Şevki Figen(91),Alman Henkel Grubu tarafından kurulan Turyağ'ın ilk genel müdürlerinden.20 yıla yakın bu görevde bulunmuş. 1936 yılında geldiği İzmir'den kopmayan ama bir o kadar da bir kentin giderek bozuluşunu üzülerek izleyen Şevki Bey,trenin hala kaçmadığına da dikkat çekiyor.
İzmir'e ilk geldiği yıllardaki kent nüfusunu hatırlatan ve o mütevazi nüfusla ancak o güzelliklerin yaşanabildiğine dikkat çeken Figen, Kordonboyu, Karşıyaka, Bornova, Güzelyalı gibi bölgelerin öncelikli olarak bozulduğunun da altını çiziyor. Artan nüfusa paralel olarak yerel yöneticilerin de hatalarını İzmir'in özlenir bir kent haline gelmesinde etken olduğunu söyleyen Şevki Figen, "Her yerde rahatça denize girer,körfezden avlanman balığı yer, gideveğimiz yere en kısa zamanda giderdik" diye başlıyor anlatmaya.Birinci Kordon'a sekiz katlı binaların dikilmesini cinayet olarak tanımlıyor ve sonra da onca apartmanın hemen hepsinin altında açılan restoranların o evlerde oturanlar için birer sorun teşkil ettiğini vurguluyor, "Madem deniz dolduruldu, bu restoranlar da yolun karşısına taşınabilir. Hem denize daha yakın olur,hem de apartmanlara rdahatsızlık vermezler" diyor.
Otopark sorununa da değiniyor Şevki Figen. Ona hiç çözüm aranmayışını eleştiriyor."Bu bakımdan zaten İstanbul'a benzer duruma geldi" diye de yakınıyor.
1989 yılında Turyağ'dan emeklİ olduktan sonra İzmir'i daha sıkı şekilde gözlemlediğine dikkat çeken Figen, kentin geleceğine ilişkin düşüncelerini de anlatırken şöyle diyor:
"İzmir'de bir Yüksek Teknoloji Enstitüsü var. Burası silikon vadisi olmak için çok ideal. Dünya elektronik dünyası. Bizim de ufkumuzu çizmemiz lazım. Piril pırıl gençler yetişiyor. Onlara fırsat vermek zorundayız"
* * *
Gaziemir'i taşınan ihtisas fuarının geride bıraktığı Kültürpark'ı yerel yöneticilerin en iyi şekilde değerlendirmesini belirten Şevki Figen, şöyle konuşuyor:
"Eski fuar,birk AR-GE müzesi olabilir. Burada gençlen biraraya geterilebilir. Eski fuara yer müsait olduğu için bir olimpik havuz yapılabilir. Kültürle ilgili müzik konserleri, resim sergileri, tiyatro gösterileri düzenlenebilir. Yeraltı otoparkı pratik değil. Onun yerine giriş alanlarına otoparklar kurulup fuar alanı içinde golf arabaları ile dolaşılabilir. İzmir'de bir konferans salonu yok. Bunun adresi Kültürpark olmalı. Ancak fuara giriş paralı olursa, içeride disiplin sağlanabilir diye düşünüyorum."
* * *
Fuar'da 1981'de dönemin Belediye Başkanı Cahit Günay'la elele vererek Turyağ olarak bir Atatürk büstü yaptırtıp Lozan Kapısı girişine koydurduklarını hatırlatan Figen, "Profesör Hüseyin Gezer'e yaptırdığımız bu büstü Behçet Uz ve Safiye Ayla'nın da katıldığı bir törenle açmıştık. Ne var ki, sonraki yıllarda Yüksel Çakmur bu büstü kaldırmış. Fuar'a gittiğimde baktım büst yok. Deliye döndüm. Meğer çakmur bir okula vermiş. Öfkeliyim. Gazetelere demeç verdim, "Nasıl olur?" diye sordum, Çakmur cevap verdi: 'Bir beyefendi, 30 yıl sonra incir çekirdeğini doldurmayan bir meseleyi ele almış'. Yahu arkadaş, bunun neresi incir çekirdeğini doldurmayan mesele? Biz böyle şeylere önem veririz. Nitekim, Orgeneral Süreyya Yüksel, Sıkı Yönetim Komutanı. Behçet Uz'dan izin alarak heykelini yaptırıp Basmane kapısı girişine koyduk. Açılışa, bize destek veren Yüksel de Uz da katıldı. Bütün bunları Sancar Maruflu'yu hep yanımızda görerek gerçekleştirdik. Fuar, eski haline kavuşturulamaz ama o yılları aratmayacak güzelliklere kavuşturulabilir. Yeter ki, kararlılık olsun"