Giriş Tarihi: 06 Ocak 2024, 17:50
Hiç düşündünüz mü, nasıl bir ebeveynsiniz? Kuşkusuz ki, size göre çok iyi, hatta en iyisi! Öyle ya; herkes bildiğinin en iyisini uyguluyor şu hayatta. Ama ne yazık ki, o iyi niyetle döşediğimiz taşlar bazen de cehenneme çıkarıyor birlikte kat ettiğimiz yolları...
İstemesek de bazen kaygılarımızı bulaştırıyoruz çocuklarımıza, "koruyalım" derken beceri geliştirmelerini engelliyoruz veya tersine "kendini keşfetsin" isterken, tehlikelere açık hale getirebiliyoruz.
Peki helikopter ne, kar küreyici ne?
Dahası, konumuzla ilgisi ne?
Bugün kaygılarla ilgili bir podcast dinlerken "helikopter ebeveynlik" tanımına takıldı kulağım. İlginç geldi doğrusu. Biraz araştırınca gördüm ki, yeni bir kavram da değil. 1969 yılında, küçük bir çocuğun annesini "Tıpkı bir helikopter gibi sürekli başımın etrafında dönüyor" cümlesiyle tanımlaması, Psikolog Haim Ginott'a ilham olmuş.
Peki nedir helikopter ebeveynlik?
Çok kabaca "Tar tar tar tar çocuğun başında dönüp duran ebeveyn" diye tariflemek mümkün. İstisnaları olsa da bu ebeveyn çoğunlukla anne oluyor.
Çocuğun üzerinden ayrılmıyor bir türlü, daha doğrusu ay-rı-la-mı-yor!
KARNIMIZ AĞRIYOR!
Helikopter ebeveynler daima çok endişeli, çok kaygılı, aşırı koruyucu, kontrolcü ve de en önemlisi, çocuğunu kendisinden ayrı bir varlık olarak kabul etmekte zorlanıyor. Nasıl mı? Hani o, "Ödevimiz var" diyen anneler var ya, her biri helikopter aslında. Cümleleri çok karakteristik ve hep iki kişilik:
"Karnımız ağrıyor", "Dün gece hiç uyuyamadık", "İştahımız yok" vesaire, vesaire, vesaire...
ÇOCUĞA ALAN TANIYIN
Helikopter ebeveynlik; ebeveynlerin çocukları üzerinde aşırı kontrol sağlama ve onları aşırı koruma eğiliminin bir sonucu. Helikopter ebeveyn; adı üzerinde, çocuğun hayatı üzerinde sürekli bir "uçuş" halinde ve de her zaman "iniş" yapmaya hazır. Böyle bakıldığında her şey yolunda gibi. Hatta "Sorun nerede?" bile diyebilir insan. Sorun aşırılıkta. Korumanın da, kontrolün de, müdahalenin de aşırısı zarar veriyor çocuğa.
Yani sorun şu ki, bu rüzgarda, bu gürültüde çocuk gelişemiyor! Kendini tanımakta, ifade etmekte, duygularını yaşayıp yönetmekte zorlanıyor.
Helikopter ebeveyn, çocuğa sağlıklı gelişimi için "alan" bırakmıyor. Üstelik, beterin beteri var. Helikopter ebeveynlerin bir üst modeli: "Kar küreyici ebeveynler".
Kar küreyici ebeveyn takımı, helikopter ebeveynlerin tüm yaptıklarına ilave olarak, çocuğun önündeki tüm sınavları, tüm zorlukları, adeta yolu kapatan karı kürer gibi önünden çekerek "sorunsuz şekilde" ilerlemesini sağlıyorlar.
Ama işte nereye kadar?
SEN BU YOLU YÜRÜDÜN
Halbuki, bıraksan o engeli çocuk kendisi kaldıracak. Her seferinde de becerilerini biraz daha geliştirmiş olacak üstelik. Mesela şu ödevler ve sınavlar konusu niye bu kadar abartılıyor?
Ödev, adı üzerinde çocuğa verilen bir görev. Onun yerine getirmesi gerekiyor.
Ödevler, çoğunlukla derste işlenen konuları pekiştirmek üzerine. Yaşının çok ötesinde, kaldıramayacağı bir yük söz konusu değil ki. Ha keza sınavlar da öyle. Derste öğretmenini iyi dinleyen, düzenli ders çalışan çocuk bunun da karşılığını alıyor zaten, ya da işler yolunda gitmiyorsa "bedel ödüyor" diyelim.
Sen burada çocuğun yüklenmesi gereken sorumluluğu alırsan, ona ne kalacak? Sen bu yollardan yıllar önce yürüdün zaten. Şimdi sıra onda. İzin ver, o da deneyimlesin. Ödülse alsın, bedelse ödesin. İzin ver...
Bizler birer ağaçsak, onlar da gölgemizde boy veren birer fidan. Tamam, çok seviyoruz, hatta canımızdan çok seviyoruz, kabul. O fidanlar bizden ama bizim değil. Gölgemiz onları bir noktaya kadar korumalı fakat boğmamalı.
Yoksa "Güneş yakmasın", "Rüzgar değmesin", "Yağmur ıslatmasın" dersek büyüyemezler ki!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.