En önemli yerleşim merkezleri adanın batısında aynı zamanda merkezi de olan Myrina, İstiklal Savaşımızın sonunda ateşkes mütarekesinin imzalandığı Mondros (Moundros), Kaspakas, Kandiya (Kodias) ve Tigani'dir.
Bu ada Misak-ı Milli sınırları içerisinde olmasına, Türkiye Cumhuriyeti ana karasına daha yakın olmasına rağmen Lozan Antlaşması'nda Yunanistan'a bırakılmıştı.
Yüzölçümü 476 km2, nüfusu 17.000 kadardır.
Bozbaba (Agios Efstratios), Gökçeada (Imvros), Bozcaada (Tenedos) ve Semadirek (Samothrake) adaları ile birlikte Boğazönü adalarını oluşturur.
***
Adanın dört belediyesi, toplamda 30 kadar yerleşimi vardır. Güneydoğusunda yer alan küçük Bozbaba adası ve Midilli adası ile birlikte Lesbos yönetim birimini oluştururlar. Yönetim merkezi Midilli'dedir.
Limni tüm Kuzey Ege adaları gibi sessiz, sakin ama tertemiz bir adadır. Birkaç güzel plajı vardır. Avrupa'daki tek çöl bu adadadır.
Ilık iklimi, sade güzelliği, muhteşem mutfağı, yavaş hayat tarzı ve güleryüzlü insanlarıyla turistleri cezbeden bir ada olmasına karşın Güney Ege'deki adalar kadar fazla turistik değildir. İklimi genelde Akdeniz'dir ve kışları sert geçer. Yalnız ada sonbaharda çok rüzgar alır. Adadaki bazı önemli yerleşim birimleri şöyle:
Angariones, Bozbaba adası, Agios Efstratios (Operası olan Avrupa'daki tek küçük adadır), Dafni Fyssini, Kallithea, Kaminia, Katalako, Kandiya, Kornos, Mirina (adanın merkezi), Sardes, Tsimandria Varos.
***
Burası, Demircilik Tanrısı Hephaistos'un adası olarak bilinir.
Kaynaklara göre Antikçağ döneminde bu adada, Etrüsklerin diline benzer bir dil konuşan bir topluluğun yaşadığı belirtilir. Fakat bu kişilerin muhtemelen Etruria'dan gelen tüccarlar olduğu da söylenir.
Bir başka kaynağa göre de tıpkı komşu Semadirek (Samothrake), Gökçeada (Imvros) ve Bozcaada (Tenedos) gibi, Limni'deki yaşayanlar da İÖ 5.yy civarına tarihlenebilen Helen yerleşimi öncesi Pelasg dili kullanmışlardır. Ne yazık ki çözülememiştir henüz bu dil.
***
Ada Fatih Sultan Mehmet zamanında 1456 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Elden çıkış tarihi ise 21 Ekim 1912'dir.
Trablusgarp harbinden hemen sonra başlayan Balkan harbi sırasında Yunanistan, Menteşe adalarının kuzeyinde kalan Doğu Ege Adaları bölgesinde Osmanlı egemenliğindeki adaları işgal stratejisini uygulamaya koydu. Osmanlı donanmasından oldukça ileri bir durumda bulunan Yunan donanması, Osmanlı donanmasının Ege Denizi'ne çıkmaya zorlandığı bir dönemde Kuzey Ege'de deniz kontrolü ve hakimiyetini tesis etmekte zorlanmadı.
***
Başlıca hedefi Ege Denizi'ndeki Osmanlı adaları olan Yunanistan, Taşoz'dan Ahikerya'ya kadar uzanan ve Anadolu sahillerini kuzeyden güneye bir dizi halinde kapatan toplam 8 adayı işgal etti. Midilli Ahikerya ile Sakız, Sisam adaları hariç, diğer adaların işgalleri sırasında Yunanlar ciddi bir mukavemetle bile karşılaşmadı. İşgal edilen adaların bazılarındaki Osmanlı mülki ve askeri personelinin daha önce tahliye edilmiş olması ve adalarla haberleşme imkanlarının bulunmayışı nedeniyle; tıpkı İtalyan işgalinde olduğu gibi bazı adaların işgal bilgileri zamanında alınamadı ve kaderlerine terk edilmiş bu adaların işgal edildikleri ise daha sonra öğrenilebildi.