• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sanat Fabrikası’nda şiir günleri geldi ERKİN USMAN

Sanat Fabrikası’nda şiir günleri geldi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Eylül 2016, 21:40

Yıllar önce Eğit-Der İzmir Şubesi'nde 'Salı Söyleşileri' düzenlenirdi. Dursun Utku, Mehmet Karagöz ve Recai Şeyhoğlu'nun emek verdiği bu söyleşilere bilim, sanat ve edebiyat alanında isim yapmış kişiler davet edilirdi. Salon da hep dolu dolu olurdu. Çünkü emek vardı. Her üç eğitimci, etkinlik öncesi eş, dost ve arkadaşlarına telefonla çağrıda bulunur, kitle örgütlerini haberdar ederlerdi.
Gelen konuşmacı da memnun ayrılırdı etkinlikten.
Bir ara Milli Kütüphane'de de 'Perşembe Söyleşileri' düzenleniyordu.
10 kişiyi geçmeyen dinleyicileri oluyordu.
Bir gazeteye de konu olmuştu hatta. Kütüphane önüne asılan duyuruya sanıyorlardı ki herkes ilgi gösterecekti. Herhangi bir çaba harcanmıyordu. Ondan sonra da 'İnsanlar duyarsız' edebiyatı yapılıyordu.
Biz tanığız. Konak Belediyesi Kültür Merkezi'nde Recai Şeyhoğlu'nun kitap tanıtım kokteylleri yapılırdı. Bülent Habora'nın ifadesiyle herbiri miting gibi olurdu.
Vali Yardımcısı, eğitim yöneticileri, sendikacılar, muhtarlar, Şeyhoğlu'nun eş dost ve akrabaları, öğrencileri, siyasetçiler, şairler, yazarlar katılır, bir paylaşım yaşanırdı güzelliklerle dolu...

Geçtiğimiz hafta sonunda Ayvalık'taki Sanat Fabrikası'nda 12. Ayvalık Kültür Sanat Günleri kapsamında bir etkinlik düzenlendi.
"Şiir Ayvalık'ta..." Turgut Baygın yönetti. Salih Bolat, Gülümser Çankaya, Rahmi Emeç, Pelin Özer gibi şairler katıldı. Gültekin Emre, Ataol Behramoğlu ile sahnede müzikle harmanlanmış bir söyleşi yaptı.
Salon, tıklım tıklım doluydu. Belediye Başkanı Rahmi Gençer, gazeteci Bekir Coşkun başta olmak üzere çok kişi salona giremedi.
İlerlemiş yaşına ve sıcağa karşın Sabih Kanadoğlu, üşenmemiş evinden çıkıp gelmişti Sanat Fabrikası'na. Tiyatrocular, kimi dizi oyuncuları, ressamlar, kitle örgütlerinin yöneticileri, şiir sevdalıları hep salondaydı.
Demek ki insanlar duyarsız değil...
Ayvalık Sanat Fabrikası'nın çalışanları ve yöneticisi ile Ayvalık Belediyesi'nin çabaları bu başarının özneleri...
Dersek hiç de yanılmış olmayız.

Salıncak satışları yüzde 700 arttı

Günde yaklaşık 1,5 milyon ziyaretçi sayısı ile Türkiye'de e-ticaretin ev sahibi olan bir sitenin "Ev, Dekorasyon, Bahçe" kategorisindeki ürünlerinin satışı ile ilgili yayınladığı veriler, Türkiye'de salıncak satışlarındaki çarpıcı büyümeyi de gözler önüne serdi.
Site üzerinden yapılan salıncak satışları 2016 yılının ilk yarısında geçen yılın ilk yarısına kıyasla yüzde 719'luk bir artış gösterdi. "Ev, Dekorasyon, Bahçe" kategorisi içerisinde yer alan ürünler arasında salıncakları yüzde 34'lük artış ile mobilya takip ediyor.
Bu kategorideki diğer ürünler ve satışlarının aynı dönemdeki artış oranları ise sırası ile şu şekilde oldu: Dolap ve gardırop yüzde 29, düdüklü tencere yüzde 28, matkap yüzde 24, çim biçme makinesi yüzde 22, tencere takımı yüzde 20, televizyon sehpası ve standı yüzde 18.
Açık mekanlara eğlence katan dekoratif bahçe salıncaklarından, çocuklar için kurduğumuz ipli salıncaklara kadar yüzlerce çeşidin satıldığı sitedeki satış verilerine bakıldığında, en çok ilgiyi 20-30 yaş grubunun gösterdiği görülüyor. Bu kategoride en çok satış yapan iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli.

80'lik emekli öğretmenin örnek olacak bağışı...

Karşıyaka'da yaşadığı evin her odasını Atatürk portreleriyle donatan 80 yaşındaki emekli edebiyat öğretmeni Kemal Eke, biriktirdiği 60 Atatürk portresini Bayraklı Belediyesi'ne bağışladı. Şair ve yazar kimliğiyle 8 de kitap yazan Eke, "2012'den bu yana koleksiyona hız verdim ve ölünceye kadar da devam edeceğim" dedi.
Emekli öğretmen Kemal Eke şöyle devam etti: "Bizler okullarımızda öğrencilerimize Ata'nın çizdiği yolda eğitimler verir, onun büstlerini yenilerken, Ata'mızın fotoğraflarının yakıldığını anlatan haberleri görmek hoşuma gitmemişti ve o günden sonra Atatürk fotoğraflarını daha fazla toplamaya başladım.
Evimin her yerine astım. Koridorlarda, oturma odamda, balkonumda her yeri Türk bayrakları ve Atatürk fotoğraflarıyla donattım. Artık yaşım 80 ve dolayısıyla topladığım fotoğrafları Atatürk bilinci yüksek, bulunduğu yerde önem taşıyacak ve aynı şekilde değer verilecek bir yere bağışlamak istedim."

Küs ölmemeli

İçkiye müptela olup, su yerine rakı içen bir Bektaşi, hastalanarak ölüm döşeğine düşer. Son demlerinde bir yudum su ister. Yakınlarının "Ne yapacaksın?" demeleri karşılık verdi:
"İnsan ölürken, en büyük düşmanları ile barışmalı..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.