• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Aşk küme düştü FİLİZ ÖZKOL

Aşk küme düştü

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18 Şubat 2024, 19:39
İlişkiler de, zamanla kan kaybediyor.
İlk heyecan, ilk kalp atışlarının da sonu geliyor.
O çok sevdiğiniz, vazgeçemeyeceğiniz duygulara ne oluyor? Aşk biterse zaten aşık olunmamıştır diyebilir miyiz? Her şey o kadar basit mi? Yoksa aşk sinsi bir enerji mi? Aniden sizi yoklayan tüm kafa yapınızı işgal edip hormonlarınızın yerinden oynatan ve canı sıkılınca çekip giden. İnsanoğlunun garip yapısı. Kendi kişiliğinin verilerine göre duygularına isim takması. Dil kavramı ortadan kalkmış olsaydı acaba hislerimizi nasıl ifade ederdik? Emin yüksek enerji frekansının kalpten bedene akması olarak tanımlayabilirdik. Sonuçta insanız. Beşeriz şaşarız gibi bize sığınak bulduğumuz benzetmelerimiz var. Duyularımızı bu dünya düzeyinin anlayacağı şekilde tarif edebilirsek, aşk sadece onu düşünmek ondan başkasını gözünün görmemesidir.

EN GÜÇLÜ DUYGU
Yakınlık ile aşk başlar, yakınlığın kaybı ile aşkı sonlanır. Derin duyguları tanımlarken somut şeyler söyleriz.
Bir bakış, bir hareket, bir dokunuş gibi... Diğer insanın varlığını hissettiren ani, sessiz bir farkındalık, iki kişinin arasındaki sınırın sessizce kaybolmasını hissetmenize sebep olur.
Hayatın içine sığdırmaya çalıştığınız ne kadar duygu varsa en güçlüsü "AŞK" diye düşünebilir miyiz?
Aşık olmak, insanın tecrübe edebileceği en garip ama en harikulade şeylerden biri ve her ne kadar aşk herkes için farklı olsa da insanın aşık olduğunu anlamasına yardım edebilecek birtakım ortak düşünce ve duygular var. Psikolojik danışman Daria Kuss; birine aşıksanız onunla birlikteyken zamanın yüksek ihtimalle hızlı geçeceğini söylüyor.
Genelde hoşlandığımız bir şey yaparken geçerlidir bu durum. Sevdiğiniz insanla vakit geçirmek de pek farklı değil. Yine Kuss; onunla birlikteyken akıştasınızdır, dolayısıyla birlikte zaman geçirirken saatin ilerlediğinin farkına varmazsınız diye ekliyor. Aşık olmak duygularımızı başka birine teslim etmek demektir. Uyuttuğumuz duyguları dile getirmeye çekindiğimiz ve sessizce adını fısıldadığımız AŞKI inkar edebildiğimiz kadar ona doğru koşar, kaçtığımız kadar yaklaşırız. Her an hazırlıksız bir şekilde karşımıza çıkar.
Aşkın ne bir psikolojisi ne de bir formatı vardır.

CESUR VE EGOİSTTİR
Yaşama gelme nedenimizin özüdür.. Tarihler boyunca nice şarkıların, ölümlerin, kavuşmaların ana temasındaki aşk; din, ırk, millet ne de yasak dinliyor. Kaçamıyoruz çözemiyoruz, alıp başımızı gidemiyoruz ve en büyük sınavları yine bu duyguyla veriyoruz. Aşk biyolojik bedenimizin dışında gelişen bir duygudur. "Bedenimle senkronize olmayan bir aşktan bana ne" diyen birini bile dize getirecek kadar güçlüdür.
Evini barkını unutturan, tacından tahtından eden, yerini yurdunu terk ettiren bu duyguya neden "HAYIR " diyemiyoruz. Aşk cesur ve egoisttir. Plansız ve programsızdır. Kendisi seçer. Bazen bir ömür beklersin bir kere bile kapını çalmaz. Bazen bir gelir pir gider. Bazen de yaşamınıza öyle bir yerleşir ki; bir ömre sığdıramazsın.
Aşkın kural tanımadığı bir 1968 yapımı yerli bir film.
Edebiyatımızın en önemli isimlerinden Sait Faik Abasıyanık'ın "Menekşeli Vadi" adlı öyküsünden sinemaya uyarlanan Türk sinemasının değerli sanatçılarından İzzet Günay ve Türkan Şoray 'ın oynadığı melodram bir hikaye de, evli ve çocuklu Manav Halil'le Pavyonda çalışan Sabiha'nın gerçek bir aşk hikayesi sinemaya aktarılmıştı. Acı ve tutkuyu bir arada yaşatan bu hikayenin sonucunda; yaşam şartları ne olursa olsun aşk yine kendi kurallarını ortaya koymuş ve yapacağını yapmış ve geride iki yaralı bir kalp bırakarak yaşatacağını yaşatmış ve egoist bir duygu olduğunu bir kez daha ispatlamıştı inkar edenlere inat. Son dönemde yeni nesil dediğimiz "Z" kuşağı aşka ait tüm ezberlerimizi bozmaya devam ediyor. Her gün yeni sloganlarla yüzyıllardır bildiğimiz her şeyi depremler yaratırcasına yerle bir ediyor.
Alıştığımız tüm duyguların okunuş dillerindeki aşkı rafa kaldırdı. Öncelikleri farklı.
Yaşama ait sıralamaların şekil değiştirmesiyle o en çok sevdiğimiz yere göğe sığdıramadığımız BÜYÜK AŞKLAR DA MALESEF
KÜME DÜŞEREK ARKA
SIRAYA GEÇTİ.

Büyük aşklar ya sonsuzdur, Ya da O'nsuz!.
anonim
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.