• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sakız’a seferler gidiş dönüş 25 Euro ERKİN USMAN

Sakız’a seferler gidiş dönüş 25 Euro

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14 Haziran 2016, 22:09
Çeşme-Sakız hattında yeni bir hizmet anlayışıyla bugüne kadar alışılmamış bir konfor sunmayı hedefleyen S.S. Turizm ve Yolcu Deniz Taşıyıcılar Kooperatifi (TURYOL), hatta iyi bir başlangıç yapmak için 68 gemiden oluşan filolarının amiral gemisi 'Necdet Ali Yıldırım'la Çeşme-Sakız Adası arasında seferlere başladı.
TURYOL Yönetim Kurulu Üyesi Kadir İnandı, yasal prosedürleri tamamladıklarını vurguladı ve Sakız-Çeşme hattının güçlenmesinin Çeşme turizmine de çok olumlu bir yansıması olacağını belirtti.
İnandı, neredeyse 1 asırlık geçmişe sahip TURYOL'un kimseyle rekabet etmek gibi bir kaygısı olmadığını ve verilen hizmet sayesinde kazananın Çeşme olacağını dile getirerek, "Hatta sefer yapan firmalar da bizi sıcak karşıladı. Kendilerine teşekkür ediyorum. Rekabet ortamı yaratmamak adına bilet fiyatımızı gidiş/dönüş 25 Euro olarak belirledik. Verilen hizmet için bu fiyat gayet makul" diye konuştu.
Sakız'a geçmek isteyenlerin mecburen Çeşme'ye geleceğini, gelirken veya dönüşte Çeşme'de geçirecekleri zaman içinde alacağı hizmetin bedeliyle Çeşme turizmine katkısının yadsınamayacağını söyleyen Kadir İnandı, "Çeşme, bir kez gelenin mutlaka bir kez daha gelmek isteyeceği kadar mükemmel bir tatil beldesi. Türkiye'nin göz bebeği.
Bizim Sakız seferlerimiz Çeşme turizmine ancak ve ancak katkı koyar.
Üstelik Sakız'a tatil için özellikle Avrupa'dan, dünyanın farklı yerlerinden gelen ve Sakız'da tatil yapan bizzat yerli Yunan turisti günübirlik veya konaklamalı tatil için bu hattaki gemiler getirip götürüyor.
Sakız hattı olmasaydı Çeşme'nin turizmi bu kadar gelişemezdi diye düşünüyorum. Ayvalık, Çeşme, Kuşadası, Bodrum, Marmaris ve Fethiye, yani karşılarındaki Yunan adalarına direkt sefer olan kıyı şehirleri, Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapılarıdır" diyor.

İzler ve yankıları

Recai Şeyhoğlu, yıllardır kitaplar arasında. Okur olarak, tezgahtar olarak, gazeteci olarak, öğretmen olarak...
Okumanın fitilini ilk ateşleyen babası olmuş.
Eve getirdiği kitap, gazete ve ansiklopedilerle...
Annesinin söylediği türkülerle ve deyişlerle beslenmiş Şeyhoğlu.
İlkokul öğretmeninin yönlendirmesiyle Orhan Kemal'i tanımış.
Sonraları onun okuru olmuş ve daha sonraları onun gibi yazma sevdasına kaptırmış kendisini.
Orhan Kemal ile başlayan okumaları daha sonra Bekir Yıldız, Sabahattin Ali, Maksim Gorki, Sait Faik ve Osman Şahin ile sürmüş.
Derken... Kendini edebiyatın içinde bulmuş.
Özetle... Mücadele dolu bir yaşam ve son 14 yılda da özel kütüphanecilik alanında bölgesel, hatta ulusal bir marka olma yolunda attığı aydınlatma-aydınlanma çabaları...
Kütüphaneciliğinin yanı sıra annesi adına açtığı 'anı evleri' ve 'aydınlanma evleri' ile kütüphane müzeciliğini hiç aratmayan müzecilik çalışmaları...
19 Ekim 2002' den bu yana annesiyle birlikte açtığı Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphanelerinin sayısının 42'yi, anı evlerinin ise 4'ü bulması, entelektüel camianın bildiği bir gerçeklik.
'Yazarım' demiyor henüz.
Öykü, söyleşi, araştırma, gezi notları, çocuk edebiyatı ve deneme alanlarında yayımlanan kitaplarının sayısı 17 olsa da...
"Kitaplarım vitrinlerderaflarda yer almadığı, okurlarca aranıp sorulmadığı sürece yazar olduğumu söylemeyeceğim" diyor. Ama yazar olduğuna vurgu yapıldığında da itiraz etmiyor. "Okumaya ve yazmaya sevdalı biriyim" diyor samimice...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.