Türkiye'de çalışanların neredeyse yarısı 'asgari ücretli' görünüyor.
Aslında bu reel olarak gerçekleşmesi mümkün olmayan bir durum. Ancak tüm işverenler 'prim vergi kaçırmak için' işçilerin hakkını gasp edip asgari ücretten bildirim yapıyor. Yani bir nevi gizli kayıt dışılık söz konusu. Son dönemde bununla ilgili çok etkin mücadele yürütülüyor ve sonuçlar da alınıyor. Ayrıca meslek kodlarıyla ayrı bir maaş denetimi de yapılıyor. Ancak sorun tam olarak çözülmüş değil.
Sorunun çözümü için sadece denetim yetmiyor işverenlerin de vicdani sorumluluk taşıması gerekiyor.
Hükümetin son birkaç yıldır özellikle ilave istihdama getirdiği bunca teşviğe rağmen bu 'hırsızlık' yapılıyorsa artık insaf demek gerekiyor. Özellikle bu yıl ilave istihdam teşviklerinde neredeyse tüm prim ve vergileri devlet ödüyor. Üstelik belli sektörlerde üst sınır da yükseldi.
Hatta küçük esnafın elemanının 6 ay maaşını da prim ve vergisini de devlet ödüyor.
Sizi SGK'ya asgari ücretten bildirip kalan maaşı elden ödeyen işveren aslında devletten prim ve vergi kaçırırken sizin de geleceğinizi çalıyor. İleride alacağınız emekli maaşı, işsizlik maaşı, muhtemel iş göremezlik ödeneği gibi tüm paralar hatta tazminatınız bu bildirime göre hesaplandığı için düşüyor.
EMSAL KARAR OLACAKTIR
İş Kanunu bu durumlarda çalışanlara haklı fesih yoluyla tazminatını alma hakkı da tanıyor.
Ayrıca hizmet tespit davasıyla da eksik primlerin yatırılmasını sağlayabilirsiniz.
Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı. Özel bir firmada çalışan işçi, maaşlarının eksik ve geç yatırıldığı, yüksek ücret almasına rağmen sigorta primlerinin düşük gösterildiği gerekçesiyle istifa etti. İşveren, işçinin tazminat talebini de reddetti.
Konuyu inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi kararında;
"Davacı iş sözleşmesini; ücretlerinin eksik ve gecikmeli olarak ödendiği, daha yüksek ücret almasına rağmen primlerinin daha düşük ücret üzerinden bildirildiği gerekçesi ile feshettiğini belirtmiştir. Dosya kapsamına göre; belirtilen fesih sebeplerinin sabit olduğu anlaşılmakla feshin haklı sebeple yapıldığı ve kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesi gerekirken kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır.
Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi" denildi. Gerçek maaşı bordrosunda gizlenen herkes için emsal bir karar olacaktır.
AĞIR CEZALARI VAR
İşçinin hakkını çalan devletten vergi. prim kaçıran işverenler için bu durum tespit edildiğinde ağır para cezaları veriliyor.
Ayrıca Vergi Usul Kanunu'na göre yanıltıcı belge düzenlemekten ve evrakta sahtecilikten 2 yıldan başlayan hapis cezaları da söz konusu. Ayrıca teşviklerden de yararlanamıyor.
İşin vicdani boyutu ise ayrı.
Peki değer mi?
Çift maaş imkanı
Annem ev hanımı, babam 2016 yılında vefat etti. Anneme maaş bağlandı. Dedem 1983 yılında vefat etti, annem babasının maaşını da almak istedi. Ancak verilmedi.
Alabilir mi? Hülya BEÇEL
Hem babadan hem eşten çift maaş alma işi 2008 öncesinde mümkün olabiliyordu. Ancak 2008 yılında çift maaş imkanı kaldırıldı. Her ikisinin de vefat tarihi 2008 öncesi olsaydı durum ayrı değerlendirilebilirdi. Fakat her ikisinin de farklı kurumlarda olması durumunda birisinin 2008'den önce vefat etmesiyle çift maaş imkanı da olabiliyor.
Dedenizin 2008'den önce vefat etmiş olması anneniz için iki maaş imkanını doğuruyor.
Ancak tabi hem dedenizin hem babanızın tabi olduğu sigorta kurumları da burada önemli. Örneğin eşin sigortası Bağ-Kur ve ölüm tarihi 2008 sonrası olsun.
Babanın sigortası SSK ve ölüm tarihi de 2008 öncesi ise her iki aylık da alınabiliyor.