Gonca Elibol

Uluslararası Doğrudan Yatırımlar için Türkiye fırsatları

Küresel ekonomi, pandemi sürecinde tarihin en büyük krizlerini yaşıyor. En gelişmiş ülkelerin bile ağır sancıları var. Ticari faaliyetlerin bozulması, arz- talep dengesizliği, hastalıklar, insan kaynağı sıkıntısı vb. gibi etkenler en büyük ekonomilerin bile gündeminde.
Girişimciler, pandemi ile yaşanan kayıpları en aza indirebilmek için çareyi yeni fikirlerde arıyor.
Dünyanın en güçlü markalarının dahi bu süreçte ürün yelpazelerinin dışına çıktığına, alışılmışın dışında ürün sunduklarına şahit olduk. Mesela çok ünlü bir giyim markasının web sitesinde, market ürünlerinin eklenmesi başlangıçta müşterilerini şaşırtmış olsa da, zaman içinde pek çok markanın benzer politikalar izlemesi nedeniyle şaşkınlığın yerini normalleşme aldı ve bu tür dönüşümlere alıştık. Özetle, pandemi insanoğlunun psikolojik, kültürel, sosyolojik tabularını yıkarken, ekonomik değişimlerde de devrim yarattı.
Küreselleşme, e-ticaretin globalde çok büyük pazar barındırması ve etkiletişim, dijital dönüşüm, yapay zeka teknolojileri, start-uplar, yatırımcılar için yeni arayışları da beraberinde getiriyor. Örneğin son yıllarda dünya ticaret merkezinin liderliğini üstlenen Çin pazarı artık liderliğini başka ülkelere devrediyor.
Çünkü pandemi dünya genelinde yeniden yapılanmayı zorunlu kılarken, artık ülkeleri bir merkeze bağlı kalmaya değil alternatif alanlara yöneltmeye itiyor.
DÜNYANIN GÖZÜ BİZİM ÜZERİMİZDE
Türkiye bu süreçte takibe alınarak avantajlı bir konuma geldi. Sağlık, tekstil, teknoloji ve savunma sanayi gibi alanlarda yaptığı yenilikler ülkemize olan ilgi ve güveni artırdı. Son dönemde savunma sanayi alanında dünyaya model olan projelerimiz, yabancıların peşimizden koşmasına imkân sağladı.
Tabii herkes ortak olma peşinde, hey gidi günler hey! Burada başta Baykar ekibi ve Aselsan, TAI, Havelsan, BMC, Aspilsan ve FNSS gibi savunma sanayi şirketlerini kutlamalıyız. Türkiye savunma sanayiinde başarıyorsa her alanda başarılı olur.
Bilime, eğitime, teknolojiye, sisteme, insana yatırım ve liyakat odaklı yönetim uygulamaları daima referansımız olmalıdır. Dünyanın gözü ülkemize dönmüşken, bu fırsatları iyi değerlendirmek ve stratejik partner olmak durumundayız.
Türkiye'yi bölgesel bir Ar-Ge, tasarım, üretim, ihracat, lojistik ve yönetim merkezi olarak gören Almanya, Birleşik Krallık, Çin, Hollanda, Japonya, Katar, Kazakistan, Kore, Macaristan ve Rusya gibi ülkelerin liderleri, ülkemizin potansiyelini görerek işbirliklerini sürdürüyor. Ekonomik performansımızın gücüne inanan Uluslararası Doğrudan Yatırımcılar (UYD), 2003-2020 yılları arasında Türkiye'ye toplam 225 milyar dolar yatırım yaptı.
Bu rakamlar daha da artacak. Yabancıların yatırım yapması için kolaylaştırıcı yasal düzenlemeler de var. Mesela KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, SGK prim desteği, gelir vergisi indirimi, faiz oranı desteği, arazi tahsisi, Ar- Ge ve yatırım bölgesi teşvikleri gibi.
ÜLKEMİZİN AVANTAJLARI BÜYÜK
Ayrıca Türkiye'nin jeopolitik konumu, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi birleştiren doğal bir köprü olması, dört saatlik uçuş mesafesi ile 1.3 milyarlık nüfusa ve 26 trilyon dolarlık bir pazara erişim imkânı sunması eşsiz bir fırsat. İlaveten enerji kaynaklarımızın zenginliği, lojistik imkanları, doğu-batı koridorunda Avrupa ülkelerine ürün taşınmasında güvenli ve bağımsız bir rotada bulunmamız, AB ülkeleri ile kıyaslandığında en genç nüfusa sahip olmamız, çok yönlü sanayi altyapısı ve sektörel çeşitliliğimiz UYD için büyük avantaj. Başkan Erdoğan da bu verilere dayanarak yabancı yatırımcılara çağrıda bulunuyor.
UYD'nin faydalarına bakıldığında, istihdama büyük katkısı olduğunu görüyoruz. Yabancı şirketler, çalışanlara iyi olanaklar sunuyor. Birçok fabrikanın insana saygı ödülü alması, çalışanların gelir ve refah düzeyinin iyi olması dikkat çekiyor.
Yerli ve milli üretimlerin güçlü bir ülke için önemi göz ardı edilmeden, global değişimler ülkelerarası işbirliklerinin kapı komşusu gibi yakınlaştığını gösteriyor. Bu bakımdan avantajlarına odaklandığımız, uluslararası ilişkilerin ve siyasi denklemlerin dengede tutulduğu, kulaktan dolma laflarla değil bilgi ve araştırma ile geleceğin beklentilerine cevap arayacağımız bir süreçteyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.