Son günlerde Türkiye'nin gözü kulağı asgari ücret artışında... Toplantılarda final gününe gelindi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararını bugün son toplantısını yapıyor. Milyonları yakından ilgilendiren bu artış aynı zamanda diğer meslekler için de referans noktası olacak.
Merakla beklenen artış için ilgili kurumlar ve hükümet tatmin edici bir oranın uygulanacağını açıklamıştı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücretin ne kadar olacağıyla ilgili yaptığı açıklamada, "İşçimizi zora sokmayacağız" ifadelerini kullanmıştı. AK Parti Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Asgari ücret konusunda herkesi tatmin edecek, hakkaniyetli bir rakam açıklanacak. Kamu personeline de enflasyonun üstünde bir artış sağlanacaktır" dedi. Kitleleri tatmin edici bir düzenlemeye gerçekten büyük ihtiyaç var. Hayat pahalılığının ücretli çalışanları zora soktuğu bu günlerde iyi bir asgari ücret artışı büyük memnuniyet yaratacaktır.
GECELİK FAİZ UÇMUŞTU
Kolay değil, dünya büyük bir ekonomik krizden geçiyor. Ancak Türkiye geçmişte çok daha büyük krizler atlattı. Mesela 1994 krizinde enflasyon yüzde 120'ye yükselmiş ekonomi yüzde 5.5 küçülmüştü. 2001 krizinde dolar iki günde yüzde 57 yükseldi, yılda yüzde 114 devalüasyon oldu. Enflasyon yüzde 69, bankalararası gecelik faiz yüzde 6200'leri bulmuştu. 20'den fazla banka kapanmış ekonomi yüzde 6 daralmıştı.
2008 Subprime morgage krizi ile Leyham Brothers 613 milyar dolar borç ile iflas etmişti. Tüm dünyaya yayılan kriz, ülkemizi nispeten teğet geçmişti. 2009 krizinde ülkemiz yüzde 4,7 küçülmüştü. 2019 pandemisi ile gelen kriz ise bütün dünyayı sarstı. Hatta tarihin en büyük krizi olarak görülüyor.
Ancak krizle ilgili enteresan tespitler de var.
Örneğin kriz havacılık- turizm- tekstil gibi bazı sektörleri derinden etkilerken, lojistik, gıda ve teknoloji gibi sektörleri ise güçlendirdi.
Bütüne bakıldığında tüm sektörler hasar aldı. Her şeye rağmen Türkiye güçlü bir ülkedir. Buna inanıp birlik ve beraberlik ruhu ile hareket edersek bu zor günleri de atlatırız. Memleket meselesine muhalif olup siyaset yapmak değil, birlik ruhu ile çözümler getirmemiz ve ülke menfaatimiz için çalışmamız gereken bir süreçteyiz.
Ekonominin durumu ve gidişatına yönelik; sanayicilerin, iş dünyasının ve özel sektör çatı kurumların görüş ve önerileri değerlidir.
Üretim sorunlarını bilen, tüketici ihtiyaçlarına cevap arayan, devletine vergi veren ve istihdam sağlayan girişimcilerin fikirleri çok mühimdir. Bu kesimin memnuniyeti karnenin iyi olduğunu göstermektedir.
İHRACAT ARTIŞI ÖNEMLİ
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İstanbul'da ekonominin nabzını tutan bu kesim ile bir araya geldi. Toplantıya TOBB, TİM, MÜSİAD, ASKON, TÜSİAD, DEİK, sanayiciler, patronlar, büyük markaların sahipleri vb. temsilciler katıldı.
Toplantıda ekonomik performansa dair önerilerini dile getiren uzmanlar, toplantıyı verimli bularak istişare odaklı güvene dayalı ve umut dolu bir atmosferin hakim olduğunu dile getirdiler. Ülkemizde şu an döviz kurlarının yüksek olması nedeniyle cari açığı düşürmeye yönelik, ihracata dayalı bir ekonomi politikası uygulanmaktadır.
İhracat rakamlarına bakıldığında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20'lik bir artış var.
Pandemi sürecinde dış ticaretin artması, Avrupa'nın ihtiyaçlarını Türkiye'den alması ve üretimlerini ülkemize kaydırması önemli bir fırsattır. Ülkemiz Çin gibi dünyanın üretim merkezine dönüşebilir.
Genel itibariyle ekonomide halihazırda sıkıntı hayat pahalılığıdır. Enflasyonla vatandaşın alım gücünün düşmesi, özellikle başta gıda olmak üzere fahiş fiyatlara son verildiğinde halkımız nefes alacaktır.
Stokçuluk, fahiş fiyatlar, fırsatçılar için de çok yakın zamanda ağır cezalar gelecek.
Din kardeşini suistimal eden, vatandaşını zor günlerde sömüren sözde esnaf ve girişimcilerin sonu yakındır.