Trafikte alkollü yakalanmanın cezalarını artıran kanun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayından geçti ve 11 Haziran tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı.
Dostumuz Ali Rıza Saysen de bu yasayı inceledi, yorumlarını yaptı ve bir de tüyo verdi.
Bu yasaya göre;
1- Özel araç sürücüleri 0.50 promil ve üzeri, diğer araç sürücüleri 0.21 promil ve üzeri alkolle yakalanırsa 700 TL para cezası alır ve ehliyet 6 ay geri alınır.
2- Bu durum beş yıl içinde tekrarlanırsa 877 TL para cezası alır ve ehliyet 2 yıl gider.
3- Üç yıl ve sonrasında ceza 1.407 TL'ye çıkar ve ehliyet 5 yıl geri alınır.
4- Tespitte kandaki alkol miktarı 1.00 promil ve üzeri çıkarsa sürücü Türk Ceza Kanunu'nun 179. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası istemi ile yargılanır.
5- Trafikte alkolmetreyi üflemeyen sürücüye 2.000 TL para cezası verilir ve ehliyetine 2 yıl el konulur.
***
Bir soru: 0.50 promil ne kadar alkole denk geliyor?
İşte cevabı:
"Ortalama 40 yaşında olan 70 kilo bir erkek için:
2 bira, 1 duble rakı, 2 kadeh şarap veya 1 duble votka, ortalama 40 yaşında olan 70 kilo kadın için 1 bira, 0.5 duble rakı, 1 kadeh şarap veya 0.5 duble votka.
Meraklısına bir soru daha: 1.00 promil ne kadar alkole denk geliyor?
Cevabı da şöyle:
" 1.00 promil ortalama 40 yaşında, 70 kilo bir erkek için: 4 bira, 2 duble rakı, 4 kadeh şarap veya 2 duble votka. Ortalama 40 yaşında olan 70 kilo kadın için 3 bira, 1.5 duble rakı, 3 kadeh şarap veya 1.5 duble votka"
Ve birkaç tüyo...
* Tüketilen alkolün etkisi 45 dakikada en üst seviyeye çıkar.
* Aç karnına veya hızlı biçimde içmek alkolün etkisini artırır.
* Az içmiş bile olsalar, araç sürücüleri son yudumu alır almaz hemen direksiyona geçmemeli, en az yarım saat beklemeli.
* Alkol, yağlı yiyeceklerle birlikte alındığında etkisi daha az olur. Alkol alımı sırasında beyaz peynir yenmesinin temel nedeni de budur. Vücuttaki yağ oranı da alkolün etkisini azaltır.
hayattan
Galip Çetin anılıyor
Demokrat Parti ve devamı Adalet Partisi'nin, Türkiye siyasetinde iz bırakan isimlerden biridir Galip Çetin.
1931 Eşme doğumlu olan Galip Çetin, 1950'lerde Menderes'in Demokrat Parti Eşme İlçe Başkanlığı'nı yaptı. Bunu, Adalet Parti'si döneminde, 12 yıl üst üste İzmir İl Genel Meclis üyeliği ve Uşak Milletvekilliği izledi.
28 Haziran 2010 günü memleketi Eşme'de yüzlerce insan eşliğinde devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.
Süleyman Demirel'in 40 yıllık dava arkadaşı olan rahmetli Galip Çetin, Altay Spor Külübü'nün kongre üyesiydi.
Önümüzdeki 28 Haziran Cuma günü, Galip Çetin ölümünün 3. yıldönümünde Uşak Eşme'deki mezarı başında ailesi ve yakınları tarafından anılacak.
kentten
Bulvarlar ve bir yanlış uygulama!
Okurumuz Tekin Celen yazıyor:
İzmir Büyük Şehir Belediyesi daha metro çalışmalarında önemli geçitleri araç trafiğine kapatmıştı. Aynı belediye şimdi de belli başlı büyük kavşaklarda 'trafik ışıklandırması' gerekirken, bu işlemden kaçarak buralarını beton tretuvarla kapatmakta ve araç trafiğinin olumsuz bir duruma gelmesine sebep olmaktadır. Bu uygulamaların en önemli örneği ise Bostanlı'da Aşık Veysel Sokağı ile Başkent Zübeyde Hanım Hastanesi'nin kesiştiği kavşaktır.
Buralara 'Trafik ışığı konulması gerekirken' Büyük Şehir Belediyemiz zahmetsiz bir yöntem olarak kavşağı beton tretuvarla bölüp metro çalışmalarında da olduğu gibi 'Trafiği Katletme Sistemi'ni devreye koymuştur.
Bu yanlış uygulamadan dönülmesini diliyoruz.
küpe
Bilgisiz adam, anlayamadığına tapar.
C.Lombroso
günün fıkrası
Nerede söyle?
Genç öğrenci kasabanın rahibine gitti ve derdini açtı.
"Muhterem peder, geçen gün ilk kez bir sigara içtim. Doğrusunu isterseniz sadece sigara içmekle kalmadım. O öyle bir sigara idi ki, arkadan bir duble viski içmemi ve ilk kez bir genç kızla günah işlememi sağladı.
Delikanlı sözünü henüz tamamlamıştı ki, yaşlı rahip atıldı:
"Çabuk söyle nerede o sigara?"
laflama
* Klavye kahramanlığı söz konusu olunca.... Yiğidim aslanım işkembeden atıyor!
* Aşkın ömrü en fazla bir yılmış. Sonra patırtısı bir ömür boyu.
* Zenginin malı züğürdün çenesini yorsun yormasına ama maliyecinin de dikkatini çeksin azıcık.
* Martin Luther King gibi, benim de bir rüyam var. Başımı yastığa koyunca hemencecik uyuyabilmek.
* Yok SBS, yok ÖSYM sınavı, yok KPSS... Yoksa Sevgili Atatürk, 'Yurtta Yarış, Dünyada Yarış' mı deseymiş?
İbrahim Ormancı'dan