Ekonomist Adnan Öztekin, Yargıtay'ın kredi kartı üzerinden komisyon karşılığı nakit para ticaretinin tefecilik suçu olduğuna karar verdiğine dikkat çekerek, mal satmadan kredi kartından çekim yapıp, zor durumdaki kart sahibine nakit para veren esnafı yasalar karşısında tefeci konumuna düşmemeleri konusunda uyardı.
Ekonomist Öztekin, şöyle konuşuyor:
"Hiçbir mal satışı yapılmadan satış yapılmış gibi gösterip, zor durumdaki vatandaşların kredi kartlarındaki limitleri komisyon karşılığında nakit paraya dönüştürme yöntemi ülkemizde özellikle büyükşehirlerde çok sık kullanılan bir yöntem. Gerek yetersiz denetimler gerekse vatandaşların içerisinde bulunduğu vahametten kurtulmak için sık sık kullanılan bu yöntem bazı kötü niyetli işyeri sahiplerinde buna olanak vermesi nedeniyle bir sektör haline geldi. Ancak Yargıtay almış olduğu son bir kararla ortada bir ticaret yokken, varmış gibi gösterilmesi, belge düzenine muhalefettir ve suç olduğuna hükmetmiştir. Yani artık kendilerine para ihtiyacı nedeniyle başvuran kişilere ait kredi kartlarıyla alışveriş yapılmış gibi gösterip POS cihazı aracılığıyla işlem yapıp, gerçek olmayan bu alışveriş tutarından belli bir komisyon kesintisi yapanlar tefecilik suçuna verilecek cezalarla karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle kredi kartlarının kayıt dışı risk yaratacak şekilde finansman kaynağı olarak kullanılmasına olanak veren ve alışveriş yapılmış gibi göstererek vatandaşa nakit verip karşılığında komisyon alan esnaflar artık tefeci muamelesi görecek."
hayattan
6'lı tuttular cepten yediler
Ergun Onarır Yeni Asır'ın 'At Yarışı' uzmanı. Şans Yetmez köşesindeki isabetli tahminleriyle hem yarışseverlere kazandırıyor hem de kendisi kazanıyor. Raşit İlkbahar da, gazetemizin Bulmaca Eki sorumlusu. Onun da at yarışı sevdası var, o da sık sık Altılı Ganyan tutturuyor, gazetede herkes Raşit Bey'den çay içiyor. Ama pazar günü ikisi için de kazın ayağı öyle olmadı. Veliefendi'de koşulan İstanbul At Yarışları için 6 lira 40 kuruşluk kupon yaptılar. Altılı Ganyan favori atların gelmesiyle sadece 6 lira 29 kuruş ikramiye verdi. Yani Onarır ile İlkbahar Altılı tutturup zararlı çıktılar. Birbirlerine de takılmadan edemiyorlar şimdi: "Bu Altılıyı dağdaki çobanlar bile tutturmuştur kesin..."
siyasetten
İlginç bir kadın aday
Malumunuz seçim yaklaştıkça CHP kanadında kadın adayların sayısı da artıyor.
Ancak özellikle bir isim var ki, o çalışmalarını tam bir yıldır sürdürüyor.
Ne yalan söyleyeyim azmine, isteğine, halka olan ilgisine, halkın da ona olan sevgisine hem rakipleri hem de pek çok hem cinsi içten içe imreniyordur.
Artık onu sadece Bayraklı değil İzmir tanıyor. Siyasi kulislerde CHP'den kadın aday dendiğinde akla ilk önce 'o' geliyor.
Bayraklılı avukat Pınar Susmuş, belediye başkan adaylığı yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Öyle ki Bayraklı'yı zor bölge olarak niteleyip burada erkek aday adaylarını şanslı gören çevreler bile şimdilerde rakiplerinin Pınar Susmuş ile dirsek temasına girdiği, ittifak arayışında oldukları belirtiliyor.
Bu iddiayı bizzat iletip, "Ne diyorsun?" diye sorduğumda, önce tebessüm etti ve şunları söyledi. Aynen aktarıyorum: "Bazı aday arkadaşların ikinci, üçüncü kişiler aracılığı ile bizimle birlikte hareket etmek istedikleri yönünde söylentiler var ancak bu iş çocuk oyuncağı değil. Biz bir yılı aşkın süredir Bayraklı'da çalışmalar yapıyoruz. Bayraklı halkı ile sürekli iç içeyiz. Proje ekibi oluşturduk, projeler geliştirdik. Bayraklı halkı bize inanıyor, güveniyor. Tüm bunları il teşkilatımızla, genel merkezimizle de paylaşıyoruz. Biz işimize bakıyoruz. İnşallah Bayraklı'da CHP bayrağını dalgandırmaya devam edeceğiz."
küpe
Mutlu insanların tutkuları bile daha akıllı usludur.
François de Curel
günün fıkrası
Diş sorunu
Ekesan çifti, diş hekiminin muayenehanesine girdiğinde, Bay Ekesan çok acelesi olduğunu belirterek, "Hiç ıvır zıvıra girmeyin doktor. Gazdı, iğneydi, falan gerekmiyor. Çekiverin şunu gitsin..." dedi.
Doktor da, "Keşke her hastam sizin gibi olsa" dedikten sonra hayranlıkla bakarak:
"Hangi dişmiş bakalım" dedi.
Bunun üzerine Bay Ekesan karısına döndü ve konuştu:
"Haydi, aç ağzını aşkım..."
laflama
* Ne para-pul ne de mal-mülk peşinde koştu. Yaşamını kitaplara adadı. Kimse onu anlamadı. Anlayacağınız yabana gitti bizim Niyazi...
* Artık kimsecikler 'yar' peşinde koşmuyor. Miller birbirine 'ayar' verme peşinde!
* Plaj ve sahillerimizin hali içler acısı, çakıllara seza yani!
* İnsanların düşlerine girip, yüzlerini özletenler var ya... Onlar gerçek bir 'rüya'kar!
İbrahim Ormancı'dan
