Her şey rahmetli Necmetin Tanık'ın Yenişehir'deki 'Neco Saunası'nda başladı...Bir dostluk ve sevgi ortamının temellerini atmak öyle kolay değil!..
İçtenlik, özveri, sevgi ve saygı buluşması, İzmir'in köklü aiğlesinden gelen, Karantina'da bizim spor yazarımız sevgili Gürkan Ertaç ile birlikte spor yapmış olan Kemal Egeli'nin önderliğinde gerçekleşti ve adını "Salı Gurubu" koydular...
Yirmi yıllık geçmişi bulunan 'Salı Gurubu'nda, İzmir'in simge isimlerinden Vali Kazım Dirik'in torunu Ersan Dirik; Bab-ı Ali Restoran'ın sahibi Süleyman Bahadır ile birlikte bakın kimler var:
Vedat Heysegil, Osman Kundakçı, Mustafa Ulaş, İhsan Gülkaynak, Tahir Enhoş, Ahmet Karadağ, Çetin Dırak, Özer Dikduran, Süleyman Dibo, Mehmet Katmetci, Mesut Aytimur, Mehmet Çatıroğlu, Erol Sevil, Hüdai Moral, Aydın Arıkan, Ali Seydi Koca, Hüseyin Öncü, Sedat Bıçakçı, Nadi Karaca, Baykal Çömek...
Bu sevgi birlikteliği her haftanın salı buluşmasını ayrı bir mekanda gerçekleştiriyor. Ana buluşma noktası ayda bir kez mutlaka Bab-ı Ali!.. Özellikle Kemal Egeli'nin nüktedanlığı vurur gecelere damgasını; Fıkralar birbirini izler ve kahkahalar sarar geceyi...
***
İzmir içinde olduğu gibi, Türkiye'nin dört bir yanına da taşınır 'Salı Grubu'. Yetmez!..
Yurt dışında buluştukları olur. Örneğin, Yunan adaları gezisi; Galatasaray'ın bir Danimarka seyahati, grubu birarada tutar. Arada bir eşleriyle de biraraya gelirler ve artık daha da sıklaştırmaktır amaçları bu toplantıları. Amaç hanımlarla daha bir dinamik tutmaktır grubu...
Eh adı "Salı Grubu", bir arada bulunmanın da "Sevgi ve dostluk" olarak nitelendirildiği bu topluluğun hiç kuşkusuz yaşama ve eğitime katkı anlamında da etkisi olmalı değilmiş yani!..
Onlar eğitim adına Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne; Bireysel olarak saptadıkları öğrencilere katkı koyuyor; Kullanılmayan eşyaların ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasını sağlıyor. "Salı Grubu"na resmi olmayan bir yardımlaşma gurubu da diyebiliriz...
Geçtiğimiz hafta 20. yılını doldurdu 'Salı Grubu', sevgi ve dostluğu anlamlı kılan buluşmayla...
Nice yıllara derken, böylesi guruplara çok gereksinim duyduğumuzu söyleyelim...
siyasetten
İzmir'de yarış var mı?
Kulislerde dolaşan isimler üzerinde kafa yoranlar, şu İzmir çukurunda belli bir hedefa yönelik gizli bir yarışın varlığına hükmedecekler.
Hemen belirtelim bu yarışta Mahmut Özgener, kendisi "Ben bu işte varım" demese bile potansiyel aday.
Bu fikri atanların görüşlerine göre; "Başkanlık" Mahmut Özgener'in genlerinde var.
***
Kulislerden yönlendirenlerin gözünde Hüseyin Aslan, ağır basan isimlerden biri.
Ege-Koop Başkanı için Aziz Kocaoğlu'ndan bir değerlendirme.
"Aslan'ın bu şehre önemli hizmetleri var."
CHP kulislerinin çekişmeyi bırakıp üzerinde ittifak ettikleri bir isim oluyor Hüseyin Aslan.
Ve bir not...
"AK Parti'nin bazı etkin isimleri Hüseyin Aslman ismini telaffuz etmeye başladı, gibi..."
CHP kulislerinin bir başka isme Ekrem Demirtaş...
Ticaret Odasının kıdemli başkanının görev süresi önümüzdeki yıl bitiyor.
İZTO Meclis Başkanlığı Demirtaş'ı tatmin etmez.
O da "İddialı bir partiden adaylık teklifine"hayır" demez.
* * *
Bunlar parti dışı isimler...
Ya CHP rozeti taşıyanlar ?
Hakan Tartan ve Cevat Durak ne güne duruyor?
Onlar da biri başka yazıya...
Bayraklı'da farklı bir aşure
Her yıl geleneksel hale getirilen Aşure dağıtımında bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiren mhp Bayraklı teşkilatı
binlerce kişi ile tekrar kucaklaştı.
İlçe Başkanı Taşkın Işık, Kadın Kolları başkanı Seda Banu Akyüz ve Belediye başkan adayı Mehmet Toptaş ile tüm yönetim kurulu üyeleri dostluk mesajları vererek, zorluklar içindeki insanlarımızın dayanışmasının güzel bir örneğini sergilediler.
Taşkın Işık her geçen yıl aşure kazan sayısını artırmaktayız. Hedefimiz yerelde Belediyeyi alarak insanlarımız arasındaki kaynaşma ve beraberliği sağlayacak projelerle İzmir'e örnek bir ilçe olmasını sağlayacağız dedi.
Aşure gününde, Bayraklı'da sanki bayramlaşma töreni yapılıyormuş gibi uzak semtlerden gelenlerin çokluğu da dikkat çekti.
küpe
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.
Tolstoy
günün fıkrası
Din dersi
Öğretmenden öğrencilere:
"Çocuklar, Allah'a günahlarımızı affettirmek için ne yapmalıyız?"
Uzun bir susmadan sonra çocuklardan biri:
"Ne mi yapmalıyız efendim? İlk önce bir günah işlemeliyiz."
