Terör Türk futbolunun en büyük baş belası. Nedense de olaylar genellikle futbol kenti olarak görmek istediğimiz ama, son yıllarda yarattığı olaylarla tanıdığımız Trabzon'dan geliyor.
Trabzonspor maalesef 4. büyük olarak takılan lakabı hak etmiyor. 33 yıldır şampiyonluğu yok. Ve yönetimleri, yine maalesef, kabahati kendilerinde, yaptıkları yanlış transferlerde, boşa harcadıkları milyon eurolarda arayacakları yerde, sürekli hakemlerden yakınıyor, hakemleri ve rakipleri cezalandırmayı kendinde hak görüyor.
Trabzon deplasmanları son yıllarda diğer takımlar için bir kabus olarak geçiyor.
Özellikle F.Bahçe'nin olay yaşamadığı tek bir maç yok. Bu Trabzonspor galip gelse de değişmiyor, yenilse, berabere kalsa da. Demek ki bir rahatsızlık var. Son F.Bahçe maçının son dakikasında yaşananlar bardağı taşıran son damla oldu.
Sahaya atlayan bir gözüdönmüş, arkası dönük duran çizgi hakemini yere yıkarak tekme tokat dövdü. Ve bu saldırganı mahkeme ertesi gün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
Talihsiz hakem Volkan Bayaslan ciğerinden yaralanmış, psikolojik travma yaşamış kimin umurunda. Zaten Trabzon'da bir belediye daha önce hakemin yüzüne top atan futbolcu Salih Dursun'un bu çirkin hareketini taltif edercesine heykelini yaptırdı. Bunu gören başkaları durur mu ? "O yaptıysa, ben daha beterini yaparım" diyerek sahaya atladı ve yaptı..."
Yasayı süs için mi yaptık
Türkiye Büyük Millet Meclisi terörü nasıl bitirdiklerini öğrenmek üzere komisyonlar kurarak İspanya ve İngiltere'ye inceleme gezilerine gönderdi. Raporlar hazırlandı, 6222 sayılı özel yasa çıkarıldı ama, uygulamadıktan sonra neye yarar?
Yasada caydırıcı cezalar var ama herkes bir yolunu bularak en ağır suçlardan ceza yemeden kurtuluyor. Hele suç işleyenleri kurtaranların kulüplerin başkan ve yöneticileri veya o kentin ileri gelenleri olduğunu öğreniyoruz da kahrımız ikiye katlanıyor.
Bakın İngiltere Holiganizmi nasıl önledi?
Belçika'daki Heysel faciasından sonra o devrin Başbakanı Margaret Thatcher, UEFA'yla bağlantı kurarak İngiliz takımlarının 5 yıl süreyle ceza almasını sağladı. Bu bir insanlık dersidir ve bizim de alacağımız dersler var.
Bilesiniz ki Trabzonspor'a verilecek birkaç maçlık ceza bu terörü önlemeyecektir.
Öyle bir ceza almalı ki ibret olmalı.
Karşıyaka-Göztepe arasında İzmir Atatürk Stadı'nda çıkan olaylardan sonra, "Bu iki takım da derhal ligden atılmalıdır" diyen medya ustalarımız niye bu konuda kesin bir tavır almıyor ya da alamıyor, merak ediyorum.
İşte size terörü bitirmek, ya da geriletmek için fırsat. Zaman kazanarak işi savsatmaya kalkarsanız sonuç belli. Bakın saldırganın eniştesi konuşmuş. Sözleri dehşet verici. "Ben de olsam yeğenim gibi yapar, saldırırdım" diyerek tecavüzü haklı çıkarmış. Ve bu adama kimse birşey demiyor. Şimdi federasyon Trabzonspor'a 3-5 maç ceza vererek yasak savmamalıdır. Sezon sonu geldiği için bu ceza caydırıcı olmayacaktır.
Örneğin 5 Fenerbahçe maçını tarafsız sahada oynama gibi bir ceza son derece caydırıcı olacaktır. Neticeyi söyleyeyim...Bakın siz bu tip korkunç olayları cezalandırmazsanız, UEFA işi ele aldı, sizin veremeyeceğiniz cezayı orası verecek. O zaman sıkılmayacak mıyız ? Sacit
