Erkin Usman

"Bir baba hindi" nasıl dillendi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri"nin bu yılki etkinliklerine spor da eklendi.
Doğal olarak Basmane, Mezarlıkbaşı, Tilkilik, Dönertaş, Agora, Anafartalar denilince akla gelen Altınordu Spor Kulübü'dür. Cumhuriyet'in ilanı olan 1923 yılında kurulan Altınordu'nun da resimlerinden oluşan bir sergi açılışı gerçekleşti. Altınordu Spor Kulübü'nde Okan Yüksel arşivinden "Altınordu Spor Tarihi" fotoğrafı sergisi açıldı.
* * *
Bu sergide yer alan fotoğraflardan birinin öyküsünü Okan Yüksel anlattığında ise, katılımcılar büyük bir coşkuyla dinlediler. Gelin isterseniz bu "Bir baba hindisi" öyküsünü Okan Yüksel'den dinleyelim:
1951 yılının son günü 30 Aralık'ta Altınordu, Altay ile lig maçına çıkacaktır. O gün evine götürmek üzere aldığı hindi ile Alsancak Stadı'na gelen bir taraftar, Sait Altınordu kaptanlığında sahaya çıkan "Şeytanlar"ı görünce ayrı bir duyguya kapılır ve sahaya girer. Sait Altınordu'ya koşan taraftar "Yenelim Altay'ı bu gece yılbaşı için armağanım hindi olsun" der.
* * *

Altınordu'nun "Beytosu" Beytullah Baliç'ten Okan Yüksel'e armağan "Bir baba hindi" öyküsünün fotoğrafı:
(Ayaktakiler soldan) Halim, Rıdvan, Necati, Sait, Süleyman, Ekrem (Çökenler soldan) Fehmi, Zeki, İsmail, Memduh, Beytullah.
Sahaya Selahattin, Fehmi, Ekrem, Beytullah, Halim, İsmail, Necati, Sait, Rıdvan, Memduh, Zeki düzeni ile çıkan Altınordu, Bayram Dinsel'in golüne Memduh Gezer'in 2 golü ile cevap verir ve sahadan 2-1 galip ayrılır. İşte o sırada Alsancak Stadı'nı inleten bir ses duyulur: "Bir baba hindi, eyvallah..." Hindiyi armağan eden taraftarın sesine tribünleri dolduran binlerce Altınordu taraftarı da katılmaya başlar: "Bir baba hindi, eyvallah..."
Eski futbolculardan ve milli atletlerden, Altınordu'nun milli amigosu Sarı Yaşar (Tunçses) de süreç içinde bu sloganı zenginleştirerek taraftarlarla birlikte Alsancak Stadı'nı inletmeye başlarlar.
"Bir baba hindi, eyvallah / Olaydı şimdi, eyvallah / Yallah, yallah, yallah..."
Ulusal basının İstanbul takımlarına mal etmeye çalıştıkları öykünün aslı da böyledir, işte.
siyasetten
Dervişoğlu: Kutuplaşma kimseye yarar getirmez

Müsavat Dervişoğlu, İzmir siyasetinde iz bırakmış bir siyasetçi.
Yıllar boyu MHP İzmir İl Başkanlığı yaptı.
Başarılı bir grafik çizdi ve sonunda genel başkanlığa talip oldu.
Ardından ekledi:
"Önce genel başkan olacağım, sonra başbakan. Sayın Bahçeli de Cumhurbaşkanı."
Dervişoğlu tipik bir Karadeniz delikanlısı. Fatsalı...
"Son durum nedir?" dedik. Yanıtı şöyle oldu:
"Bu kurultay, sadece MHP değil, Türk milletine de nefes verecek bir kurultay olma özelliğini taşıyor. İnancım o dur ki, o günün hakkını ülkücü şuur ve ahlakının yüklediği sorumlulukla layıkıyla yerine getireceğiz. MHP'de çok sayıda aday, genel başkanlığa taliptir. Genel başkan adaylarının bir tek rakibi vardır. O da iş başında bulunan AK Parti iktidarı ve Başbakan'dır. Biz meseleye buradan bakıyoruz. Eğer MHP olarak attığımız doğru adım ve hamlelerle, Tayyip Erdoğan'ı başbakanlıktan, AK Parti'yi iktidardan indiremedikten sonra, birbirimizi galebe çalmanın hiçbir saygınlığı da olmayacak."
Bir kritik soru daha...
"MHP'de kutuplaşma var mı? Bu tür iddialara karşısında ne diyeceksiniz?"
"Ben kutuplaşma üzerinden siyaset yapmanın, hem MHP'ye hem de Türkiye'ye çok büyük zararlar verdiğini görmüş bir siyasetçiyim. Bunun tekrarında hiçbir fayda yok. Türkiye genelinde maalesef büyük bir kutuplaşma yaşanıyor, bu kutuplaşmanın tarafları var. Ülkücü hareketin içerisinde sanki bir genel merkezci, Koray Aydın'cı gibi bir kutuplaşma oluşturmak gibi bir çalışma olmasa da böyle bir izlenim yaratılmıştır. Ben buna kökünden karşıyım. Koray Aydın'cı olanlara Koray Aydın'lıkçılıkları, genel merkezci olanlara da genel merkezcilikleri hayırlıolsun. Ben kendi grubumu Müsavat'çılık üzerinden değil, ülkücülük üzerinden değerlendiriyorum. Yanımda bir tek bile Müsavat'çı istemiyorum."
küpe
Sıradan yönetici işleri doğru yapmaya çalışır, lider ise doğru işleri yapar.
Warren Bennis
günün fıkrası
Neye meraklıymış?

Genç kadın evlilik hayatında hayal kırıklığına uğramıştı ama boşanmak da istemiyordu. Gitti, avukatına danıştı.
Üstad sordu:
"Kocanız neyle ilgileniyor? Siz de aynı şeylere karşı ilgi duyun."
Kadın içine çekerek cevap verdi:
"Sarışınlara üstad, sarışınlara..."

geçmişten
Beş Churchill, bir Elvis

İngiliz Başbakanı Wihston Churchill evinden çıkar çıkmaz aniden bir genç kız yaklaşıp beş imza rica etti.
Churchill:
"Bir tanesini anladık. Beş tane imza niçin?"
Kız cevap verdi:
"Çünkü, beş Churchill'e bir Elvis Presley veriyorlar."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.