Cemil Şeboy'un adaylığı
Diğerleri gibi o da partisinin itici güçlerinden biri bu propaganda sürecinde.
Aslında Şeboy, belediye başkanlığı seçimini kaybettikten sonra politikayı düşünmüyordu. Ancak partisi ona sahip çıktı ve 'kaybedişini şartlar gereği'ne bağlayarak yeniden aday olmasını istedi.
Onun gönlünde yatan, aslında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı idi. İzmir'e ilişkin öylesine büyük projeleri vardı ki... Ama olmadı. Adaylığa çok geç karar verdiği için Buca da olmadı.
Aslında ikisi de ona yakışırdı.
Ancak gelinen bu noktada artık milletvekilliğini garantileyen Cemil Şeboy için, yeni bir ufuk açılıyor demektir.
Şeboy, Buca'da üç dönem belediye başkanlığı yaptı. Bu süre içinde Gölet, Yedi Göller, Tenis Kulübü ve yüzme havuzu tesisleri, belediye Sarayı, Atatürk Maskı, Kadın Sığınma Evi, Mevlana Heykeli başta olmak üzere pek çok eseri gerçekleştirdi. Kendisinden sonra başkan olan Ercan Tatı'nın yüzme havuzu ve Üzümcü Heykeli dışında önemli bir eseri olmadığını hatırlarsak, Şeboy, Buca için gerçekten önemli bir değerdir.
Bitmeyen enerjisi, ülkesine hizmet aşkı, onu hep genç tutuyor.
***
Şeboy, milletvekilliği döneminde eminiz İzmir'e büyük hizmetler sunacak. Doğup büyüdüğü Buca'yı da hiç ihmal etmeden kendisine yakışır bir siyasetçi tavrı sergileyecek.
Hangi partiden olursa olsun, Bucalıların büyük destek verdikleri Cemil Şeboy, bu geniş yelpazeli ilgiyi cevapsız bırakmadı, merhum başbakanlardan Bülent Ecevit'in heykelini yaptırdı kente.
O yüzden onun adaylığı partisi için de büyük kazanç. Alınacak artı sonuçta onun da katkısı olacak mutlaka.
spor
Bunları almaya para yeter mi?
16 Ekim 1966. Moskova'nın Lenin Stadı'na 100 bin seyirci gelmiş, Sovyetler Birliği-Türkiye Milli futbol maçına maçına. Kalemizde G.Saraylı Turgay Şeren var. Ruslar akın akın geliyorlar. Beş dakikada 4 yüzde yüz gol pozisyonu kaçırıyorlar. Turgay, "Sakatlandım, beni değiştirin" diyor ve kaleye İzmir'in yetiştirdiği en büyük kaleci Ali Artuner geçiyor. Öyle goller kurtarıyor ki Ruslar artık şut atmaktan bıkıyor. Ali'nin adı tarihe "Moskova Panteri" olarak geçiyor. Ali Artuner İzmir Namık Kemal Lisesi'nden.
* * *
Milli Takımın o günkü zaferine katkı koyanlardan bir diğeri de Altay'dan G.Saray'a transfer olan ve 'Yavru' lakabıyla Türk Futbolu'nu sallayan Ayhan Elmastaşoğlu, Ruslara harika bir gol atıyor. Yavru Ayhan da Namık Kemal'li. Ve futbolumuzun İngiliz lakaplı yıldızı Nevzat Güzelırmak da Moskova destanını yazanlardan. O da Namık Kemal'li.
* * *
Şimdi 3.Lig'e düşüşüne kahrolduğumuz Altay'ın Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda oynadığı özel yıllardaki bir gözdesi de Mithat Mıhçı. Mito lakabıyla tanınan Mithat da futbolcu fabrikası Namık Kemal Lisesi'nden. İşte bu üç yıldız Namık Kemal Lisesi'nin geleneksel Aşure Günü'nde biraraya geldi. Ebediyete göçen Ali'yi andılar, yine aynı liseden yetişen Ertan Öznur'u, Ayfer Elmastayoğlu'nu ve diğer yıldızların da kulaklarını çınlattılar. Bir düşündüm de bu üç yıldızı şimdiki parayla transfer etmeye kalksanız, paranız yetmez. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer demişler. Gerçekten öyle...
küpe
Günah işleyen insandır ama üzülen melektir, bundan dolayı iftihar eden ise şeytandır.
Thomas Fuller
günün fıkrası
Kadın, kapkara bir bebek doğurmuştu. Kocasına dönüp çıkıştı:
"İşte, hep karanlıkta sevişmek istemenin sonucu!.."
laflama
* Manken gibi kızdı. Kadın cinayetine kurban gitti, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine konu mankeni oldu!
* Devir torpil devri. Dayısı senin başına...
* Ben yarime gül demem. Dil pabuç gibi. KAKTÜS derim yani!
* Karagözlüm efkarlanma gül gayri. Trafik açılır açılmaz ordayım!
* En sevdiğim spor, kadınlar plaj voleybolu dedim diye karım evi terk etti.
* Suudi Arabistan'da SUDAN UCUZ diye bir şey söyledim.
İbrahim Ormancı'dan
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.