Ekonomik büyüme vergiye bağlıdır
Toplumun geniş kesimine korona virüs aşılarının yapılması, bulaş riskinin azalması ve vaka sayılarındaki düşüşle birlikte yasaklar kalktı.
Korona kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından, uzun süredir durağan olan piyasalar da hızla hareketlenmeye başladı.
Bu hareketlenme ile çarkların dönmesi ve zaman de ekonominin toparlaması da mümkün olacak.
Sıkıntılı pandemi sürecinin ardından tüm sektörlerin, küçük ve büyük ölçekli tüm şirketlerin tek beklentisi kaybolan gücünü geri kazanmak olacaktır. Zaten içinde bulunduğumuz süreçte ticaretin artması; ekonominin güçlenmesine ve istihdamın yükselmesine yol açacak.
Ekonomik ivmenin yaşanması ve sektörlerin yükselişe geçmesi için ticareti zorlaştıran unsurları ortadan kaldırmak gerekiyor.
Yapılan araştırmalarda, ticareti zorlaştıran ve bir mükellefin belini büken en önemli sorunun vergi yükü olduğu bilinmektedir.
Bir mükellefin, kazancının neredeyse yarısı vergiye harcanmaktadır. Bu nedenle özellikle Gelir Vergisi başta olmak üzere tüm vergilerde yeniden düzenlemeye ve revizeye ihtiyaç vardır. Adil bir vergi sistemi için 'kazanca göre vergi oranı belirlenmesi' en etkin ilkedir. Mesela küçük ve orta ölçekli bir şirket ile büyük mükellefin ödediği vergi oranları farklı olmalıdır.
DEVLETE VATANDAŞ KATKISI
Bu konuda Adam Smith, Milletlerin Zenginliği adlı eserinde, "Her devletin vatandaşları, devlet harcamalarına mümkün olduğu kadar, vergi ödeme güçleri göz önünde tutularak, yani devletin koruması altında elde ettikleri gelirle orantılı olarak katkıda bulunmalıdır" ifadelerine yer vermiştir. Dünya genelinde ifade referans alınmakta ve açıklık, uygunluk, iktisadilik ve adalet ilkeleri çerçevesinde hareket edilmektedir.
Diğer taraftan, asgari ücret alan bir vatandaş ile SGK tavanı üzerinden Prime Esas Kazancı yatan bir vatandaşın ödediği dolaylı vergiler (özel tüketim vergisi, damga vergisi, katma değer vergisi, banka ve sigorta muamele vergisi, gümrük vergisi ve özel iletişim vergisi vs.) üzerinde de düzenleme yapılabilir.
Dijital sistemlerin gelişmiş olması ve e-devlet üzerinden işleyişlerin hızlanması nedeniyle dijital takip sistemi ile çözümler sunulabilir. Vergi ile ilgili diğer bir konu ise vergi affıdır. Vergi affı pek çok eleştiriyi de beraberinde getirmektedir. Çünkü zamanında vergisini ödeyen kişilere haksızlık olarak görüldüğü gibi özellikle bazı mükellefler için kolaylaştırıcı olsa da suistimal edilme durumu söz konusudur.
KAYIT DIŞILIK BÜYÜK ZARAR
Vergi, bir ülkenin refah düzeyinin yükselmesi, yaşam standartlarının artması, alınan vergilerin vatandaşa hizmet olarak dönmesi için çok büyük öneme sahiptir. Ülkesini seven kişi vergi vermeye istek duymalıdır. Ne yazık vergi yükü kayıt dışına, kayıt dışılık da vergi kaçırmaya yol açmaktadır. Kayıt dışılık ülkeye çok büyük zarar vermektedir.
Ekonomik zararı bir yana, toplumsal zararı büyüktür. Özellikle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde kayıt dışılığı çözmeden gelişme mümkün değildir.
Bir ülkenin ekonomisinin büyümesi ve refah içinde yaşamanın en önemli koşulu vergi sistemidir. Reel sektörün ve mükelleflerin; ürün ve hizmet noktasında görüşlerinin alınması ve çıktıların dijital platformlarda analizlerinin yapılması çok önemidir. Bu konuda sektörün nabzını takip eden TOBB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere, iş dünyası için etkin bir vergi sistemi, reformları getirecektir.
Talebin artması üretimi artıracağı için, dolaylı vergilerin alım gücü üzerinde de etkisi yeniden değerlendirilmelidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Su kıtlığı inovatif tarımı öne çıkarıyor (28 Haziran 2021)
- Kalkınmanın kilidi lojistik sektörü (21 Haziran 2021)
- Enerjimiz güneşle büyüyor (14 Haziran 2021)
- Dünya genelinde gıda fiyatlarındaki artış durdurulamıyor (07 Haziran 2021)
- Hammadde, kredi, işçilik maliyeti ve üretim ilişkisi (31 Mayıs 2021)