Sosyal güvenlik yasalarımıza göre evlenen ya da evlilik hazırlığı yapan gençlere önemli destekler var. Genel adıyla çeyiz desteği olarak niteleyeceğimiz bu destekleri ikiye ayırmak mümkün. Birincisini babasını kaybetmiş kız çocukları evlenirken kendilerine ödenen 24 maaşlık destek oluşturuyor. Burada yetim maaşı almak gibi bir sınır söz konusu. İkincisi ise hemen herkesin faydalanabileceği bir çeyiz hesabı desteği. Burada da bankalara açılacak bir hesap üzerinden devletin ödemeleri söz konusu. Dilerseniz her iki desteğe de kısaca bakalım.
ÖDEME PEŞİN YAPILIYOR
Babası vefat etmiş ve yetim maaşı alan kız çocuklarının yararlandığı bir destek türü olarak uygulanıyor. Burada babasından yetim maaşı alan kız çocukları evlendikten sonra SGK'ya müracaat ettiklerinde kendilerine aldıkları maaşın 24 katı kadar bir ödeme yapılıyor. Örneğin 2000 TL yetim maaşı alan bir kız çocuğuna 48 bin lira çeyiz yardımı ödeniyor. Bu para iki yıllık maaşın peşin ödemesi şeklinde uygulanıyor. Yani evlilik iki yıldan önce biterse maaşın yeniden bağlanması için 24 aylık süre bekleniyor. Burada destek sadece kız çocuklarına yapılırken mutlaka başvuru isteniyor. Yani kendiliğinden gerçekleşmiyor. Bu noktada evliliğin üzerinden 5 yıl geçmeden başvurmak gerekiyor. 5 yıl geçtikten sonra hak kayboluyor. Ayrıca bu ödeme sadece bir kez yapılıyor. İkinci bir evlilik olduğunda tekrar çeyiz parası ödenmiyor.
ÇEYİZ HESABI AÇILMALI
İkinci evlilik yardımı ise çeyiz hesabı ile gerçekleşiyor. Bankada açtığı çeyiz hesabında 3-5 yıl birikim yapıp 27 yaşından önce ilk evliliklerini yapanlar, devlet katkısından yararlanabiliyor. Devlet katkısı evlilik tarihindeki birikim üzerinden hesaplanıyor. Ancak birikim süresine göre belirlenen bir üst sınır da var. Çeyiz hesabı olan, 2021 yılı rakamlarıyla 12 bin 37 liraya varan devlet katkısı alabiliyor. Ancak çiftler bu imkandan ayrı ayrı yararlanıp alabileceği desteği 24 bin 74 liraya kadar çıkarabiliyor. Çeyiz hesabını 24 yaşını doldurmamış ve hiç evlenmemiş tüm Türk vatandaşları açabiliyor. Çeyiz hesabı 18 yaşından büyükler adına açılabiliyor. Katılımcının ödemelerini en az 36 ay boyunca düzenli olarak yapması gerekiyor. Düzenli aylık ödemelere ilişkin bu yıl için alt sınır 207,66, üst sınır 2.076,61 lira. 3 aylık ödeme planı seçildiğinde ise bu sınırların 3 katı geçerli. Alt ve üst sınır her yıl yeniden artırılıyor.
DEVLET KATKISI HESAPLAMASI
EVLİLİK tarihindeki birikim esas alınarak devlet katkısı hesaplanıyor. BUNA GÖRE:
■ 36 ila 47 ay olanlar için, hesaptaki birikim tutarının yüzde 20'sidir. Ancak, ödemenin tutarı 8.693,56 lirayı geçemez. ■ 48 ila 59 ay olanlar için, hesaptaki birikim tutarının yüzde 22'sidir. Ancak, ödenecek tutar 10.031,03 lirayı geçemez. ■ 60 ay ve üzeri olanlar için, hesaptaki birikim tutarının yüzde 25'idir. Ancak, ödenecek tutar 12.037,24 lirayı geçemez. 5 yılda 48 bin 148 lira biriktiren 12 bin 37 liralık en üst tutardaki devlet katkısını alabilir.
2 AYRI YERDE ÇALIŞMADA SAKINCA YOK
■ ŞU anda kendi işyerimde Bağ-Kur'lu olarak prim ödüyorum. Ancak SSK'ya geçersem daha erken emekli olacağım söylendi. Acaba kendi işyerimde SSK'lı olarak çalışmam mümkün olur mu? Suat KILIÇ Öncelikle belirtelim bir sigortalının iki ayrı yerde çalışmasında ya da hem Bağ-Kur'lu hem de SSK'lı yani yeni adıyla 4A'lı olmasında bir sakınca yok. Üstelik iki yerden yapılan sigorta prime esas kazancı artıracağından ileride emekli maaşına da olumlu katkı yapacaktır. Sizin de hem Bağ-Kur'lu olup hem de SSK'lı olmanızda bir sakınca yok. Ancak bunu kendi işerinizde yapamazsınız. Yani kendi işyerinizde hem işveren hem işçi olamazsınız. Kendi işyerinizde Bağ-Kur'lu olurken gidip başka bir işyerinde SSK'lı olarak çalışmanızda bir sakınca yok. Böylece primleriniz SSK olarak yatırılır ve 3.5 yılı da tamamlarsanız daha az primle erken emekli olma imkanına da kavuşursunuz. Aksi halde kendi işyerinizde SSK'lı olursanız zaten bu farkedilip reddedilir farkedilmese bile yatırılan primler geçersiz olur.