Giriş Tarihi: 17 Temmuz 2022, 22:03
Dünya genelinde küresel ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Salgınla başlayan tedarik zincirindeki bozulmalar, petrol fiyatlarının yükselmesi, enerji krizi, emtia fiyatlarındaki artış ve enflasyondaki yükselme tüm ülkeleri zora soktu. Üstüne Rusya-Ukrayna savaşının yaşanması da bardağı taşırdı. Bu yılın en olumsuz tablosu ise ülkelerin borcunun giderek artması olacak.
Devletlerin, özel sektörün ve bireylerin borçları giderek artıyor. Ülkeler borçlarını erteliyor.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'de gayrimenkul krizi yaşanıyor. Korkarım bu olay dünya genelinde yeni bir finansal krizin patlayacağının da haberini veriyor.
Öte yandan Dünya Bankası bu yıl için küresel büyüme tahminini yüzde 3.2'den yüzde 2.9'a düşürdü. Oysa küresel ekonomi 2021'de yüzde 5.7 büyümüştü. Bankanın Küresel Ekonomik Beklentiler raporunda, dünya ekonomisinde 80 yıldan bu yana en büyük yavaşlama olacağı öngörülüyor. ABD için 2022 büyüme tahmini yüzde 3.7'den yüzde 2.5'e, Euro Bölgesi için ise yüzde 4.2'den yüzde 2.5'e düşürüldü. Çin'in yüzde 8.1'den yüzde 4.3'e gerilemesini bekleniyor.
Bankanın Başkanı David Malpass, "Ukrayna'daki savaş, Çin'deki karantinalar, tedarik zinciri sıkıntıları ve stagflasyon riski büyüme üzerinde baskıya neden oluyor. Birçok ülke için resesyondan kaçış zorlu olacak" diyor.
EKONOMİLER DARBE ALDI
Ülkeler para politikalarında yenilikler yapmaya çalışsa da tablo karamsar. FED ve İngiltere Merkez Bankasının faiz artırması ile birçok ülke bu yolu tercih ediyor. Ortak dert ekonominin düzene girmesi ve bunun için panik devam ediyor. Çünkü ekonomiler darbe aldı. Nasıl ki vücuda mikrop girdiğinde bağışıklık sistemi çöküyorsa aynı durum ekonomiler için de geçerli. Küresel kriz elbette dünya ticaret hacminin büyüme hızını düşürüyor. Haliyle kapitalist sistem de zarar görüyor. Çünkü kapitalist sistem, uluslararası ticaretin gelişmesinin uluslararası refahı artıracağını kabul etmektedir. Böylece sermaye hareketi dünyanın her yerinde rahatça dönebilmektedir. Nerede fazla para varsa, ticaret o alana kayar. Ticaret iyi güzel de etik olmayan yaklaşımların artması ve birçok ülkede kamu otoritesinin buna ses çıkaramaması yeni sorunları doğurmaktadır.
Ticaretin fırsatçı insanların elinde olması 10 dolar maliyetli ürünlerin 150 dolara satılması yeni dünya düzeninde olmamalıdır. Gelelim ülkemize... Dünya Bankası, Türkiye ekonomisinin bu sene yüzde 2.3, 2023'te yüzde 3.2 büyümesini öngörüyor. Küresel ekonomik krizden en çok gelişmekte olan ülkeler zara görüyor. Ancak ülkemizin önünde çok büyük fırsatlar olduğunu bir kez daha vurguluyorum.
Eğer fırsatları değerlendirebilirsek lider ülke oluruz. Bunu birçok ülke de fark ediyor.
GİRİŞİMCİLER DESTAN YAZDI
Mesela Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Robin Brooks, Türkiye'nin küresel ekonomide başarılı olması ve yüksek ihracat rakamları için şartların fazlasıyla var olduğunu belirterek, "Gelişmekte olan ülkeler arasında patlama yapması muhtemel olan Türkiye'nin ekonomisi, makro istikrar ve sonrasında patlama yapabilir" diyor. Gerçekten de ülkemiz onca dalgalarla boğuşurken girişimcilerin liderliği ile bir yandan da destan yazıyor.
Verilere göre, Ocak - Haziran arası sanayi grubuna bağlı 16 sektörün 12 tanesi ihracatta rekora imza attı. Tekstil ve hammaddeleri 5 milyar 391 milyon dolar, deri ve deri mamulleri 978 milyon 608 bin, kimyevi maddeler ve mamulleri 16 milyar 748 milyon, elektrik ve elektronik 7 milyar 343 milyon, hazır giyim ve konfeksiyon 10 milyar 795 milyon, makine ve aksamları 4 milyar 968 milyon, demir ve demir dışı metaller 7 milyar 817 milyon, çelik sektörü 11 milyar 896 milyon, çimento cam seramik ve toprak ürünleri 2 milyar 830 milyon, mücevher sektörü 2 milyar 697 milyon, savunma ve havacılık sanayii 1 milyar 984 milyon ve iklimlendirme sanayii 3.3 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek 6 aylık ihracatına ulaştı. Sanayi Odalarını, TİM'i, İhracatçı Birliklerini, TOBB'u ve elbette ülkesi için mücadele eden sanayici- girişimcileri tebrik etmek lazım. Onların önündeki dalgalar, tüm engeller aşıldığında kim bilir hangi limanlara demir atacak...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.