Halit Ergenç, İlker Kızmaz, Yavuz Sepetçi, Arda Kural, Ali Ulvi Hünkar, Alican Yücesoy, Haluk Bilginer, Rutkay Aziz, Sinan Tuzcu, Yiğit Özşener, Onur Tuna, Ertan Saban, ve son olarak da Aras Bulut İynemli...Bunlar (Anımsayabildiğim kadarıyla, unuttuklarım affetsinler) ekranda ve beyazperdede bir anlığına ya da uzun süreli olarak Mustafa Kemal'i canlandıran oyuncular. İnternette yapılan bir ankette, en başarılı bulunan ismin Haluk Bilginer olduğu görülüyor. Hemen ardından gelen ismin de Aras Bulut İynemli olduğu dikkati çekiyor. Elbette yukarıda saydığım isimlerin çoğunun kariyerleri boyu yaptıkları oyunculuk popüler tartışmaların dışında kalacak nitelikte. Üstelik her oyuncu elbette kendi karakterinin bir kısmını paşanın personasına katıp karıştıracaktır. Ben de sadık bir izleyici olarak kendi değerlendirmemi paylaşmak isterim. Ne Dersimiz Atatürk popüler bir film ne de yapımdaki Atatürk rolü anlatının ana kahramanı. Dolayısıyla başarılı oyuncu Halit Ergenç'in canlandırması hakkında hiçbir şey duymadım. Ergenç'i Kanuni rolündeki 'eril dişil yönü çok dengeli- sakin performansı ile çok takdir ettiğimin de altını çizmeliyim. Bu bağlamda Ergenç'i uzun soluklu bir Atatürk dizisinde izlemeyi çok isterdim.) Banka reklamındaki Haluk Bilginer, sima olarak çok benzetilmişti. (Bu unsur çok önemli) Ayrıca uluslararası bir aktör olan Bilginer'in popülaritesi de karizmasına ekstra bir iki puan katmıştır diye düşünüyorum. Yoksa bu kadar belirgin bir ses tonu ve konuşma biçimi olan aktörün Atatürk'den direkt olarak ayrışması ve bu illüzyonu bozması gerekirdi. Rutkat Aziz, oyunculuğu tartışılmıyor olsa da bana göre yine çok belirgin bir renk barındıran konuşma biçimiyle -bana göre- bir an bile Atatürk olamıyordu. Ancak yine de ciddiyeti ve popülaritesi ile Cumhuriyet dönemi liderini temsil etmesi normaldi. Son dönemde Ertan Saban, belirgin aksanı yüzünden Atatürk'e uygun görülmemişti. Bana göre bu da yersizdir zira Mustafa Kemal Paşa bir Rumelilidir ve ne ses tonu ne de diksiyonu bir Rutkay Aziz sterilliğindedir. (Hatta tüm Atatürk seslendirmelerinde çok tok sesli oyuncular tercih edilir ki bu durum gerçekliğe çok uzaktır.)
OLMAYAN BIR YAPIM
Gelelim Disney 'in yapım aşamasındaki çekinceleri dolayısıyla adeta bir milli mesele olarak tartıştığımız iki bölümü çekilen Atatürk filmine... İlk bölümü anlatım açısından kopuk ve sorunlu bulmama rağmen ikinci bölüm beni yakalamayı hatta bunun bir adım ötesine geçerek etkilemeyi başardı. Bu bölümde zaman çizelgesi çok fazla oynamadığı için anlatımda sorun yoktu ve savaş sahneleri yerli yapımlarda şimdiye kadar gördüklerimin en iyisiydi. Adeta birer tablo gibi olan sahneler için Mehmet Ada Öztekin'i kutlamak isterim. Ayrıca öyküdeki -hep duyduğumuz ama canlandırılmayan- Mustafa Kemal ile Corinne'in, Enver paşanın, padişahın etkileşimleri gerçekten nefes kesiciydi. Tarihin bu az anlatılan yanına şahit olmak hem duygusal hem de etkileyiciydi. Şimdi ana konumuza geçelim. Atatürk filmini (ikincisini) çok sevdim. Aras Bulut İynemli'nin oyunculuktaki gelişimini zevkle ve takdirler izlerim ama bu ol-ma-mış! Burada oyunculukla ilgili bir sıkıntı yok. Aras, casting kurbanı olmuş. Bir kere Mustafa Kemal'e çok uzak bir siması olduğu için tamamen ağır makyaja yaslanılmış. Mavi lendslerin donukluğu mu ararsınız, yoksa neredeyse turuncuya çalan bir sarıdan mürekkep saç dizaynını mı? Bu durum, usta oyuncunun mimiklerini gölgelediği gibi Mustafa Kemal'ın genel karakterini de yanlış yansıtmış. Sürekli çatık bir çift kaş ve her durumda sinirli bakmak zorunda kalan gözler... Bu garip surata baktığım her seferinde öyküyle bağımı yeniden kurmakta zorlandım. Bence illaki bir oyuncuyu oynatmak istiyorsanız az makyajla (benzediği kadar) yetinilmeli.