Yanlış hesap Bağdat’tan döndü
Özellikle siyaset dünyasında yapılan planların temeli uzun yıllara dayandığı için, geçirdiğimiz süreçleri anlamayabiliriz..
"Su uyur, düşman uyumaz" diye hepimizin bildiği bir atasözü vardır.
Biz galiba son yaşadığımız olaylarda, iyi niyetimizin kurbanı olduk. "Ülkece aldatıldık" konumuna istemeden geliverdik. Bu aldatılma olayında herkesin düşünmesi gereken, kendine düşen bir pay var. Biz nerede hata yaptık.
Saatlerce tartışsak altından kalkamayız.
Hangimiz huzurumuzun, şu yaşadığımız topraklarımızda, birlik ve beraberliğimizin bozulmasını ister ki. Kötü akrabaların hakları olmayan bir mirasa göz dikmeleri gibi bir durum söz konusu..
Bize bizden başka dost olmadığını yaşadığımız olaylar öyle güzel anlattı ki, hala işin tam mahiyetini ne kadar anladık bilmiyoruz.
Siyaset derin bir konu. Yüksek egoların ve ülkeler arası çıkar ilişkilerinin döndüğü karışık bir matematik... Henüz bizim de kafamız karmakarışık.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Eloğlu akıllı. Bu olmazsa başka bir plan deneriz durumunda olabilir. Bizi bize düşürmenin binlerce yolu var.
Her türlü yolu deneyebilirler.
Ülkemizin doğusunda sıcak çatışmalarda teröristlerin sahte asker kıyafetleri ile cirit attığı haberleri kulağımıza geldikçe moralimiz bozulsa da yiğitliği kimseye bırakmamız gerektiğini, zaman geçtikçe daha iyi görüyoruz.
Kız çocuğu olmama rağmen küçüklüğümde "Teksas", "Tommiks" gibi kitapları okumaktan büyük keyif alırdım.
Bu tür kitaplarda; kötülerin ve iyilerin savaşları anlatılırdı. Büyük mücadeleler sonunda tabii ki iyiler kazanırdı. Fakat yapılan entrikaların haddi hesabı yoktu. Çocuk aklımla bile gözlerimi kitabın satırlarından ayırmadan, yumruklarım sıkılı halde iyiler kazansın diye dualar ederdim.
Demek ki; kötü her zaman kötü. Bu tür duygular taşıyan insanları düzeltmenin zor olduğunu ve tedavilerinin bile yıllarca sürdüğünü psikologlardan öğreniyoruz.
İşin içine, ülkeler arası çıkarlar falan girince dünyayı kötülük dalgasının sarmaması imkansız bir şey. Her şeyin bir film karesi, kamere şakası gibi başlayıp acı gerçeklerin yüzümüze şamar gibi patladığından beri benim gibi herkes şaşkın..
Neyse ki sersemliğimiz çabuk geçti kollarımızı sıvadık.
Gücümüz çok şükür yerinde.
Eminim ki önümüzdeki günlerde tüm dünya bizi takdirle izleyecek.
Daha yolun başındayız.
Gururlu bir milletiz. Yenilgiyi kabul etmediğimiz gibi ruhumuz savaşçı. Pes etmeyi bilmeyiz.
Dünyanın daha bilmediği o kadar özelliklerimiz var ki. İzledikçe, saygı duymayı istemeye istemeye öğrenecekler.
Mecburlar. Başka yolları yok. Yaşam bir çeşit spor.
Arada bir yenilmeler de olabilir.
Yaralanabilir, sakatlanabiliriz.
Pansumanlar hızlıca yapılır ve yarışa devam edilir.
Rakibinin kullandığı taktikleri iyi algılarsan kaybetmek diye bir şey yoktur. "Kim korkar hain kurttan" misali dünyaya kibarca meydan okumalıyız.
Dünya politikası garip bir kaos. Sesimiz daha gür, adımlarımız daha güçlü bir o kadar da zarif olmalı.. Evet arkadaşlar..
TÜRKİYE olarak kendimizi öyle güçlü alkışlayalım ki; sesimiz dünyanın öbür ucundan duyulsun. Mutlu huzurlu bir hafta sonu diliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.