Kenti yönetme sorumluluğu!

İnönü Caddesi, Mayıs'tan bu yana karasinek ve sivrisinek işgalinde.. Geçtiğimiz yıllarda bu denli değilken özellikle bu yıl kudurmuşçasına saldırıyor bu sevimsiz kanatlılar.. Hatay semtinde oturanlar illallah etmiş durumdalar.. Çeşme durağında oturan emekli Bülent Simitli, "Her yıl sırtında ilaç/zehir çantası/bidonu, elinde filtresiyle belediye görevlileri ilaçlama yaparlardı. Bu yıl o da yok.. Mayıs'tan bu yana çok rahatsızız. Belediyenin bizi bu beladan kurtarmasını istiyoruz." derken, Güzelyalı'dan işadamı Kemal Lökçü, "Kentte oturanlar olarak bizler üzerimize düşen sorumluluklarımızı ve görevlerimizi yerine getiriyoruz. Örneğin ortalığa çöplerimizi dökmüyoruz. Temizliğe dikkat ediyoruz. Lakin, sineklerin üremelerine engel olamıyoruz. Bu, zaten bizim işimiz değil.. Önceki yıllarda böyle bir sinek yoğunluğu yaşanmamıştı. Belediyenin bu konuda önlem almasını bekliyoruz" diyor.
* * *
İlahiyat Fakültesi civarında oturan Mehmet Özçataloğlu ise belediye yetkililerine, "Kurtarın bizi bu beladan.. Canımıza tak etti" diye feryat ediyor..
Sonuçta... Vatandaş karasinekten ve sivrisinekten şikayetçi.. Önlem alınsın istiyor.
Büyükşehir ya da Konak Belediyesi bu konuda vatandaşların sesine kulak verir diye düşünüyoruz.
Kent dediğinizin büyük parkları-bahçeleri olmalı.. Botanik bahçeleri, dev akvaryumları, hayvanat bahçesi, kültür merkezleri, kongre salonları, yüzme havuzları, kimlikli meydanları, tiyatroları, sinemaları, opera ve bale salonları, kütüphaneleri, teraryumları, müzeleri... olmalı..
Kimlikli meydan kaç tanedir kentimizde? Sayabilir misiniz?
siyasetten
Buca'da yüzde 62'lik aday kim
Bir bürokrat düşünün, 14 yıl boyunca yanına 10 binlerce kişi gelmiş, herkes ile tek tek ilgilenmiş, işlerine yardımcı olmuş, bir tek kişiyi kırmamış, imar, kanun ve yönetmeliklerini hep halkının lehine yorumlamış.
Bir bürokrat düşünün, 14 yıl devlet memurluğu yapmış, en üst kademelerde bulunmuş, yüzbinlerce imza atmış, hakkında ne bir şaibe, ne bir dedikodu, ne bir mahkeme, soruşturma olmamış.
Bir insan düşünün, ayak oyunlarıyla kaybettirilen seçimlerden sonra halka hizmet bürolarını hiç kapatmamış, 12 yıl boyunca halk günleri düzenlemiş, bu yıllar içerisinde hemen hemen yanına gelmeyen ve işine yardımcı olmayan kişi kalmamış.
Bir kişi düşünün, her girdiği seçimde partisinin üç katı oy almış.
Bu kişi İsmail Bekiroğlu. Bucalılar ona boşuna 'Buca'nın ikinci partisi' demiyorlar. Gerek geçmiş seçimlerde almış olduğu oylarla, gerekse anket firmalarının yapmış olduğu anketlerde, Bekiroğlu'nun Buca'daki şahsi oylarının yüzbinin üstünde olduğu konuşuluyor. 2009 yerel seçimlerinde tüm partilerin aday yapmak istediği İsmail Bekiroğlu, AK Parti demişti. Bekiroğlu'nun AK Parti sevdası, belediye başkanlığı sevdasından ağır basmıştı.
Bu dönemde yine tüm partilerin aday yapmayı düşündüğü Bekiroğlu'nun tercihi, yine AK Parti oldu. Bekiroğlu'nun Buca'daki şahsi oylarının AK Parti'nin İzmir'deki oylarını en az yüzde 3 artıracağı konuşuluyor.
Ankara kulislerinden bir not:
AK Parti çevrelerinin Buca'da yaptırdığı son anketlerde, halkın yüzde 62'si 'İsmail Bekiroğlu' dedi.
küpe
Kartallar çoğu zaman yalnız uçarlar.
John Webster

günün fıkrası
Dünya kaç arşın?
Hocaya bir gün sormuşlar:
"Acaba dünya kaç arşındır?"
O sırada yoldan bir cenaze geçiyormuş. Hoca tabutu göstererek vermiş cevabını:
"Bu soruya bana değil ona sorun. O bilir. Bakın, ölçmüş, biçmiş gidiyor."
laflama
* Üşeniyorum o halde varım.
* Film gibi bir hayatım var, var olmasına ama ancak figüran olabildim o filmde.
* Bence uzaya Türkiye'den ilk Yiğit Bulut'u gönderelim. Böylece saçmalamalarından kurtulmuş oluruz. Biz değil uzaylılar düşünsün!
* O denli aşk şiiri yazdım yazmasına ama DİZE gelecek bir kadın bulamadım daha.
* Yok balık hafızayı güçlendirirmiş, daha neler. O zaman bir şeyi hemen unutana neden 'balık hafızası' diyoruz. Birileri bizi işletiyor ama kim?
* Artık kimse 'Bulunmaz Hint kumaşı' falan değil. Dünyanın her yerinden, her şeyi ithal ederiz evelallah...
İbrahim Ormancı'dan