Selçuk Yaşar,asıl şimdi efsaneleşti

Karşıyaka'ya, yeşil-kırmızılı renklere ömrünü adayan bir dev adam Selçuk Yaşar.
Mahalle arasında çaput bezlerden top yapılarak derme çatma fileyle oynanan voleybol maçı, yelken aşkıyla denize açılış Selçuk Yaşar'ı bir spor aşığı, devamında bir spor abidesi haline getirdi.
1958 yılında Karşıyaka'ya başkan oldu, tam 68 yıldır Kaf-Kaf'ların yaşantısına destek ve yön verdi, veriyor Selçuk Yaşar. Şimdiye kadar ödeyip de geri almadığı paraları ne Real Madrid, ne de Barcelona başkanları verebilir.
Biz Karşıyakalılar enteresanızdır.
Çok konuşuruz ama iş yapmaya gelince köşe bucak kaçarız.
Uzun yıllar aynı teraneyi aynı masalı dinledik.
Ne zaman KSK'de bir yönetim krizi çıksa, ne zaman tehlikeli sularda yüzülse laf bezirganları hemen çene yarışına girer. Ağızlar torba değilki büzesin, mangalda kül bırakmazlar desteksiz atma yarışında.
Derler ki, "Selçuk Yaşar olmasa biz bu kulübü nasıl yönetiriz, görürlerdi. Yeter ki bir fırsat bulsak..." Mübarekler... Alın işte, size en büyük fırsat... Karşıyaka 2.Lige düştü, herkes çil yavrusu gibi dağıldı. Dizi kongrelerde başkan adayı bulunamıyor.
Hani sizin Karşıyakalılığınız.
Hani KSK kongrelerinde Selçuk Yaşar'ın yanında ilk sırada görünmek, oturmak için yarış edenler, neredesiniz? Esas olan saadetli günlerde, başarılar sırasında gövde gösterisi yapmak değil. 104 yıllık maziye sahip bu spor yuvası şimdi kurtarıcı bekliyor.
Ve durum gösteriyor ki, o laf ebelerinin kulübe sahip çıkmak gibi niyetleri de yok. Onların bu kaçış yarışmaları, Selçuk Yaşar'ın bu kulübe yaptıklarını kat be kat yüceleştiriyor, bu efsane adamı daha bir ölümsüzleştiriyor. Selçuk Yaşar gibisi gelmedi ve gelmez de... Efsaneden de öte...
Kabul edelim ki Karşıyaka, tarihinin en çileli günlerini yaşıyor.
Başkanlığa, yöneticiliğe soyunanları da küçümsüyorlar o sözüm ona Karşıyakalılar.
"Gel birleşelim, taşın altına sen de elini koy" diyorsun, kaçıyorlar.
Sülaleden Karşıyakalı Tayfun Yelkenbiçer bir kampanya açtı, 250 kişi ayda 1000'er lira versin, transfer yasağını kaldıralım, bu kulüp amatör kümeye düşmesin bari" diyerek.
Ona da çamur atanlar var:
"Vermezler. Nerden bulunacak 1000 lira verecek 250 kişi..." demeye başldılar.
Aleyhte konuşacağına, küçümseyeceğine, eğer Karşıyakalıysan sen de Yelkenbiçer'in koluna gir. Günler geçiyor, sezon yaklaşıyor, KSK daha hiçbir şey yapamadı.
İkinci Lig zor çamaşır. İmkanlar kısıtlı, takımı yönetmek zor.
Ama Karşıyakalılığı göstermenin tam zamanı.
Albümleri göstererek Karşıyakalılıklarıyla övünenler...
Hizmetin de tam sırası. 1912 KSK Derneği ve Karşıyaka Spor Adamları Derneği gibi önemli kuruluşlar kampanyalara destek çıkmalı, çünkü onların çok değerli üyeleri var.
Ve Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar...
Sizin de liderlik vasfınızla bu kulübe büyük katkılarınız olabilir.
Bekliyoruz.
Sinema mısır çekirdeği ve senaryo teknikleri !
Cannes Film Festivali'nde aldığı ödüllerle adından söz ettiren dünyaca ünlü yönetmen Nuri Bilgi Ceylan filmlerine, senaryo ve oyunculuğu ile katkıda bulunan Ercan Kesal, İzmir Üniversitesi Sinema Kulübü'nün konuğu oldu. 1984 yılında tıp fakültesinden mezun olan ve sinema kariyerine Nuri Bilge Ceylan'ın Uzak filmiyle adım atan ve sonrasında ulusal ve uluslararası festivallerden pek çok ödül alan Kesal, öğrencilerle sinema hayatındaki deneyimlerini paylaştı.
Öğrencilere, Ömer Lütfü Akad, Yılmaz Güney, Tarkovsky gibi sinema tarihinin önemli isimlerine ait filmleri mutlaka izlemeleri gerektiğini söyleyen Kesal, günümüzdeki dizilerde hayatın içinde karşımıza çıkmayan cümlelerin yer aldığını ve bundan rahatsız olduğunu dile getirdi. Sinemada temel olan şeyin senaryo olduğunu vurgulayan Kesal, "Bir filme ruhunu veren onun öyküsü ve senaryodur. İyi bir senaryodan kötü bir film çıkarabilirsiniz ama kötü bir senaryodan hiç kimse iyi bir film çıkaramaz. Sinema ile uğraşıyorsanız sahici olmayan hiçbir şey yapmayın.
Eğer senaryo yazacaksınız çok okuyacaksınız ve hayatın içinde olacaksınız. Başkalarının yanından geçip gittiği şeyleri siz fark edeceksiniz" dedi.