CHP, cephesinden bir mini not. Hem de ortalığı karıştıracak cinsten...
"Madem 635 imza var, tüzük kurultayında genel başkanlık seçimini gündeme getirebiliriz. O zaman beni genel başkan adayı olarak gösterin."
Bostanlı'da bir birahanede "Karanlıklar Prensi Kadıbeşegil" çevresinde toplanan partililere Ankara'dan aldığı bilgileri böyle aktarıyor ve devam ediyordu.
"Bu tartışma ayrışmaya yol açtı. Önder Sav olayın tüzük değişikliği toplanacak imzanın güç göstergesi olacağını, konjonktürün genel başkan seçimi için uygun olmadığını belirtti."
* * *
Karanlıklar Prensi bundan sonra Baykal'ın "O zaman bu imza işinde yokum" dediğini, Sav ve beraber
hareket edenlerin ise, "sen bilirsin" yaklaşımı içersinde çalışmalarına devam ettiğine işaret ederek
meseleyi şöyle noktalıyor:
"256 oy kurultay için yeterli, genel başkan seçiminin gündeme getirilmesi için ise 627 oy gerekli. Sav, 'Bizim gücümüz var' imajını ortaya koymak istiyor. Daha önce kurultay için 520 imza toplayan muhalefet, Baykal'ın tutumu ile biraz oy kaybetse de Baykal'ın adaylığına olumlu bakmayanların oylarının katkısıyla 610 civarında oyu bulabileceklerini söylüyorlar. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili fezleke, Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Zonguldak gibi illerde artış bekleyen muhalefete darbe vurdu."
hayattan
Gülşah'tan bir roman daha
Gülşah Elikbank, bu köşeden sizlere daha önce tanıttığım ve romanlarını önerdiğim genç ve yetenekli bir yazar.
Bu süreçte, İzmirlilerin de kendisine ayrı bir ilgisi ve sevgisi oluştu. Gülşah da, İzmir'den daha fazla uzak kalamadı ve İzmir'e yerleşti. Şimdilerde Konak Kahramanlar'da bir otel işletmeye başladı ve üçüncü romanı Aşkın Gölgesi'ni okurlarıyla buluşturdu.
* * *
Gülşah, bu hafta sonu da, Park Bornova Alışveriş Merkezi'nde, son romanının imza gününü düzenliyor. Bu genç yazarla tanışmak ve onun yetenekli kalemiyle can bulmuş romanlarından edinmek için bu imza gününe katılabilirsiniz. Üstelik bu imza gününün bir de çok özel mesajı var. "Kadına Karşı Şiddete Aşk'la Karşı Duralım" diyor genç yazar Elikbank.
Sanırım tüm kadınlar bu mesajın arkasında duracak ve onu bu hafta sonu Park Bornova'da yalnız bırakmayacak. Etkinlik 14 Ocak Cumartesi ve 15 Ocak Pazar günü saat 15.00 ile 17.00 arasında olacak.
kentten
Karşıyaka'ya turizm ofisi
, koşar adım kent turundan bir not: Karşıyaka Belediyesi ilçeye gelen turistlere kentle ilgili bilgi vermek için İskele yanında Turizm Danışma Ofisi kurdu.
Çarşı girişindeki ofiste özel eğitimini tamamlayan üç personel görevlendirildi.
Burada, Karşıyaka'nın gezilebilecek yerlerini içeren broşür ve kitapçık ile ilçeyi anlatan tanıtım filmi ücretsiz olarak turistlere dağıtılıyor.
Belediye Başkanı Cevat Durak, turizm ofisinin önemli bir eksikliği tamamladığını belirtyor ve ekliyor: "Turizm fuarlarına katılarak kentimizin daha çok tanınması için mücadele ediyoruz. Bu ofiste yabancı dil bilen, konusunda uzman arkadaşlarımız, turistlere hem doküman veriyor hem de her konuda bilgilendiriyor."
Turistler için 4 ayrı dilde hazırlanan broşürlerde Zübeyde Hanım Kabri, Latife Hanım Köşkü, kilise, havra, cami adresleri, Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, Bilim Müzesi gibi mekanlar yer alıyor.
deneme
Isınma üzerine
Aklım almıyor abi ya, bu küresel ısınma denen naneyi. Koskoca dünyayı nasıl ısıtıyorlar. Hangi yakıtı kullanıyorlar, bizler iki göz odamızda donuyoruz. Yine şükürler olsun ki küresel ısınma sonunda son yıllarda bizler fazla üşümüyoruz. Ne demişler, komşuda yanar, bizim ev de ısınır. Yalnız yetkili, etkili ve de ağzı laf yapan yapmayan tüm siyasetçilerden küresel ısınmada kullanılan yakıtı ithal etsinler de iliğimiz kemiğimiz ısınarak bir kış geçirelim. Oduna, kömüre verecek paramız yok ki, ithal edilecek küresel ısınma yakıtı garibanlara ücretsiz olarak dağıtılsın.
Savaş Ünlü
laflama
* Bir barda body guardlık yapıyorum maaşım iyi. Darp gelirliyim hani!
* Bebek gibi güzel kız. Amma velakin bebek gibi yatağını ıslatıyor!
* Bırakın bu gönlü zengin muhabbettini, gönüller zengin kocayla evlenmek istiyor!
* Şampiyonluk kürsüsüne çıkmak için her yol mübah değildir...
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Kişisel güzellik, herhangibir takdim mektubundan daha büyük tavsiyedir.
Aristo
günün fıkrası
Yok diyemiyor
Vaiz, Tanrı'yı tanımlamaya çalışıyordu:
"Ne yerdedir, ne göktedir. Ne yer, ne içer. Ne doğmuş, ne doğurmuştur."
Bektaşi dayanamadı:
"Sen şuna yok diyeceksin de, ama bir türlü dilin varmıyor."