Türk mobilya sanayi yetenekli insan kaynağı, kapasitesi, potansiyeli ve oluşturduğu katma değer ile stratejik bir öneme sahiptir. Her ne kadar sektörde geleneksel atölye tipi KOBİ'ler ağırlıklı olsa da son yıllarda büyük işletmelerin sayılarında artış gözlenmektedir.
Ülkemizde mobilya üretimine bakıldığında; pazarın ve orman ürünlerinin yoğun olduğu bölgelerde yoğunlaştığı anlaşılmaktadır. Ticaret Bakanlığı Mobilya Sektör Raporuna (2021) göre, üretim paylarına bakıldığında; İstanbul, Ankara, Bursa (İnegöl), Kayseri, İzmir ve Adana olarak sıralanmaktadır. Öte yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Mobilya Sektör Raporu verilerine göre kapasite kullanım oranları; küçük ölçeklilerde yüzde 40, orta ölçeklilerde yüzde 55, büyük ölçeklilerde ise yüzde 80 olduğu tahmin edilmektedir. Son beş yılda sektör kapasite kullanım oranı yüzde 73 civarındadır.
Sektörün tam kapasite çalışabilmesi için iç ve dış talebin hareketlendirilmesi, usta ve teknik personel yetersizliği, çıraklıktan itibaren eğitim yetersizliği, hammaddenin ithal gelmesi ve tedarik eksikliği ve finansmana erişim gibi sorunların önlenmesi gerekir. TÜİK verilerine göre sektörünün cirosu 48,6 milyar TL olup, ülke geneli cirosuna oranı ise yüzde 0.5'tir.
BÜYÜK ÜLKELERLE REKABET
Son yıllarda sektörde gelişim görülse de Türk malı kalitesi ve kapasite açısından bakıldığında başarı artabilir.
Dünya mobilya ihracatında başı çeken Çin, Polonya, Almanya, İtalya, AB, ABD gibi ülkelerle rekabet edebilmek, global pazarda rahatça dolaşabilmek için inovatif ve tasarım ürünlere yönelim artabilir. Artık tüketicilerin beklentileri; hayatı kolaylaştıran, fonksiyonel, az yer kaplayan, teknolojik ürünlerdir. Bunun için AR-GE harcamalarının artırılması kritiktir. 2019 Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içerisindeki oranı yüzde 0,35 olmuştur. Bu aynı zamanda lojistik sorunlarına da genel çözüm getirecek ve ihracatı artıracaktır. Ülkemiz 2019 verilerine göre mobilya ihracatı 513 milyon dolardır. En fazla ihracat Irak, Almanya, Libya, Suudi Arabistan, ABD, Fransa ve İngiltere'ye yapılmıştır. Türkiye'nin dünya mobilya ihracatındaki payı ise 2019 itibariyle yüzde 1,57'dir.
UYARILAR VE BEKLENTİLER
İzmir'in mobilya tecrübesi, turizm şehri olması lojistik imkanları ve özellikle limanlarının avantajı ile ihracat yetkinliği vardır.
Mobilya sektöründe taklitçilik sıkça görülmektedir.
Mobilya endüstrisinde iç ve dış pazarda faaliyetler yürüten İzmirli SM Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Seyrani Özcan sektörü değerlendirirken, firmaların kullandığı malzemeleri tüketiciye yazılı bir sözleşme ile açıklaması gerektiğini belirtiyor.
Özcan, "Bazı firmaların, müşteriye satışta MDF kullanıldığını belirtmesine rağmen teslimatta suntalam kullandığı, kumaş ve sünger kalitesinin belirtilenden farklı gönderildiği ne yazık ki sektörün kirli yüzüdür. Ayrıca tüketicilerin firmanın patentli ürünlerini sorgulaması taklitçiliğin önlenmesi adına önemlidir. Biz müşterilerimize Türk Marka Patent Kurumu'ndan onaylanmış patentli ürünleri gösteriyoruz.
Çünkü mobilyacılık sanattır, kaliteli malzeme, yaratıcılık, belge ibrazı, satış sonrası hizmet ve garanti süresi müşteri memnuniyetinin temel kriterleridir" sözleri ile dikkat çekmektedir.
Yaz aylarının gelmesi ile açılan düğün sezonunda mobilya alacak olanların bu hususlara dikkat etmesi fayda sağlayacaktır.
Bir diğer husus da mobilya satışındaki vade süresidir. Kriz nedeniyle mobilya fiyatları yüksektir. Sektörü canlandırmak adına bazı firmalar 36 aya varan taksit seçeneği sunmaktadır.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in vurguladığı gibi bunun tüm sektörde yaygınlaştırılması ve kredi kartına 36 ay taksit imkanı getirilmesi sektör ve tüketiciler için faydalı olacaktır.