Sabır sözcüğünü acaba sözlüklerden çıkarmak mı gerekiyor artık.
Kimsede eseri bile kalmamış. Konuşamıyorsun anlatamıyorsun. Herkes de bir afra, tafra. Mini minnacık bebeklerde bile öfke diz boyu.
Yüzyılın hastalığı.
Yok canlarım bizim öyle psikologlardan da medet ummamız hayal. Geçen hafta bir arkadaşımın sinirleri bozulmuş.
İnsan böyle durumlarda ne yapar? Ya bir arkadaşıyla şifahen dertleşir veya en yakın, ortalıkta "Hap" misali bolluğundan geçilmeyen bir psikologdan yardım alır. O psikologların birçoğunun da sizden daha çok sinirleri berbat durumda ya her neyse.
Kadıncağız ne yapsın işlerimin yoğunluğundan (İstanbul deliliğin üst seviyelerinde bir şehir ve kendine bile zaman ayıramıyorsun) oturup konuşma imkanımız olmadığı için de, ünlü bir psikologdan koşa koşa randevu almış.
BİR GARİP PSİKOLOG
Anlattıklarının küçük bir kısmına hemen geçiyorum;
"Ofisine gittim beni karşılayan asistan bir öfkeli ki sorma.
Niye erken geldiğim için, önce bir hoş geldin haşlaması yedim. Oturdum sakince sıramı bekliyorum. İşi biten selamsız sabahsız çıkıyor.
Suratları beş karış.
Neyse sıram geldi kız beni içeriye aldı.
Psikolog hanım telefonda bağıra bağıra konuşuyor benim sinirlerim gerildi gerildi, neden bilmem ağlamaya başladım.
Niye ağlıyorsun burası ağlama duvarı mı? sözleriyle karşılaşınca daha fazla dayanamadım ve kaçarcasına kendimi dışarıya attım." Evet !.. Ne hale geldik arkadaşlar. Dünya çığrından çıktı. Biz istersek, bin kere Nirvana yapalım. İnsanlık adına ne kadar felsefe varsa hatim edelim sonuç değişmiyor.
Hoşgörümüzü kaybettik.
Çaresizliğin içinde çare aramak da sonuçsuz kalıyor. Ormanda yolunu kaybetmiş bir çocuk gibi ağlama krizlerimiz ve bağırma nöbetlerimiz daha da artıyor. Herkesin cebinde veya çantasında bir sakinleştirici.
MEVSİMLER KARIŞTI
Yıllar önce Sertap Erener'in bir şarkısının adıydı "ŞİŞŞT SAKİN OL" Ah Sertap o yıllarda hiç birimiz bu şarkının ne kadar önemli olduğunu anlayamamıştık. Sen gelecekleri önceden hissetmişsin.
Sakin olmayı bırak, azıcık şerbetlensek ona bile razıyız.
Her geçen yıllarda sinir katsayımız daha da arttı. Bizi artık ne kurtarır, ne paklar bilemiyoruz. Son yıllarda iklimler de isyanda. Hepimizin bildiği gibi doğa bir kudurdu ki Allah Allah.. Mevsimler birbirine karıştı çözebilene aşk olsun. Bugün hava 43 derece, yarın acaba kar yağar mı? modundayız. Sürüden kopmayayım ben de varım durumunda. Aman haaa ülke değiştireyim başka yerlere kapak atayım havasındaysanız, hepten delirmişsiniz haberiniz yok. Nereye kaçsanız dünya felaketler zinciri.
Sadece yaşanan hikayeler ve manzaralar farklı. Anlaşılan bizim Marsa Uranüs'e gitmemiz gerekiyor.
Biraz da o gezegenlerin düzenini bozalım. Burasını hallettik suyunu çıkardık oldu da bitti. Aferin bize.
İlişkiler konusunda her yerde yangın var. Kıran kırana, vuran vurana. Kaşın üstünde göz kalmamış, beden elden gitmiş, herkes güreş tutuyor. Hangi
organımız eksilecek bakalım. Sağ kalırsak zaferimizi kutlarız En havalısı trafik arenası. Hayde bree. Hele İstanbul' da yaşıyorsanız tüm yolları aslanlar kaplanlar sarmış.
Herkes canavarlaşmış.
Ormanlarda korkusuzca gezeriz misali. Arabanızla giderken birden önünüze cinsiyetini bile çıkaramadığınız biri atlayıveriyor. Yardım etmesine edeceksiniz de; elinizi uzatsanız, kolunuz artık sizin değil.
Bedeninizin geri kalanıyla idare edin canım, alt tarafı insanlık adına katkıda bulundunuz. .
Organlarınız eksik kalıversin.
Dünya ülkelerinin ruh durumu bizden beter. O ucu bucağı bitmeyen metroların altında yaşayan çetelerden canınızı kurtarabilirseniz gideceğiniz yere varabilirsiniz. Üçüncü sayfa cinayet haberlerinin en çok işlendiği ülkenin İngiltere ve Londra şehri olduğunu biliyor muydunuz ? Akıllı ülke vesselam. Her şeylerini gizliyorlar. Dünya medeniyetleri dediğimiz ülkelerin vitrinleri neon ışıkları gibi parlak ama soğuk. Yaklaştıkça cazibelerini kaybediyor. Kendilerini çok iyi kamufle ettikleri için, gerçek yüzlerini göremiyorsunuz.
HAVANIZ BOZULMASIN
Ayyy çok teşekkür ederiz sizleri almayalım artık.. Başkasının akıllısından bizim delimiz daha iyidir. En azından huyumuz suyumuz belli. Hani eskilerin deyimiyle 'Biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz.' Ne yaparsak yapalım, sonuçta aynı toprakların insanlarıyız.
Neyse bu kadar şikayet yeter. Ne güzel uslu uslu bu satırları okurken havanızı bozmayalım. Herkes çevresine kulak kabartsın. Bağıran çağıran varsa birbirini uyarsın. Bak Sertab'ın sesi geliyor. ŞİŞŞTT ŞİŞŞT Sakin ol. Sinirlerine hakim ol... Arkadaşlar huzurlu bir hafta diyelim mi?