Yapay zeka, big data, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, bulut sistem, arttırılmış gerçeklik, QR kodlar vb gibi çığır açan buluşlar hayatımızda değişiklikler yaratıyor ve gelecekte daha da ortaya çıkacak.
Oysa günümüzde birçok alanda kullandığımız "akıllı cihazlar" yakın geçmişte bir hayal ürünüydü. Şimdilerde ise hayal görünen birçok teknolojik olaylar, yakın gelecekte yaşantımızın bir parçası olacak. Bilim insanları, araştırmacılar ve yatırımcılar geleceğin teknolojilerini piyasaya sürmek için çalışıyorlar. Birkaç yıl içinde yapay zeka; eğitim, tıp, haberleşme, ulaşım, tekstil, otomotiv, finans, tarım gibi birçok alana hakim olacak ve yön verecek. Mesela 2020'li yıllarda maliyeti düşük olacak çipler hayatımıza girecek böylece bilgisayarların görünmez olmasını sağlayacak. İnsansız otomobiller ve uçan arabalar olacak. Birçok kişinin yaşadığı yabancı dil sorunu kökten çözülecek, kontak lensler ile yabancı dil anlık çevrilecek.
Nano teknoloji ve sanal gerçekliğin kullanılması ile tıpta devrim olacak. Ameliyatlar kolaylaşacak, kanser tarih olacak. Laboratuarda üretilen organlar hastalara nakledilebilecek.
Felçli hastalar birçok şeyi düşünce gücüyle yapabilecek.
Yapay zekanın çalıştığı 'Amazon Go' gibi marketler kurulacak.
İzleyicinin aklını okuyan veri destekli dijital platformlar ile medya sektörü de yeniden yapılanmaya gidiyor.
Görüldüğü gibi dijital dönüşüm ile hayatın kurgusu değişirken, birçok sektörün kendini yenilemesi, özellikle şirketlerin ayakta kalmak için stratejik planlarını dijitalleşme üzerine revize etmesi gerekiyor.
Türkiye'nin de dahil olduğu 42 ülkede 4 bin 600 işletme üzerinde gerçekleştirilen Dell Technologies Dijital Dönüşüm Endeksi sonuçlarına göre,
Türkiye'de kendilerini Dijital Lider olarak tanımlayan işletme oranı yüzde 4 civarında.
Şirketler; veri mahremiyeti ve siber güvenlik kaygısı, bütçe eksikliği, üst yönetim desteğinin yetersizliği, yasal düzenlemeler ve dijital kültür eksikliği gibi Dijital Dönüşümdeki engelleri ile karşılaşıyor. Bu endişeler iş modellerinin ve yatırımı engelliyor.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM MİLLİ MESELE
Dijital dönüşüm bir milli meseledir. Bu konuda hem devlet hem de birey olarak bir fütürist gibi düşünmeliyiz. Fütüristlerin çalışmalarını takip eden biri olarak geçtiğimiz günlerde İş'te Kadın Zirvesi'nde konuşmacı olan Fütürist Ufuk Tarhan'ı dinledim. Tarhan yaptığı sunumda dijital dönüşümün önemini ve gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağımıza dair bir konuşma gerçekleştirdi. Hayranlık uyandırıcı ve düşündürücüydü. Ufuk Tarhan'ın yaklaşık 13 yıl önce "Düşlediğiniz Gelecek" konulu bir sunumuna katılmıştım. 13 yıl önce anlattığı konular günümüzde hayata geçti. Ufuk Tarhan'ın konuşmasında beni en çok etkileyen "hibrit insan" ve "otodidaktik" olmak konusundaki fikirleriydi. T-İnsan kitabı ise geleceğe dair önemli tespitler içeriyor. Umarım toplum olarak teknolji kültürüne dönüşebiliriz.
Hayat hızla ilerliyor ve teknoloji trenini yakalamak ve doğru rotada olmak zorundayız.
Teknolojinin gücünden ve hayatı kolaylaştırıcı etkilerinden yararlanmayı hepimiz isteriz. Ülkemizin kalkınması ve teknolojinin ekonomik gücünden yararlanması için milyonlarca genç nüfusumuzu kodlama ve robotik çalışmalar gibi kısacası geleceğin teknoloji trendleri üzerine eğitirsek ülkemiz çok iyi seviyelere yükselebilir.