Kendisini geç keşfeden adam!
Ortaokulu Mensucat Santral'da okumuş. Öğrencilik yıllarında karikatüre ilgi duymuş, bu uğurda çabalamış. Ailesinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle ne okuyabilmiş ne de karikatürü geliştirebilmiş.
Askerliğini yaptıktan sonra biricik aşkı Nazan ile evlenmiş.
"Sağ kolum" dediği Nazan ile...
23 yaşında Yurdaer Doğulu Sanat Merkezi'nde çalışmaya başlamış.
Kenan Doğulu şöhret olduktan sonra tamı tamına 17 yıl hem onun hem de ailesinin makam şoförlüğünü yapmış.
İstanbul hem pahalı hem de zor bir şehir. Bir de çok kalabalık...
Bu durum, onu rahatsız etmeye başlamış ve emekliliğini istemiş.
Fakat emekliliği devletin çıkardığı yasa nedeniyle 'yaş'a takılmış.
7 yıl daha çalışması gerekmiş...
Her şeyi göze almış ve makam şoförlüğünü bırakıp hayvancılığa başlamış. Bir buçuk yıl sürmüş bu macerası.. Demişler ki "Bu şekilde hayvancılık yapamazsın." Canı sıkılmış, her şeyi bir kenara bırakıp İstanbul'u terk etmiş.
2015'in şubat ayında, doğasını çok sevdiği Ayvalık'a yerleşmişler.
Ayvalık'ta da kendisine uygun bir iş bulamayınca eşiyle düşünüp taşınmışlar ve bugüne kadar biriktirdikleri her tür eski eşya ve objelerle kendilerine ait bir eskici dükkanı açmaya karar vermişler. Eski radyo, bakır kap kacak, kilim, vazo, pirinç eşyalar, gaz lambaları, çalar saatler, duvar saatleri, heybe, eski plaklar vs. ile...
Şimdi mi... Ele güne muhtaç olmadan çorbasını kaynatıyor.
Anlatacağımız asıl konu ise başka...
Bir gün elindeki gaz lambası ile dekupaj testeresini takas yapıyor ve işte o gün hayatında bir başka sayfa açılıyor.
seven Topuz, testeresi ile sokakta, mahallede eline geçen eski tahta parçalarını dükkanına getirip onlara ağaç dışında kimlikler kazandırmaya başlıyor.
Kesip biçtiği tahta parçalarını kah balık yapıyor kah baykuş, kah uçak kah gaz lambası arkalığı... Bir de onları su bazlı boyalarla renklendirince ortaya tablo gibi eserler çıkarmaya başlıyor. Oysa daha yeni başladı ondaki bu sanatsal yaratı...
"Kendimi 48 yaşında keşfedebildim ancak" diyor ve hızla ilerliyor.
Antikacı Ahmet'in Cumhuriyet Caddesi'ndeki dükkanı şimdi el sanatları atölyesi olmuş gibi hiç boş durmuyor.
Üretken olmanın, yaratıcı olmanın hazzını yaşıyor. Kesiyor, biçiyor, renklendiriyor...
Eskinin makam şoförü, bugünün el sanatları ustası olmuş.
Biz, kendisini işyerinde ziyaret ettik ve yarattığı eserlerden birini almadan dükkandan çıkmayalım dedik.
Bize de feylesof gibi seslendi:
"İnsanın kendisini geç de olsa keşfetmesi, bence keşiflerin en güzeli!"
Çeşme tavlacılarının şampiyonu belli oldu
Çeşme'nin geleneksel "tavla partilerinin" Deniz-1 Tatil Sitesi kesiminde 124 tavlacı yarıştı.
Bu yılki "tavla ligi" Deniz-1 Tatil Sitesi'nin geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz unutulmaz siması merhum Rıfat Sabanoğlu adına düzenlenmişti.
İki aya yakın süredeki bu heyecan yüklü "tavla ligi"ni, İzmir'in genç iş adamlarından Süleyman Bayat birincilikle bitirdi.
Turnuvada Bülent Dai ikinci, Aydın Üçok üçüncü ve Murat Özgen de dördüncü oldu.
Turnuvanın final bölümünün karşılaşmalarının sonunda büyük bir kokteyl parti verildi ve ödüller dağıtıldı.
Şampiyon Süleyman Bayat, bu tür eğlenceli ve iddialı tavla şampiyonalarını Çeşme'deki bütün sitelere yaymak için çalışmalara başlayacaklarını ve ekledi:
" Böyle etkinlikler Çeşme'ye ayrı bir renk katar"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.