Zirai ilaçlar ve dikey tarıma ilgi
Tüm canlıların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için gıdaya gereksinimleri vardır. Dünya genelinde nüfusun artması, şehirleşme ve sanayileşmenin etkisi ile verimli toprakların azalması, iklim değişikliği ve tarım arazilerinin yeteri kadar sulanamaması nedeni ile gıdaya erişim giderek daha zor hale gelmektedir. Talebi karşılamak için kullanılan hormon ilaçları ve diğer tarım ilaçları sayesiyle üretim miktarı artarken gıdanın kalitesi ise düşmektedir. İnsan sağlığına zarar veren bu kimyasallar (pestisit) son yıllarda çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Hastalıklarla birlikte toplumun kalitesi de düşmektedir.
Sağlıklı bir gelecek için güvenli gıdaya erişim gereklidir. Gıda güvenliği konusunda maalesef veriler pek iç açıcı değil.
Çünkü tarımda pestisitlerin (kimyasal tarım ilaçları) kullanım oranları oldukça yüksek. BMC Public Health adlı hakemli dergide yayımlanan bir araştırmaya göre dünya genelindeki pestisit kullanımı 1990'da yıllık yaklaşık 25 milyon iken 2020'de 385 milyona yükseldi ve dünya genelinde % 81 arttı.
TARIMDA PESTİSİT TEHLİKESİ
Dünya Sağlık Örgütü pestisitlerin çok tehlikeli olduğunu sıklıkla dile getiriyor.
Pestisitlerin kullanımı dünyanın birçok yerinde ölümle sonuçlanırken özellikle çocuklar üzerinde üreme ve hormonal vb. biyololojik sorunlara ve zekâ geriliğine yol açıyor. Ülkemizde 86 pestisit etken maddesi kullanılıyor. Bu geleceğimiz ve sağlığımız için tehlike. Pestisitlerin kullanımını önleyici tarım politikalarına ihtiyaç var. Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı bazı pestisit kullanımını yasaklamış olsa da bütünün içinde bu oran yeterli değil. Daha keskin önleyici tedbirlere ihtiyaç var. Eski reçeteler, yerli tohum kullanımı, faydalı böceklerin biyoteknoloji imkanları ile yaygınlaştırılması ve bilinçli tarım uygulamaları ile bu zehirlerin kullanımı büyük ölçüde önlenebilir. Fakat ticari kaygı bertaraf edilirse. Üreticilerin ticari kaygıları ise devlet desteği ile formüle edilebilir. Tarım milli meseledir, bu nedenle halkın sağlığını ilgilendiren konularda daha radikal kararlar alınabilir.
DAHA ÇOK ÜRÜN ALINABİLİYOR
Sağlığı tehdit eden tarım uygulamalarına alternatif görülen uygulama ise dikey tarımdır. İnsanların güvenli gıdaya erişme isteği, küçük alanlarda yüksek verim elde etme imkanı ve hasta avantajları gibi faktörler dikey tarıma olan ilgiyi hızla artırmaktadır. Dikey tarım; su ile yapılan topraksız bir tarım yöntemidir. Dikey istif şeklinde kat kat uygulanan bu sistemde daha çok ürün alınmaktadır. Mesela toprakta 60 günde yetişen bir marul bu sistemde ortalama 35-45 gün arasında hasat noktasına ulaşmaktadır. Ayrıca geleneksel yöntemlere göre dikey tarım dönüm başına on kattan fazlasına izin vermektedir.
Özel led ışıklandırma kullanılarak atıl ve kullanılmayan binalar ve eski depolarda bile dikey tarım yapılabilmektedir. Ayrıca dikey tarım; balkonlarda, teraslarda, restaurantlarda, otellerde, işyerlerinde özetle pek çok alanda yapılabiliyor. Öte yandan dikey tarımda akıllı teknolojiler ve yapay zeka kullanılıyor. Katma değer ve ekonomiye sağladığı faydaların fazla olması nedeniyle dikey tarım dünya genelinde hızlı gelişmektedir. Tarım, sağlığın başını çekmektedir. Bu nedenle sağlığı tehdit eden tüm faktörlerden sıyrılıp teknolojinin yardımı ve atalarımızın kültürel miraslarına dönerek tarımda sağlıklı üretimler yapabiliriz. Öncelik ticari kaygı değil her koşulda gıda güvenliği olmalıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.