiye, kentin çok merkezinde kaldığı gerekçesiyle taşındı, orası Büyükşehir Belediyesi'nin çalıştırdığı bir restoran ve Kent Kütüphanesi haline getirildi. Emekliliği hemen hemen hak eden itfaiye görevlisi bu restoranda hem yemek hem de eski anıları paylaşmak istedi. Aracıyla restoranın geniş bahçesine girdi, sıra sıra arabalar yanyana duruyordu, birisinin yanına park etti. Görevli geldi, "Buraya park edemezsin" dedi, nedenini de, "Buraya ancak belediyenin üst bürokratları, belediye meclis üyeleri ve avukatlar park edebilir. Bize talimat böyle" dedi. Bizimki, "Ben de belediyenin bir görevlisiyim" dediyse de dinletemedi, apoleti düşük geldi, kahroldu, onuruna dokundu ama uzatmadı. Çaresiz Hilton Oteli'nin parkına götürdü aracını. Geldi restoranda yemek yedi, uzun süre de bekledi, diğer araçlar ne olacak" diye. Hepsi saatlerce oradaydılar. Yani orası belediyenin üst düzey yetkililerinin bir otoparkı haline getirilmişti. Kime şikayet edecekti, kimi kime? Bize derdini döktü. İlgililere aktarıyoruz.
seçime doğru
Tanrıkulu'nun Bayraklı turu
MHP İzmir 2. Bölge adayı Ahmet Kenan Tanrıkulu 2'nci sınıf vatandaş gibi yatırımdan uzak kaldıklarından yakınan Bayraklı esnafına diyor ki:
"Sizin dertlerinizden biz anlarız, çözümlerimiz hazır. Esnaf için hazırladığımız KDV, ÖTV indirimleri ve kredi ödeme kolaylıları rahat bir nefes almanızı sağlayacak."
* * *
Tanrıkulu, Ödemiş'te de çiftcinin sorunlarını dinledi, Ödemiş'in kendi sorunları olmakla birlikte Türkiye'deki çiftçinin genel sorunlarının aynı olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"MHP olarak her zaman çiftcinin yanındayız destek vermeye hazırız."
Tanrıkulu, Türkiye'nin dünya üzerinde tarımsal üretimi ile kendine yetebilen 7 ülkeden biri iken, hükümetin yanlış tarım politikaları yüzünden bu özelliğini kaybetmeye başladığını ve Türkiye'nin dışa bağımlı hale getirildiğini söyledi.
Çiftçilerin yıllardır yaşanan ekonomik krizlerden en çok etkilenen kesim olarak yaşama çabası içerisinde olduklarını belirten Tanrıkulu, "Kredi borçlarının ertelenmesi, teşvik primleri gibi konulara ilişkin sorunlar halen devam etmektedir. Çünkü IMF ve Dünya Bankası'nın dayattığı tarımsal politikalar uygulanmaktadır. Çiftçilerimizle yaptığımız görüşmelerle sıkıntıları belirledik."
küpe
Adamı deli eden her kadına karşılık, deliyi adam eden bir kadın vardır.
La Rouchefoucauld