Filiz İçke Önal

Uzaktan eğitim yakından dram

Eğitimin birçok kademesi için uzaktan eğitim bir kez daha gündemimizde. Deniz ve yaşıtları için "İlkokulu dışarıdan bitiriyorlar" desem yeridir. Nasıl demeyeyim...
İkinci sınıfın ortasında başlayan pandemi süreci ile okuldan bir koptuk, kopuş o kopuş...
Tarihi günlerden geçiyoruz.
İleride bu günleri nasıl anacağız kim bilir. İlkokul bu... Bütün eğitim hayatının temeli. Dört yılı dolu dolu bir arada geçirmek varken, pandemi çocuklarımızı, öğretmenlerinden ve sınıflarından çok uzak bir noktaya savurdu.
O ele avuca sığmayan, okul bahçesinde çığlık çığlığa, ter içinde koşarken yorulmak nedir bilmeyen çocuklar dört duvar arasına mahkum.
Şanslı olup anneanne, babaanne yanında olanlar gündüz kuşağı programlarının müdavimi oldu.
Geri kalanlar da tabletleriyle yapışık hayatlar sürüyor.
Hani bizim yıllar sonra sokakta karşılaşsak kucaklaştığımız o ilkokul arkadaşlarımız var ya, sahi onlar tanıyabilecekler mi birbirlerini..
Neresinden baksan acı, neresinden tutsan dram...
Bu günler de geçecek elbette. Ama belli ki izleri çok uzun yıllar sürecek ve yaraları hemen öyle kolayca sarılamayacak.
BİLMEK AMA NASIL ANLATACAĞINI BİLEMEMEK!
Deniz büyüdükçe ders konuları da daha karmaşık hale geliyor.
Birinci sınıftaki heceleme, toplama çıkarma en kolayıymış. Ki birinci sınıf velisi olmak, başlı başına bir zorluk ya neyse... Unutulan bir bilgiyi hatırlamaya çalışmak, çaktırmadan araştırmak, hatta ufaktan ders çalışmak zaman zaman zaten yaptığımız şeyler... Ama bazen soru, çok zor yerden geliyor. Mesela konuyu biliyorsun, nasıl anlatacağını bilmiyorsun! Uzaktan eğitimin bu konuda faydası çok mesela. Deniz dersi dinlerken, ben de varlığımla rahatsızlık vermeyecek şekilde bir yerlerden kulak misafiri oluyorum.
Öğretmen nasıl anlatıyor, can kulağıyla dinliyorum. Ödevlerini yaptırırken, zorlandığı bir problemi çözmesine yardım ederken o kadar yardımı oluyor ki...
SAYGI KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilmek ama bunu yaparken küstah olmamak... Açık sözlü olmak ama kırmamak... Kendine güvenmek ama kibir tuzaklarına düşmemek. Liste uzar gider... Hayatın her alanında dengede durmak, dengede kalmak zor, çok zor. Çocukları bu çizgide yetiştirmek de. "Her şeyi hoş görürüm saygısızlığı asla" cümlesini sık duyar mesela Deniz benden.
Babaannesinde kalacak birkaç gün.
Amcası, halası, yengesi ve kuzeni ile bir arada olacak. Giderken, en sıkı tembihim büyüklerine saygısızlık yapmaması konusunda oldu. Ve ne mutlu ki, "Anne, beni bilmiyor musun?" şeklinde bir cevap aldım. Biliyorum oğlum. Biraz hazırcevap, azıcık çok bilmiş hallerin varsa da, asla sevgisiz, saygısız bir çocuk olmazsın sen...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.